“SÜREÇ İYİ ANLAŞILMALIDIR”

“SÜREÇ İYİ ANLAŞILMALIDIR”

Mardin HDP İl Eş Başkanı Ali Aslan’ın Açıklaması

Bütün Kürt halkı ve demokrasi isteyen diğer etnik kimliklerin bu süreci iyi anlaması gerektiğine vurgu yapan HDP Mardin Eşbaşkanı Ali Aslan, “Bu sürecin ciddiyetle takip edilmesi ve değerlendirilmesi gerekir. Çünkü her şey göz önündedir. Ortadoğu yeniden dizayn ediliyor, şekilleniyor. Emperyalist güçler ve iktidarlar bundan pay edinmeye çalışıyorlar. Kuşkusuz bu iktidarlardan birisi de, neo-Osmanlı hayallerini yeniden yeşertmeye çalışan Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde TC devletidir. Niye neo-osmanlı diyorum, çünkü Tayyip Erdoğan'ın konuşma ve eylemlerine bakıldığında zaten ne denli bunu dillendirdiğini görebilirsiniz.

Bütün amaç, gaye yeni bir Osmanlı devleti yaratmak, oluşturmak. Biz Kürtler de bu işgalin, sömürünün altındayız yıllardır. Bu yüzden süreç gittikçe daha çok hassasiyet kazanıyor ve buna göre de ciddi bir girişim bekleniyor. Şu da bir gerçektir ki başta Kürt halkı ve diğer ezilmiş etnik kimlikler de bu sürecin rengini değiştirebilecek ciddi bir rol üstlenmişlerdir. Bilinmelidir ki Kürt halkı yüz yıl önceki Kürt halkı değil, her şeyden haberdar ve bu yüzden de daha çok örgütlenmiş ve güçlenmiştir” dedi.

Kürdistan’ın Lozan Antlaşması ile dört parçaya bölündüğü, Skeys-Picot gibi anlaşmalar gibi sınırlandırmaların etkisini yitirdiğini de sözlerine ekleyen Aslan şöyle konuştu: “Bu durum da mevcut iktidar ve devleti çılgına çeviriyor ve bu yüzden de hazımsızlıklar yaşıyor. Bu gibi anlaşmaların etkisini yitirdiği böylesi bir dönemde, hıncını alabilmek için bütün dayatmalarını, katliamları, tutuklamaları Kürdistan’ın güneyinde kullanmaya çalışıyorlar. Politize olmuş bir halkın karşısında bu durum böyle sürmez, çünkü Kürtler artık kendini dünyaya tanıtmış ve ispatlamışlardır. Şu artık biliniyor ki Ortadoğu’da Kürt halkı olmadan, Kürt halkının kararları ve ikna edişleri olmadan bu yeni şekillenme olamaz. İşte sırf bu yüzden demokrasi adı altında Kürt halkına, demokrasi güçlerine, seçilmiş milletvekillerine, belediye ve belediye eş başkanlarına, kurumlarına, özgür basınına bir saldırı vardır. Bununa birlikte ülkedeki siyasi arena da tıkatılmaya çalışılmıştır. İşte dün halkın özgür iradesiyle seçilmiş belediye eş başkanlarının, parti eş başkanlarının ve yine demokrasi isteyen halkın iradesi olan milletvekillerinin tutuklanması bunun en somut örnekleridir.”

Mevcut iktidarın bir taraftan demokratik ya da legal siyaset için bas bas bağırırken, Kürt sorununun silahla kanla çözülmez gibi sahte söylemlerle ısrar edildiğini de söyleyen Aslan, diğer taraftan da bu ülkenin bütün halklarına demokrasiyi oluşturabilmek için elinden geleni yapmaya çalışan, legal siyasetleriyle de bunu ispatlamış olan vekillerin gözaltına alındığını, tutuklandığını kaydetti. “Çelişkilerin böylesi ucuzunu dünyanın hiç bir yerinde göremezsiniz. İşte bu çelişkiler, bu antidemokratik girişimler, tasfiyeler artık bütün Kürt halkı ve diğer demokrasi isteyen etnik kimlikler tarafından bilinen bir gerçektir. Lakin Tayyip Erdoğan yaptığı, dayattığı ise kendisi gibi düşünmeyen herkesi karşısında görüp tek tip bir vatandaş ya da bir diğer deyimle köleliktir. Yani etnik kimliği Arap olsun, Süryani olsun, Kürt ya da Ermeni ne olursa olsun kendisine biat etmeyen, boyun eğmeyen herkesi düşman olarak görüyor ve sesini kısmaya çalışıyor” diyen Aslan, tutuklanan HDP milletvekillerinin etnik kimliklerine, bu stratejisinin bunda da hayat geçirmeye çalıştığını söyledi. Aslan, bununla demokrasi güçlerinin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını da belirtti.

BUNLAR AKP-ERDOĞAN’IN DARBESİDİR’

Kürt Özgürlük Hareketi’nin uzun yılladır demokratik ulus ya da demokratik konfederalizmi mücadelesiyle anlatmaya ve bununla birlikte hayata geçirmeye çalıştığına da dikkat çeken Alsan şunları belirtti: “Bütün bu baskı ve dayatmalar tamamen demokratik ulus paradigmasının hayata geçebilmesinden kaynaklanan korkudan kaynaklanıyor. Uzun bir dönemdir AKP ve Erdoğan’ın siyasi darbesinin son ayağı HDP'nin Eş başkanları ve milletvekillerinin tutuklanması oldu. HDP’ye ve seçmenlerine dayatılan 'Ya benim gibi olacaksanız ya da size yaşama şansı vermeyeceğim' deyişine karşı asla özgür irade ve düşüncelerimizden, demokratik yaşam talebimizden vazgeçmeyeceğiz denildiği için milletvekilleri tutuklanmaları gerçekleşti. Şu unutulmamalıdır ki tarih boyunca zulüm edenler er ya da geç cezalandırılmıştır ve hak sahipleri kazanmıştır.”

AKP-ERDOĞAN YENİLMİŞTİR’

Bu sürecin Kürt halkı ve demokrasi isteyen bütün diğer etnik kimler için zor, zahmetli ve acı bir süreç olabileceğini, ama Kürt halkının geçmişinde de bu tür acılar, zahmetleri, ısrarlı ve iradeli mücadelesiyle yaşadığını ve geride bıraktığını da sözlerine ekleyen Aslan, “Kürt halkı bu acılara geçmişte de tanık olmuş ve şimdi, bu süreçte de üstesinden gelim dimdik ayakta kalacak ve demokratik yaşam mücadelesini daha güçlü bir şekilde sürdürecektir. Şerefli bir demokratik yaşam için bu halk yıllardır canını ortaya koymuş ve koymaya da devam edecektir, bunu kimsenin değiştirmeye gücü yetmeyecektir. Tutukladıkları HDP'nin milletvekilleriyle, tutukladıkları belediye eş başkanları ve parti eş başkanlarıyla, dayatılan kayyum vb. durumlarla bu halkı yıldırabileceklerini düşüneceklerse yanılıyorlar, aksine bu halk biliyor ki tüm bu baskı, dayatma, tutuklama ve katliamlarla mevcut iktidarın ne denli zayıfladığını ve biçare kaldığının göstergesidir” diye konuştu.

ÖZGÜR DÜŞÜNCE ESİR ALINAMAZ’

Son bir yıl içerisinde Kürt halkının yaşadıkları acılara da değinen Aslan şöyle devam etti: “Acının bütün renklerini yaşadı bu halk. Bir annenin cesedi 7 gün boyunca sokak ortasında bırakıldı. İnsanlar diri diri bodrumlarda yakıldı. Henüz doğmamış anne rahmindeki bebeğe kıyıldı. Tanklarla, toplarla ve en ağır silahlarla şehirler yıkıldı ama yine de bu halkın beynine girilmedi ve özgür düşüncesini esir alamadı. Bir dönem kendileriyle gurur duydukları ve şeref madalyalarını taktıkları subayları Fetocudur diye tutukladıkları zaman yerlerde sürünerek, yalvararak teslim aldıkları zaatlarla karıştırıyorlar HDP seçilmişlerini ve seçmenlerini ama kendileri de gördüler görüyorlar ve gördüler demokratik, özgür düşünceye sahip şahısların duruşlarını. Bu halkın iradelerinin bedenleri tutuklandı ama özgür düşünceleri asla tutuklanamayacak.”

AKP KORKULARINA YENİK DÜŞECEKTİR’

AKP-Erdoğan'ın özgür iradeye sahip halkların mücadelesinden korktuğunu da aktaran Aslan şunları söyledi “HDP ve bu çatı altında kendisini görmek isteyen bütün halkların doğru, haklı ve ahlaki taleplerini bildikleri halde görmek istemediler. Çünkü faşizan bir zihniyete sahip olan AKP-Erdoğan kombinasyonu anlayıştan çok korktular ve korkuyorlar da. Anladıkları gibi cevap vermiş olsalar biliyorlar ki mevcut saltanatları zayıflayacak ve devrilecektir. Biliyorlar ki artık çıkar, menfaatlerine ulaşamayacaklardır. Ancak bu halkların özgürlükçü mücadelesi ve demokrasi güçleri er ya da geç bu faşizmi çaresiz bırakacak, takatsiz bırakacak ve yaptıklarıyla yargılayacaklardır” dedi.

'KÜRT HALKI SİMURG KUŞUDUR'

Kürt halkını Simurg Kuşuna benzeten HDP Mardin Eşbaşkanı Ali Aslan; “Kuşkusuz Kürt Halkı Simurg Kuşu gibi küllerinden doğmuştur. Her doğuşunda o dönemin diktasını yerle bir etmiştir ve ne denli işkence, baskı ve tasfiyeler olmuş ise de demokratik siyasetini ayakta tutmuş ve bu kararlarında ısrarcı davranmıştır. Ama bu ülkenin gelmiş geçmiş bütün iktidarlarının tarihçesine bakın, yolsuzluk, hırsızlık, darbe, insan haklarını ve evrensel ahlakı yerler altına alarak kendilerini tarihin sayfalarına yazmışlardır ve yok olmuşlardır. Bu yaşamın bir kanunudur, doğru olan her şey kazanmış yanlış olan kaybetmiştir, zalim olan yok olmuş ama vicdan sahibi olan yaşamıştır, ölümsüzleşmiştir” şeklinde konuştu.

DEMOKRATİK, ÖZGÜR YAŞAM KAÇINILMAZDIR’

HDP'nin bundan sonra da haklı mücadelesini halkın gücüyle devam ettireceklerini aktaran Aslan, her ne kadar bunca baskı, şiddet ve dayatmalara karşı HDP’nin onca tutukladıkları seçilmişlere rağmen dimdik bir şekilde halkıyla ve demokrasi mücadelesine daha güçlü bir şekilde devam ettireceğine de işaret etti. "Sayın Eş Başkanımız Selahattin Demirtaş'ın belirttiği gibi 'Hiç bir güç bu çatı altındaki seçilmişleri yargılayamaz seçmenleri dışında'. Bu halk canıyla, kanıyla partisinin yanında ve iradelerinin arkasında haklı mücadelesini sürdürecektir. Faşizm oldu olalı özgür, demokratik halktan ve bu halklara olan temaslardan korkmuştur. Bir basın açıklamasının bile yayılmaması için bir sürü özgür basın kuruluşu kapatıldı. Gerçek yüzlerini dünyadan saklamak için yine bir sürü özgür yayın organı kapatıldı, mühürlendi. Şu bilinmelidir ki dün bu kapatılan, mühürlenen ve kayyum atanan kurumlar olmadan da bu hal, bu düşünce vardı ve var olmaya devam da edecektir. 6 milyon 500 bin seçmeni olan HDP yılmayacak ve yıkılmayacaktır. Nasıl ki HDP gücünü bundan önce halklardan alıyordu, bundan sonra da yine bu özgürlükçü mücadeleye sahip halklardan alacaktır” diyen Aslan er ya da geç bu zulümlerin sonunun geleceğini ve bu topraklara demokratik özgür bir yaşam geleceğini sözlerine ekledi.

Politika / Mardin


Konuyla ilişkili diğer makaleler