Şubat 2018

MUSTAFA KEMAL’İN RESMİ “TKP”‘Sİ

Mustafa Kemal’in Komünist Partisi Kurulması için verdiği Gizli TalimatOnyıllardır açıklıyoruz. Mustafa Kemal, 10 Eylül 1920’de Türkiye Komünist Partisi (TKP) kurulduktan sonra, TKP’nin Trakya ve Anadolu’daki etkisini, halkların ilgisini, komünistlerin emperyalist işgalcilere karşı silahlanıp direnen gerilla birlikleri oluşturmalarını görünce, kontrolü kaybetmemek adına kendi adamlarına sahte ve resmi bir “TKP” kurduruyor. Bu olgu bazı insanlara şaka gibi geliyor. Ama değil. Burjuvazi TKP’yi bu derece ciddiye alıyor. Bu konuda TKP’nin kendi yayınlarının dışında kimi dönemlerde Taha Akyol gibi burjuva yazarlar da bu gerçeği gizleyemediklerinden yazmak durumunda kaldılar. Taha Akyol’un “Hangi Atatürk” kitabı buna bir örnektir. Şimdi de burjuva TV’lerimizin abone tarihçisi Murat Bardakçı bu gerçeği belgesini ortaya koyarak yayınlamış. devamı


Açlık Grevi ve Sonrası

Nuriye Gülmen - Açlık Grevi ve SonrasıNuriye ve Semih Açlık Grevlerinin 324.gününde OHAL Komisyonu’nun verdiği işe dönmelerini reddeden kararının kendilerine tebliğ edilmesi sonrasında Açlık Grevine son verme kararı aldılar. Mehmet Amca ve Esra da bu karara katıldılar. Konuyla ilgili yapılan Basın Açıklamasını bu sayfalarda yayınlıyoruz.

Yürütülen bir dizi spekülasyonun aksine, görüş olarak AKP seçmeni olmalarına rağmen, Nuriye’nin anne ve babasının kızlarının bu eyleme ilişkin yaklaşımlarını resmedebilmek için, Açlık Grevi sonlanmadan birkaç gün önce Şaban Gülmen ile Nurani Ersoy arkadaşımızın yaptığı bir sohbete sayfalarımızda yer veriyoruz. devamı


Yüksel’de Bir Metafor

Veli SaçılıkYüksel Caddesi’nde 9 Kasım’dan itibaren çınlayan bir türkünün fotoğrafı var. Peki bu fotoğrafın notaları hangi nakaratta buluşuyor? Anonim bir türkü mü söyleniyor yoksa bu türkünün bir mahlası var mı?

450 gündür süren direniş, Nuriye ve Semih’in onur, irade, haysiyet savaşı olarak sürdürdüğü; “yaşayarak direneceğiz” vurgusu ile 324. günde sonlandırdıkları açlık grevi tarihin en gösterişli fırça darbelerinden bize gülümseyen bir tablo olarak insanlığın  müzesinde yerini aldı. Açlık grevi verebileceği mesajı ve söyleyeceği sözü işçilere, halklara ve topraklarımızdaki egemen vampirlere de en somut ve güçlü hatlarıyla ulaştırdı.  devamı


“Onu Yaşatmak Uğruna Onun Yanında Olacağız”

“Onu Yaşatmak Uğruna Onun Yanında Olacağız”Nuriye Gülmen’in babası Şaban Gülmen, Açlık Grevi sonlanmadan 4 gün önce İstanbul’da aydın ve sanatçıların Müjdat Gezen Kültür Merkezi’nde düzenledikleri Basın Toplantısı’na katıldı. Kendisiyle Yazı Kurulu üyemiz Nurani Ersoy arkadaşımızın sohbet etme olacağı oldu. Notları, kendisinin izniyle de yayınlıyoruz.

Politika: Sayın Şaban Gülmen, kızınız Nuriye Gülmen niçin işinden atıldı ve sizce neden tutuklandı? devamı


Halk Meclisleri Gerçek Demokrasilerdir

Halkın eyleminin olmadığı yerlerde demokrasiler yeşeremez. Çok önemli bir söylem, halkların katılmadığı hiçbir görüş ve ideoloji kazanamaz, kitleler içinde çalışma ortamını bulamaz. Bu yazıyı yazarken İran’da halklar sokağa dökülmüş demokratik taleplerini haykırıyorlardı, gerici sistemin  rejimin karanlık duvarlarını yıkmaya çalışıyorlar, 1979’da halk devrimine öncülük eden TUDEH (KOMÜNİST PARTİ) yine gençliği, kadınları, işçi sınıfını, emekçileri kitlesel eylemliliğe çağırdı, genel grev çağrısı yaptı, çünkü köklü olan TUDEH’e  öncülük yapmak zorunluğu doğdu. devamı


HDK Kongresi ve Yine Meclisler Üzerine

HDK Kongresi 17 Aralık 2017

Halkların Demokratik Kongresi, 17 Aralık Pazar günü Ankara’da yapıldı. Kongre, son dönemdeki tüm sindirme, baskı ve yasaklara rağmen geniş bir katılım ve coşkuyla gerçekleşti. Asıl göze çarpan ve önemli olan ise yeni yüzlerin kongreye katılmaları ve bilinen söylemlerin dışında, konuşmaların eleştirel ve öz eleştirel bir nitelik taşımasıydı. devamı



Bir Yol Hikayesi: Rojava’dan Kuzey Suriye Federasyonuna Kürt Özgürlük Mücadelesi

Bir Yol Hikayesi:  Rojava’dan Kuzey Suriye Federasyonuna Kürt Özgürlük Mücadelesi

Kürt sorununun bugün geldiği aşamaya baktığımızda, Kürt inkarına ve Kürtlerin haklarının gözardı edilmesine  dayalı politikaların artık yürütülemeyeceği açığa çıkmıştır. Kimilerince ‘yeni dönem’ olarak adlandırılan bu süreç, bölgenin çehresini de değiştirecek gelişmeleri bağrında taşımaktadır. Birbirleriyle içiçe geçmiş sorunların tek başına ele alınması ve çözüme kavuşturulması, bu gelişmeler gözardı edildiğinde başarısızlığa mahkumdurlar. Değişik açılardan da bakılsa bu gerçeklik, kendisini yakıcı bir şekilde göstermektedir. devamı



Paris Komünü Ve Fransız Şair Arthur Rimbaud

Fransız Şair Arthur RimbaudÇoğu edebiyat otoritelerinin Fransız Şair Arthur Rimbaut ile ilgili ortak görüşü şudur: “Rimbaud’dan sonra ne yazılabilir?”(*) (Bu) soruyu XX. yüzyıl şairleri yanıtlayamadı. Bakalım XXI. Yüzyılın şairleri ne yapacak? Fakat Rimbaud’un bir özelliği daha vardır, O da, bir şair, bir aydın olarak 1871, Paris Komünü sırasında işçilerin yer aldığı barikatların ardında toplumsal aydınlanma için, demokrasi için, hak ve adalet için emekçilerle birlikte savaşım vermiş olmasıdır. devamı