DİSK Genel Başkanı Kani Beko: Barış Emekle Gelecek!

DİSK Genel Başkanı Kani Beko: Barış Emekle Gelecek!

DİSK Genel Başkanı Kani BekoDİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun, Barış Bloku’nun çağrısıyla 6 Eylül 2015’te Bakırköy’de gerçekleştirilen barış mitinginde yaptığı konuşma:

Sevgili Arkadaşlar, değerli barış savunucuları ve sevgili basın emekçileri...

Tarih şahittir, halklar şahittir, bizler şahidiz. 7 Haziran seçimlerinde amaçlarına ulaşamayanlar bu ülkeyi ateşe atıyor. Yakıyorlar, yıkıyorlar, öldürüyorlar... Ne kıymetli sarayları, ne kıymetli makamları, ne kıymetli koltukları varmış. 7 Haziran’da sandıkta kazanamadıklarını, savaşla, darbeyle, baskıyla, kanla kazanmaya çalışıyorlar.

Burada “seni başkan yaptırmayacağız” diyenler olarak sizlere soruyorum. Savaş çıkardı diye ona teslim olacak mıyız? 1 Kasım’da onu başkan yaptıracak mıyız?

Bu halkın 7 Haziran’da gösterdiği irade ortada. Sen başkan olamayacaksın. Yeter artık. Daha fazla kan dökme! Kişisel ihtirasın uğruna ülkeyi ateşe sürükleme. Bu topraklar artık kana ve gözyaşına doydu. Bu halk artık sizin kuru gürültünüze pabuç bırakmıyor. Halkına savaş açan iktidarlar dünyanın hiçbir yerinde ayakta kalmamıştır, kalamayacaktır.

Geçtiğimiz günlerde DİSK-KESK-TMMOB TTB ve İHD’li dostlarımızla beraber Hakkari ve Yüksekova’da idik. Orada bu halkın barış iradesini gözlerimizle gördük.

Biz tanığız! Yüksekova’da kum torbalarının arkasında barış çığlıkları atan analara, çocuklara ağır silahlara yanıt verildiğini gördük. Gözlerimizle gördük, kulaklarımızla duyduk. Artık görmeyen gözler görsün, duymayan kulaklar duysun. Bu halk savaş istemiyor, kan istemiyor, gözyaşı istemiyor.

Biz tanığız! İnsanlara şifa dağıtması gereken hastanelerin Yüksekova’da karakola çevrildiğini gördük. Silahlı kişilerin kol gezdiği o hastanelere bizler alınmadık. Yaralılara bir geçmiş olsun bile dememize izin vermediler.

Biz tanığız! Hakkari’de üzerlerine hergün gaz bombası atılırken gözlerinin içi gülen çocukları gördük. Onlar bizim çocuklarımız. Onlar kör kurşunları değil ana sütünü, ana kucağını, ana şefkatini hak ediyor.

Çocuklara biber gazı değil süt lazım süt. Sahiller çocukların cesetlerinin vuracağı yerler değil, çocukların kumdan kaleler yapacakları yerlerdir.

Kobaneli Aylan Kurdi’yi bu savaş politikaları öldürdü. Ölümüne neden olanların kalbi kurusun. Bizim görevimiz çocukları öldürmek değil çocukları yaşatmaktır.

Barış Bloku'nun mitingiAylan Bebekler öldükçe bakın kimler kazandı? 2014 yılında Amerika Birleşik Devletleri silah sanayisinin geliri 682 milyar dolar idi. Aylan Bebekler öldü, silah tüccarları kazandı. Onlar Türkiye’ye silah sattı, bizim ekmeğimiz küçüldü. Bu halkın silaha değil ekmeğe, bombaya değil konuta, savaşa değil işe ihtiyacı var.

Savaşlarda işçiler ölüyor, emekçiler ölüyor, yoksullar ölüyor, onların sarayları büyüyor, servetleri büyüyor. İşte bu yüzden biz diyoruz ki savaşı durduracak olan emektir. Barış emekle kazanılacak. Barış yürek ister, akıl ister, en fazla da emek ister. İşçiler el ele, kol kala savaşa karşı durmazlarsa bu ülkede barış olmaz.

Biz DİSK olarak her zaman barış ve demokrasi mücadelesinde dostlarımızla beraber kol kola omuz omuza yürüdük, yürümeye de devam edeceğiz. Biz DİSK olarak dostlarımızla beraber dün Suruç’taydık, Hakkari’deydik, Yüksekova’daydık. Kardeşliğin gereği bellidir: Kardeşinin canı nerede yanıyorsa orada olacaksın. Dün olduk, yarın da olacağız.

Genel Başkanı olduğum DİSK Genel İş sendikası olarak, Hakkari’ye, Diyarbakır’a Türkiye’nin dört bir yanından sendikamız üyesi arkadaşlarımızla gideceğiz. Onların ölüm timleri gönderdiği yerlere biz barış elçileri olarak gideceğiz.

Kardeşinin canı nerede yanıyorsa orada olacaksın dedik ya. Artvin Hopa’ya da gideceğiz. Emekli-Sen sendikamızın da üyesi olan öğretmen Metin Lokumcu’nun öldürüldüğü topraklarda yaşananları hep beraber gördük. Metin Lokumcu’yu dinlemediler, öldürdüler, HES’lerle doğayı yağmaladılar, betonlarla ekolojiyi katlettiler ve sonuçta 11 insanımızı kaybetmemize neden oldular. Hopa yardım beklerken, kurtarma ekipleri beklerken, oraya da çevik kuvvet gönderdiler. Biz onların çevik kuvvet gönderdiği Hopa’ya dayanışma elçilerimizle gideceğiz.

Dostlarım, mücadele arkadaşlarım. Sözlerime son verirken bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Barış emekle gelecek, barış işçilerin birliğiyle gelecek. Öyle ise hep beraber bir kere daha haykıralım:

Yaşasın işçilerin birliği,
Yaşasın halkların kardeşliği!


Konuyla ilişkili diğer makaleler