“Onu Yaşatmak Uğruna Onun Yanında Olacağız”
Nuriye Gülmen’in babası Şaban Gülmen, Açlık Grevi sonlanmadan 4 gün önce İstanbul’da aydın ve sanatçıların Müjdat Gezen Kültür Merkezi’nde düzenledikleri Basın Toplantısı’na katıldı. Kendisiyle Yazı Kurulu üyemiz Nurani Ersoy arkadaşımızın sohbet etme olacağı oldu. Notları, kendisinin izniyle de yayınlıyoruz.
Politika: Sayın Şaban Gülmen, kızınız Nuriye Gülmen niçin işinden atıldı ve sizce neden tutuklandı?
Ş.Gülmen: Kızımın ve diğer eylemcilerin işlerinden atılması siyasi bir karardır. Çünkü ne kızımla, ne de diğer işten atılan arkadaşları ile ilgili herhangi bir idari veya cezai soruşturma yoktu. Bu kişilerin FETÖ ile de herhangi bir ilişkileri olmadığına göre, bu haksızlığın siyasi bir karar olduğu kesindir. Kızımın içeri alınıp tutuklanması da korku ve güvenlik sebeplidir. Çünkü kızımın Ankara’da başlattığı “İşimi Geri İstiyorum” eylemi günden güne daha etkili olmuş, sadece Ankara’da değil, tüm Türkiye’de, hatta yurt dışında büyük etki yaratmıştı. Bunu kırmak için kızımı haksız yere tutukladılar.
Politika: Bir baba olarak bu yaşanan haksızlıklarla ilgili duygularınızı bizimle paylaşır mısınız?
Ş.Gülmen: Bir baba olarak kızımın kararına saygı duyuyorum. Sadece kızımın değil, açlık grevi yapan, Ankara Yüksel’de ve İstanbul’da eylemlerini devam ettiren tüm mücadeleci gençlerin yanındayım. Siyasi kararla işten atılan, keyfi tutuklamalara ve şiddete maruz kalan tüm kişilerle birlikte olmak bizim görevimizdir.
Politika: Oldukça gizli bir yapı olan, kimlerden oluştuğu bilinmeyen OHAL Komisyonu’na başvurdunuz mu? Dosya hangi aşamada?
Ş.Gülmen: OHAL Komisyonu’na değişik zamanlarda bir kaç kez gittik. Bizleri muhatap almadılar, dilekçelerimize de cevap vermediler. Bu komisyon bir kişinin emri ve korkusuyla, bilerek kızımın ve arkadaşlarının dosyalarını gündeme almıyor. KHK ile işinden atılan, tutuklanan birçok kişi serbest bırakıldı, hatta birçoğu işine iade edildi ama Nuriye ve arkadaşlarının işine iadesi ile ilgili çok umutlu değilim.
Politika: Bu süreçte sizlere destek olan kişiler, kurum ve partiler oldu mu?
Ş.Gülmen: Başta İnsan Hakları Derneği temsilcileri, Halkın Hukuk Bürosu avukatları - ki onların da çoğu tutuklandı ve birçok milletvekili yardımcı oldu, devreye girdi, dayanışma gösterdi ama bugüne kadar olumlu bir sonuç alamadık. Çünkü büyük bir ihtimalle tek merkezden yönetilen bir yasaklama ve tehdit var.
Politika: Bu eylemlerle ilgili toplumsal duyarlılık hangi düzeyde?
Ş.Gülmen: Toplumda bir vurdumduymazlık var. KHK ile işinden edilen, tutuklanan yüz on bin kişinin aileleri Ankara’ya birlikte gelse bile yoğun bir etki yaratır. Ancak korku ve tehditler artık tüm aileleri pasifleştirdi. Çaresizlik içindeler.
Politika: Bütün bu yaşananlarla ilgili duygu ve düşüncelerinizi almak istiyoruz.
Ş.Gülmen: Nuriye, açlık grevine başlamadan önce hem biz ailesine, hem de siyasilere kararını bildirdi. Biz böyle bir şey yapmasına önce karşı çıktık ama onu ikna edemedik. Kızım bu kararını bilinci ve iradesiyle almıştı ve çok kararlıydı. Şu andaki durumundan annesi de ben de tabii çok tedirgin ve üzgünüz. Annesi çok daha üzgün ve kötü durumda. Çünkü o, her gün kızının yanında ve kızı gözlerinin önünde eriyor. Buna hangi can dayanır. Ancak, her şeye rağmen, onu yaşatmak uğruna, onun yanında olacağız. Her bedeli ödemeye hazırız.