“Yaşam Hakkına Saygı” Nöbeti İçin 19. Kez Toplandık...

“Yaşam Hakkına Saygı” Nöbeti İçin 19. Kez Toplandık...

Bir toplumun ahlakı, çocukları için ne yaptığıyla ölçülür.
Dietrich Bonhoeffer

Çocuk Hakları Evrensel Beyannamesinin 6. Maddesi 1. Bendinde “Taraf Devletler, her çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu kabul ederler.” derken 2. bendinde ise “Taraf Devletler, çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı gösterirler.” der.

İnsan Hakları Derneği İzmid Şubesi'nin bir etkinliğiTürkiye bu beyannameye imza koyan devletlerden biridir. O halde maddelerde sözü edilen “taraf devletler”den biridir aynı zamanda. Temel yaşam hakkı, insani koşulların sağlanması ile mümkündür. Çocuğun karnı doymalı, iyi bir eğitim almalı, kendini ifade edebilmeli, örgütlenebilmeli, bedensel ve zihinsel her türlü tecavüzden korunmalı, kendi kültüründen yararlanmalı ve kendi dilini kullanabilmeli...

Çocuk Hakları Evrensel Beyannamesine imza koyan “taraf devletimiz”de durum nasıldır? Çok uzağa gitmeden yakın zamanlardan haberler vereceğiz size.

Yüksekova’ya gelen Erdoğan ve Davutoğlu’nu protesto eden gençlere müdahale eden polis, evinin önünde duran 10 yaşındaki Duran İşleyen’i plastik mermi ile gözünden yaraladı. İşleyen ilk müdahalesinin ardından Van’a sevk edildi.” 25 mayıs tarihli bir başka haberde “Yafes Mahallesi’nde dolaşan polis araçlarına taş attıkları gerekçesiyle mahalledeki çocukları kovalayan polis, evlerinin önünde oyun oynayan, S.G (12), A.İ (15), M.E.E (13), N.B (13) ve B.B (12) isimli çocukları gözaltına aldı.”

Geçen hafta ise şöyle bir haber vardı “Ankara’da Liseli Genç Umut üyeleri, okul harçlığını çıkarmak için çalıştığı inşaatta ölen 18 yaşındaki lise öğrencisi Uğur Çolakoğlu’nun hesabını sormak için Milli Eğitim Bakanlığı’na yürüdü. Eylemin ardından liselilere polis saldırdı. 26 lise öğrencisi gözaltına alındı.

İstanbul Gazi Mahallesindeki bir gösteriye polisin biber gazı müdahalesi üzerine baba Mehmet Müslim kucağındaki çocuğunu, -ki çocuk 2 yaşındadırhızlıca oradan uzaklaştırmak isterken karşı yönden gelen Akrep adı verilen zırhlı araçta bulunan polisin gaz bombası atması sonucu 2 yaşındaki D. M. Müslim başından yaralandı. Başında yarık oluşan D.M Özel Gazi Hastanesi’ne kaldırıldı.” Daha sonra alınan habere göre çocuğun durumu iyi imiş.

Her zaman herkes bu kadar şanslı olamıyor maalesef tıpkı Roboski’deki çocuklar gibi. O çocuklar ki devletin altına imza koyduğu ve yükümlülük altına girdiği ilkelerin ihlaline uğradılar. Onlar ki karınları açtı, paraya ihtiyaçları vardı 40-50 lira için çıktılar tehlikeli bir yolculuğa, niçin gitsinlerdi ölüme...Yaştaşları top oynuyor, güzel giyiniyor, naz yapıyorlardı annelerine ama orası Roboski’ydi, sınırın sıfır noktasıydı yani. Yani insanlığın ve çocukluğun sıfır noktası. Onlar da analarının kuzusu, kınalı keklikleriydiler, gözlerinden sakınırlardı onları da babaları ama olmadı işte.

Bugün sizlerle Roboskili çocuklardan Aslan Encü’nün mektubunu paylaşacağız.

İstatistik değil “insan”ım! Benim de bir hikayem var...
Ben Aslan Encü’yüm,

Babamın üçüncü oğlu, anamın sakin yavrusu...

Keklik avlarken bir yandan da “Dağ bizim maral bizim. Avcı burda ne gezer’’ türküsünü mırıldanırdım. Bilemezdim, keklik avladığım dağların başka avcıları da varmış.

Çok sevmezdim insan muhabbetlerini hatta sorsanız anam, sessiz sakin der benim için. Lakin bende de vardı bir deli sevda. Abim, 10 kardeşe bakmak için gittiği kaçakta bacağını bırakmıştı şimdi bana mezar olan bu toprağa. Bir mayın da onun payına düşmüştü.

Sıra bana gelmiş abimin yerine ben düşmüştüm bu yola. Hem eve bakmak hem de abimin eskimiş protezini değiştirmek için.

Çıkmadan anama tembih ettim “Kekliklerimi susuz bırakma’’ diye...

Keklikleri sahipsiz, anamı da Aslan’sız bıraktı o koca bombalar.

Bir kayanın dibinde sessiz bir uykuya daldım bir gece; bir gece bu beyaz karın koynuna bir Aslan düştü ve düştüğü yerden bir daha kalkamadı. İşte böyle bilinsin hikâyem. Aynen böyle...

Azı çoğu yok. Hikayem; bir ailenin çıldırtan yası, bir köyün gençsiz bırakılışıdır. 34’ten biri bu dağlarda bombalandı. Bu dağlarda tarih bir acıyı daha yazdı. İşte böyle bilinsin. Aynen böyle...

Hikâyeler hep mutlu sonla bitmez; anamın “Oğlumdan geriye bir pincik et koydum tabuta’’ feryadı çınlasın kulaklarınızda...

Belki kızacaksınız ama bir çift sözüm var; Eğer beni öldüren bombalar adalet’I de öldürmediyse, Adalet talep ediyorum.. Herkesin hakkı değil mi adalet?

Yoksa...
O kocaman, pahalı bombalarını beni öldürmekte harcadığı için devletten özür dilemeli,

Hedefi şaşırmayıp beni öldürdüğü için Genelkurmay’a teşekkür mü etmeliyim!?

Biz İnsan Hakları Savunucuları, Roboskili çocuklara adalet gelinceye kadar unutmayacağız ve unutturmayacağız. Devletin “taraf” lığını sürekli hatırlatacak ve takipçisi olacağız.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
İZMİR ŞUBESİ

 

 

Çocuklarımızın Milletvekili Adayı Olmaları İçin Söz İstiyoruz

Ülkemiz nüfusunun önemli bir kesimini oluşturan, ancak oy kullanma hakları olmadığı için siyasi partilerin seçim beyannamelerinde çok fazla yer alamayan çocuklarla ilgili, siyasi partilerde ve adaylarda duyarlılık yaratmak üzere; her biri çocuk alanında etkili ve önemli hak temelli çalışmalar yürüten, 200 civarında STÖ, Girişim ve Mücadele Ağı olarak “Çocuk Hakları Manifestosu” adlı bir belgeyi birlikte hazırlayarak her partiden MHP, AKP, CHP, HDP, SP Milletvekili adaylarımıza çocuklarımızın  milletvekili olmaları için söz istiyoruz. Çocukların sesi olmak için yola çıktık. İnanıyoruz ki Milletvekili adayımız bizi bu yolda yalnız bırakmayacak.

İnsan Hakları Derneği İzmid Şubesi'nin bir etkinliğiİzmir bölgesinden CHP, AKP ve HDP Milletvekili adaylarının tamamına kampanyamıza destek olmaları için mail ve telefonla bilgi verildi. MHP milletvekili adaylarının mail adreslerini birkaç kez istememize rağmen mail adreslerine ulaşamadık.

Çoğu milletvekili adaylarımızın seçim çalışmaları nedeniyle manifestoyu okuma olanağın bulamadıklarını biliyoruz. Okuduktan sonra çoğu milletvekili adaylarımızın bizi yalnız bırakmayacaklarına inanıyoruz.

Manifestomuzu imzalayarak Çocukların vekili olmayı kabul eden Milletvekili adaylarımız:

CHP’den şu ana kadar 6 Milletvekili adayı
HDP’den 41 milletvekli adayı
AKP’den 1
Bağımsız 2 Milletvekili adayı çocuklarımızın vekili olmayı kabul etmiştir.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
İZMİR ŞUBESİ


Konuyla ilişkili diğer makaleler