Demokratik Belediyecilik ve Halktan Biri Olmak

Demokratik Belediyecilik ve Halktan Biri Olmak

Belediye seçimlerinin üzerinden tam bir yıl geçti. Yerel yönetimlerde bir yıldan fazla iktidarız. Aslında Kürdistan’da 20 yıldır hedefimiz olan demokratik belediyelerde yönetimdeyiz. Başarılı olup olmadığımıza halklarımız karar verecektir. Şunu hemen belirtmek zorundayız. Acaba başarılı olduk mu, yoksa CHP ve AKP belediyelerinde olduğu gibi kapitalist modernist bir anlayışıyla mı hareket edilmektedir. Değilse, komünal demokrasi anlayışıyla mı yönetilmektedir. Kuşkusuz, rantçılık AKP ve CHP belediyelerinde olduğu gibi yoktur. Ancak hizmetin yapılışında, hizmet üretimine, ekonomik ve sosyal alana kadar çalışmalarda kapitalist düşünce zihniyeti aşılamamıştır. Bunun en somut ifadesi halen taşeron şirketlerle çalışılmasıdır. Halk için hizmet olacak ve halkın yaşamını yükseltecek bir çok değer daha üstün iş sahibi kişi ve çevrelere akmaktadır. Neredeyse Belediyeler etrafında böyle ayrı bir “sınıf” ortaya çıkmıştır. Büyük toplumsal mücadeleler sonucu kazanılmış belediyelerimizin böyle çalışmaması icap eder. Kaldı ki en iyi hizmet, en fazla çalışma, kapitalist modernite bakış açısıyla değil, toplumcu komünal demokratik anlayışla yerine getirilebilir. Bunu anlamadan halklarımızın beklentileri karşılanamaz.

Yerelde, bu temelde kazanılan belediyelerimiz kapitalist mantıkla yürütülemez. Kürdistandaki belediyeler Türkiyedeki belediyeler gibi bazı kişilerin arpalığı değildir. Yakın çevresine yada bazılarına rant dağıtma kapısı değildir, olmamalıdır. Kapitalist düşünce aşılmadan ister istemez toplumun bu değerleri bazı kişi ve çevrelere akacak, toplumun istem ve talepleri ihtiyacı karşılanmayacaktır. Kapitalist düşünce dışına çıkmadan ister istemez gelişim sonucu bu olacaktır. Kürt halk önderinin dediği gibi; bazılarını işe almakla yada yoksulların yaşadığı yerlere biraz olsun hizmet götürmekle, toplumla belli ilişki içine girmekle toplumsal demokratik belediyecilik yapılamaz, sadece bazı şeylerin üstü görünüşte bazı olumlu şeylerle örtülür bu da halkı ve toplumu aldatmaktan başka anlam taşımaz.

Kürdistandaki belediyelerde topluma dayalı komünal demokratik belediyecilik yapılmalıdır. Belediye hizmetleri ve her türlü üretim çalışmaları toplumu örgütleme zemini olarak görülmelidir. İş ve hizmetin nerede, nasıl ne kadar zamanda ve ne kadar değer yaratılarak kimler tarafından yapılacağına halk ve toplum karar vermelidir. İş ve hizmetler, üretim ne taşeronla ne de emeğini satan işçiyle yapılacaktır. Toplum ve halkımız kendi işini kendisi yapacaktır. Bu da yetenek, bilinç ve donanımlı kadrolarla yapılacaktır.

Toplumla birlikte yapılan demokratik belediyecilikte, toplum ve halkımız bu belediyelerin kendilerine ait olduğunu hisseder görürler. Toplum bu belediyelerin birer parçası olurlar. Ekolojik, demokratik, adil ve eşit hizmet böyle olur. Bazı belediye başkanlarımız sanki dünya onlarla sınırlıdır düşüncesine kapılıyorlar. Sorun hangi dünya konusunda yapacağımız tercihtir. Seçmene verilmiş bir sürü vaat var. Bunları yerine getirmek zorunluluğu vardır. Topluma dayalı yerel yönetim anlayışının hayata geçirilmesi gereklidir. Halktan biri gibi yaşamak ve halkın öncü hizmetçisi gibi olarak çalışmak belediye başkanlarımızın başkanlık süresince harama el atılmayacağına dair, yani yolsuzluk, hırsızlık yapılmayacağına dair söz ve taahhüt verilmelidir. Görev süresince halktan biri yaşamaya özen göstermelidirler.

Demokratik yerel yöneticiliğin birinci şartı halkçı yaşam tarzıdır. Bu olmadan demokratik yönetim biçimi asla olamaz. Halkın kararlara her düzeyde katılmalarıdır. Yani ne yapılacaksa, yapılacağına halk karar vermelidir. Halkın onayından geçmeyen hiçbir işlem yapılmamalıdır. Tüm çalışmalar halka dayanmalıdır. Belediyecilik konusunda çizmeye çalıştığımız bu teorik çerçeve ve belirlemeler, yapılması gerekenlerle ilgiliydi, somuta indirgediğimizde şimdiye kadar başta Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanımız sayın Ahmet Türk gerçekten yukarda belirtiğim hususlara uyan uygulayan başkanlarımızın başında gelmektedir. Uygulamaları, alınan kararların halkıyla birlikte alması halkından habersiz hiçbir işe girişmediği zaten doğası ve yapısı gereği halkın içinde olan bire bir halkıyla temas halinde olan biridir. Gençliğinde sosyalist hareketin içinden gelmesi, sosyalist bilinçle yoğrulması ona halkıyla birlikte hareket etmesine yardımcı olmaktadır. Karakteri ince yapılı olması halklar arasında Türk, Ermeni, Asuri-Süryani, Keldani ve Kürt halkına eşit adilce davranması, hırsızlığa, yolsuzluğa, rantçılara asla müsaade etmeyen yatırımlara, kooperatiflere, meclislere, komünal ekonomiye, akademiye ağırlık veren kolektivizme önem veren halklar tarafından sevilen sayılan bir şahsiyet olarak kabul edilir, asla hırsızlığa rüşvete müsaade etmez biridir.

Savur Belediye Eş Başkanı Gurbet Tekin, feodal beylerin hüküm sürdüğü bir dozen ortamından, halkıyla birlikte demokratik bir toplumu uygulama sistemine geçmiştir..eskiden hırsızlığın kapısı olan savur belediyesi bugün kara geçmiş yatırımlarıyla öne çıkmıştır. Halk tarafından sevilen sayılan belediye başkanı olmuştur.

Kızıltepe Belediye Eş Başkanı Leyla Salman da aynı şekilde feodal beylerin, ağaların tahakümünü kırmış, yolsuzluğa, hırsızlığa asla pirim vermeyen tüm kararları halkıyla alan devrimci demokrat bir belediye başkanıdır.

Mazıdağı Belediye Eş Başkanımız sayın Necla Yıldırım işbaşına geldiğinden beri kadınlar için özgür yaşam evlerini açmakla işe başlamıştır. İlçenin alt yapı ve üst yapı işlerini hızlı bir şekilde yapmaya koyulması halkıyla birlikte yürümesi tüm yolların çarşı içindeki küflenmiş yerleri Avrupai bir şekilde dizayn edilip yapılanmasına çalışması, asla hırsızlığa, yolsuzluğa pirim vermemesi halk tarafından takdir edilmektedir. Toplumun özgür ve eşit yaşayacağı demokratik bir kentler düzenini yaratmaları halklarımız tarafından takdir ve sevinçle karşılanmaktadır. Demokratik Komünal Toplum hazırlanması pratikte böyle yapılmaktadır.


Konuyla ilişkili diğer makaleler