1 Mayıs ve seçimde HDP’nin desteklenmesi
Kürt halkı Mart ve Nisan aylarını ayakta geçidi. 8 Mart Emekçi Kadınların Direniş Günü, Özgürlük ve Devrim Şehitleri Haftası, 21 Mart Amed Newroz’u ve öncesinde bir hafta boyunca Kürdistan şehirlerinde düzenlenen Newroz etkinlikleri, 4 Nisan Halfeti ve Amara kutlama şöleni... Ardından bu coşkunun tümü, 1 Mayıs İşçi Sınıfı ve Emekçi’lerin Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’ne aktı.
1 Mayıs’lar Türkiye işçi sınıfı, komünistleri ve sosyalistleri için çok önemlidir. 1 Mayıs’larda verilen mücadeleler ve ödenen bedeller barış, demokrasi ve sosyalizm mücadelesi açısından çok önemli bir yere sahiptir. Bugün Türkiye’de bir demokrasi ve özgürlük mücadelesi varsa bunda 1 Mayıs’larda yürütülen mücadelenin, ayağa kalkan özgürlük, eşitlik ve adalet istemlerinin payı büyüktür. Nasıl ki Newroz Kürdistan ve Türkiye’nin demokrasi ve özgürlük mücadelesinde büyük bir öneme sahipse, 1 Mayıs da Türkiye’nin ve aynı zamanda Kürdistan’ın özgürlük mücadelesinde çok önemli bir yere sahiptir. Türkiye, hem 1 Mayıs’ların hemde Newroz’ların objektif anlamına ulaştığı ve gerçek anlamına göre kutlandığı bir ülkedir. Bu nedenle Türkiye’nin demokratik, özgür ve sosyalist geleceğine güvenle bakmak gerekir.
Bu yıl 1 Mayıs, Kürt Halk Önderinin demokratik çözüm hamlesi yaptığı sürece denk gelmektedir. Şu anda Türkiye’de gündem Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesidir. Bunu Türkiye’nin temel sorunu haline getirmiş olmak önemli bir gelişmedir. Egemen güçler yıllardır baskıcı bir sistem yaratmak isterken, emekçiler, ezilenler, tüm halklar ise demokratik ve özgürlükçü bir ülke kurmak için birlikte mücadele vermişlerdir. Bu mücadeleden demokrasi güçleri, ezilen halklar başarılı çıkmıştır. Bugün gündem Türkiye’nin demokratikleşmesi ve barış ise, bunu sağlatan Türkiye işçi sınıfı, devrimci demokrasi güçleri ile Kürt özgürlük hareketinin mücadelesi olmuştur. 1 Mayıs’larda yaşamlarını veren emekçilerin ve devrimcilerin rolü vardır. Bu şanlı kahraman mücadeleye sahip çıkılması gerekir. Bu güne kadar baskıcı faşizan güçlere karşı en büyük mücadeleyi veren güçler ve ağır bedeller ödeyenler Türkiye’nin devrimci güçleri ve Kürt özgürlük hareketi olmuştur. Bu açıdan 1 Mayıs’ta emekçilerin ve ezilenlerin bu sürece ve yaklaşan seçimlere yaklaşımları ciddi ve aktif müdahale eder hale gelmeleri çok önemlidir.
Sol güçlerin önüne tarihi fırsat gelmiştir. Politikaya etkili biçimde girmeleri ve Türkiye’nin özgür geleceğinde rol almaları açısından, bu tarihi fırsatı doğru değerlendirmek çok önemlidir. Özellikle büyük bedeller veren devrimci hareketin ve halklarımızın, tüm devrimci şehitlerinin, Mustafa Suphilerin, Denizlerin, Mahirlerin, İbrahimlerin, Mazlumların, Kemal Pirlerin, Kemal Türkler ve daha nicelerinin anısına, özlemine ve kimliğine uygun davranılmamış olur. Kürt sorununun demokratik çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesinin bu değerlerimizin, şehitlerimizin gücüyle gerçekleşeceğine ve bu değerlerimizin önümüzü aydınlattığına, ülkemize demokrasi, özgürlük, eşitlik, kardeşlik yolunu açacağına kimsenin şüphesi olmasın. Bu özgür gelecek çok yakındır. Bu yol, barış içinde yaşanması için savaşsız sömürüsüz özgür demokratik bir Türkiye ve özerk Kürdistan’ın yolunu açacaktır. 1 Mayıs’ların özlemi olan güzel ve güneşli günleri görme imkanı artmıştır. Bu konuda tüm devrimci ve demokrasi güçlerinin birlik ve dayanışması önemlidir. 2015 1 Mayıs’ı sürece damgasını vurmalı ve demokratik devrimin lokomotifi olmalıdır. 1 Mayıs bu yıl halkların kardeşliği ve demokratik devrim güçlerinin birliğinin ortak mücadelesinin ortaya konulduğu bir gün olmalıdır. Devrimci demokrasi güçleri ve radikal demokratlar artık verdikleri emeğin ve ödedikleri bedelerin somut sonuçlarının olacağı bir duruşu ve tutumu ortaya koymalıdırlar. Türkiye’nin demokratikleşmesinde kimin rolü büyük olursa Türkiye ve Ortadoğu’nun özgür geleceğinde onların rolü büyük olacaktır. Kürt halkının büyük demokratik devrim gücüyle, Türkiye’nin işçi sınıfı, ezilen emekçi halkları, devrimcileri, komünistleri, sosyalistleri, hep birlikte ortak mücadeleyle bu 1 Gulan’da geleceğin Özgür Türkiye’sini kurmak için alanlarda olmalıyız. Kürt halkı bu yıl her zamankinden daha yığınsal 1 Mayıs meydanlarını doldurmalı, Türkiye’yi demokratikleştirme mücadelesindeki kardeş müttefikleriyle 1 Mayıs meydanlarında buluşmalıdır. HDP’ye bu konuda büyük görev düşmektedir. Çünkü bu güçler seçimlerde HDP’yi desteklemektedir. HDP, seçmenine kulak vermeli ve işçilere, emekçilere, ezilenlerin sözcüsü olarak seçmen tabanını da geliştirmelidir. Halklarımız, işçi sınıfımız, ezilenler bu konuda HDP’ye destek verecektir.
1 Mayıs’tan sonra, devrimci demokrasi güçleri, tüm halklar, Türk, Kürt, Arap, Çerkes, Laz, Süryani, Ermeni, şanlı Türkiye işçi sınıfıyla birlikte ortak hareket edip bu muazzam güçleri HDP için seferber etmelidirler. HDP halklarımız için bir şanstır, kol kola birlikte hareket etmeli, düşmana kardeşliğimizi birlikteliğimizi candan dostluğumuzu göstermeliyiz.
GÜN DARILMA KÜSME GÜNÜ DEĞİL, BİRLİK, MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜDÜR. 1 GULAN’DA VE SEÇİMDE, HALKLARIMIZIN KARDEŞÇE YAŞADIĞI DEMOKRATİK TÜRKİYE’Yİ GERÇEKLEŞTİRME İRADEMİZİ HERKESE GÖSTERELİM.