Devrimci Ahlak, Kadro ve Komünist

Devrimci Ahlak, Kadro ve Komünist

Savaşsız, sömürüsüz, baskısız politik ve ahlaki toplum düzeni olan Sosyalizmi kurma amacından daha ahlaki, daha hümanist bir amaç olabilir mi? İnsanı araç değil, amaç edinmiş, Sosyalizm’de çağdaş insanın geldiği ahlaki değerlerin daha etkin kılınması, ya da Sosyalizm gibi hümanist bir toplum düzeni kurmayı amaçlayan devrimciler, komünistler arasında bu değerlerin daha büyük önem taşıması ise son derece önemli ve doğal bir durumdur. Ahlakın ilginç bir özelliği de, varlığının çoğu kez fark edilmemesi. İnsanlarımızın, çalışkan, özverili, onurlu, dürüst paylaşımcı, hoşgörülü, kendini yetiştirmiş, okuyan, okuduğunu kitleyle, toplumla dürüstçe paylaşan hoşgörülü olanlarını/olduklarını hangimiz ne kadar fark ediyoruz? Bu niteliklere sahip, çalışkan, okuyan insana ne kadar değer veriyoruz? Ama bencillik, yalancılık, dedikoduculuk, yıkıcılık, düzenbazlık ve benzeri özellikler açtığı yarayla hemen fark ediliyor ve bu insanlar kendilerini gündemde tutmayı başarıyorlar.

Devrimci Ahlak

Devrimci ahlak insanlığın geldiği üst evredir ve özüne uygun olmayan hiçbir davranışı kabul edemez, onaylayamaz. Sömürüyü, baskıyı, yalanı, iftirayı, haksızlığı, ihaneti, bozgunculuğu, hizipçiliği özünde, doğasında, içinde barındırmaz. Kültürel yozlaşmadan, lumpenlikten, sözde sol etiketli kişilik bozukuluğu taşıyan yasal kitle partilerinde, demokratik kitle örgütlerinde, sırf kendi egolarını tatmin etmek için sol sosyalist hareketten gelen insanları karalamak, üstünü çizmek, grup ve çevrelerde yarattıkları olumsuz etki, ahbap çavuş ilişkileri, dar grupçu zihniyet, akrabalık ilişkileri, az olsun benim olsun mantığı, gündelik çıkarlar uğruna görmezden gelinmemelidirler. Sınıf değerlerinden uzak, hasta insanlar bu hastalıklarını bulundukları parti veya sendikalara gruplara taşımaya, oraları da kendilerine benzetmeye çalışıyorlar. Hatta partileri, sendikaları kendi amaçları doğrultusunda kullanıyorlar. Toplumdaki hasta kişilik yapısı örgütlülüğümüze, toplumsal özgür geleceğimize etki yapmamalıdır. Devrimci ahlak burada öne çıkmalıdır, bu tür sapmalara, kişiliklere dur denmelidir.

Devrimci Kadro

Devrimci kadro bilinçlidir, araştırandır, değişimdir, değiştirendir, kendini sürekli geliştiren, yenileyendir. Düzeni iyi kavrar, dönemini iyi izler, düşmanı iyi takip eder, görevlerini çalışmalarını sürekli gözden geçirir, bunları yaparken gerçekten samimidir, dürüsttür, açık sözlüdür, düşmana karşı kendini köprü yapar halkını kurtarır kendini imha eder. Devrimci kadro duygu bakımından, düşünce bakımından, kollektif yapıyı kullanma bakımından güçlüdür, kapitalist sömürüye karşı yeteneklidir, gerçek kadrodur. Devrimci kadro stratejik ve taktiksel hedefleri iyi belirleyendir, dönemin hedeflerini iyi koyandır. Bu hedeflere ulaşmak ve başarılı olmak günlük pratikle, çalışmayla olur. Günlük mücadeleyi boş verenler başarılı olamazlar. Tabii ki günlük başarıyı belli bir taktik plana ve stratejik hedefe bağlamak gerekir. Devrimci kadronun kitle önderi olarak saygınlığı ve etkisi, işinde, toplumsal yaşamında, yaşama biçiminde örnek olmasına bağlıdır. Bir kadronun saygınlığını, kendini beğenmişlik, duygusuzluk, insanlara karşı kırıcı, üstten bakması, biçimsel ve bürokratik bir tavır takınmak kadar hiçbir şey bozamaz, tahrip edemez. Devrimci kadro yüksek karekterli, ahlakça saf ve temiz olmalıdır. Devrimci kadronun ahlak ilkelerinin tümüne uyması ve toplumun çıkarlarını kendi dar bireysel çıkarlarının üzerinde tutması zorunludur. Bir devrimci kadronun yoldaşlık ve partililik duygusu, ideolojik, politik inancı, parti davasına kendini vermesi, güçlüklerle mücadelede ve onların üstesinden gelme, yeteneğine bakılır, denenir. Bir kadro mücadele sağlamlılığı, söz ve eyleminin birbirine uygunluğuyla ölçülür. Devrimci kadronun, partili olma özelikleri doğuştan gelme nitelikler değilidir. Bu nitelikleri parti içinde kollektif çalışma tarzı, devrimci ilkeleri gözetmesiyle, bir dizi teorik ve pratik deneyim sonucunda kazanır. Birbirleriyle kaynaşmışlık, yoldaşça yardım, kişisel sorumluluk, ilkelere uyma, bütün bunlar bir politik kadronun, savaşçının, etkin bir militanın normal özelikleri olmalıdır.

Komünist Olmak

Yaşamını, mücadeleye, harekete bağlı olan bölüm ve şahsi, kişisel yaşam olarak ikiye ayıran kişi komünist kadro olamaz. Toplumsal mücadeleyi, hayatı, bir bütün olarak ele alan, algılayan, sorgulayan, gerçek bir devrimci böyle bir ayırım yapamaz, yapmamalıdır. Her komünist devrimcidir, ancak her devrimcinin komünist olamamasının nedenleri bunlardır. Bu özellikleri kazanmış ve komünist olabilmiş kadro da kendini her gün yenilemek zorundadır. Böyle kadrolar olmadan da bırakın Sosyalizm için mücadele etmeyi, görece demokratik bir toplum için mücadelede dahi sonuç elde edilemez. Çünkü ancak böyle kadrolar, savaşçı militanlar düşmanla uzlaşmaz, yoldaşını, partisini göz bebeği gibi korur ve çelik gibi sağlamdır. İster dışarıda, ister tutsaklık koşullarında hayatı yeniden üretir, umutsuzluğa, yılgınlığa kapılmaz. Geçmişte ve bugün cezaevlerinde, işkencede, uzun tutsaklık dönemlerinde diri kalmış kadrolar bu özellikleri taşıyan kadrolardır. Onları ayrıca selamlıyoruz.

Barış, demokrasi, özgürlük ve Sosyalizm mücadelemizde daha çok bu nitelikte kadroya, komünistlere ihtiyacımız vardır. Bu çağrıya kulak verin.


Konuyla ilişkili diğer makaleler