Filor Uluk Benli: “Devlet, Ermenilerin Politik Olarak Temsilini Kabullenemiyor”
Politika: Okuyucularımız için, kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz?
Filor Uluk Benli - 1960 İstanbul Samatya doğumlu, iki çocuk annesi, terzilikle geçinen Ermeni bir kadınım.
Politika: Aktif siyasal yaşamınız ne zaman başladı?
Filor Uluk Benli - 1991’de HEP ve SHP ittifakı ile seçimlere girildiğinde benim de ilk seçim çalışmam oldu. Bir dönem de ÖDP’de çalıştım. Bu süreçte kendi yaşadığım bölgede yerel çalışmaya öncelik verdim. 1999 yerel seçimlerinde muhtar adayı oldum. Ermeni olmamdan kaynaklanan bir çok saldırıya rağmen seçimlerden 2. olarak çıkmayı başardık. Bu deneyim, etrafımızda güçlü bir dayanışma ağı oluşmasını sağladı.
Politika: Bir çok dayanışma kampanyasında isminizi hep duyduk..Biraz bunları anlatır mısınız?
Filor Uluk Benli - Kadına yönelik şiddete karşı kampanyalarda görev aldım. Kadın dayanışması ve ezilen halklarla dayanışmayı hedefleyen kampanyalar düzenledim. Tüm bu girişimlerde yerel dayanışma ağımız hep yanımdaydı. Marmara depreminde üretim çadırları açtık. Üç ay süreyle bölgede kaldım. Kadınların meslek edinmesi ve rehabilitasyonu için çalışmalar yaptık. 2011 Eylül ayında –eşit haklılık temelinde, ana dilimizle barıştemalı bir proje ürettim...BARIŞA BİR TÜLBENT DE SEN BAĞLA ismiyle bilindi. Yanlızca Türkiye de değil, tüm dünyada yankı buldu. 5 kıtada yer alan 70’e yakın ülkede 200 binin üzerinde katılımcıya ulaştık. Van depreminden zarar görenler için yerel insiyatifle birlikte dayanışma ağı oluşturduk. Sivil itaatsizlik eylemlerinde yer aldım. Halkların özgürlüğü için her yerde her zaman kendime bir mücadele alanı buldum. Başta gezi direnişi olmak üzere, tüm demokratik direnişlerin etkin bir katılımcısı oldum. Kazova dayanışmasına omuz verdim. Samatya’da yaşlı Ermeni kadınlara yönelik saldırıların takipçisi oldum. Bu davalar halen devam ediyor. Roboski katliamına yereldeki tüm olanaklarımızla tepki gösterdik.Her sene meydana çıkıp anmasını gerçekleştiriyoruz. Bazı acıların unutulmasını önlemek gerekir. Suriye ve Irak’ta yürütülen emperyalist saldırının halklarda açtığı yaraları onarmak için kampanyalar düzenledim. Öncelikle İstanbul’a ulaşmış ailelere yaşam desteği sağladık. Şengal’den gelen Ezidilerle, Qamışlı’dan gelen Ermeni ve Süryanilerle dayanışma içinde olduk. Bebekler üşümesin diye elimize şişleri alıp örgü ördük... Buna HAYDİ ŞİŞ BAŞINA dedik... Tüm ülkeye yayıldı. Bize YPJ ŞİŞ TABURU dediler. Bu başlangıç oldu.. ROJAVA anayasasını okumamız bizi daha büyük kampanyalar düzenlemek için motive etti. Evde, atölyelerde üretim yaptık...Kimi emek olarak destek verdi... Kimi malzeme getirdi... Kimi maddi destekte bulundu... Herkes bir ucundan tuttu. Bir kamyonu tümüyle doldurup SURUÇ’a gittik... ROJAVA’lı kadınlar için bir üretim çadırı açtık. Bu çalışmanın örgütleyicisi oldum. Son kampanyamız “EN SON KADIN ÖZGÜRLEŞENE KADAR” adını taşıyor. IŞID’in eline düşen EZİDİ kadınlara dikkat çekmek...Kaçıp kurtulanlara yardım etmek, esir olanların kurtulması için destek olmak için çalışıyorum.
Politika: HDP’ye katılımınız nasıl oldu? Neden aday adayı oldunuz?
Filor Uluk Benli - Soykırıma uğramış bir halkın çocuğuyum. Eşit koşul ve haklarla onurlu bir barışın kurulması için HDK’nin kuruluşunda yer aldım. Aday adayı olmamın belirleyicisi Sosyalist Ermenilerin sesi NOR ZARTONG’dur. HDP bileşenlerinden biri olarak beni kendi adayları olarak önerdiler. HDP’den aday adayı olan başka Ermeni arkadaşlar da var. Bu sevindirici bir durum. Kendi yerel örgütlenmelerinden çıkan bu insanların çoğalması gerekiyor. Adaylığım açıklanınca, bir çok çevreden destek mesajları gelmeye başladı.Yeşiller, Komünistler, ezilen halkların değişik yapıları desteklerini bildiriyor. Hrant DİNK’in açtığı yoldan yürümek, onur verici bir durum. Aldığım riskin farkındayım. Devlet, Ermenilerin din adamlarıyla temsiline ses çıkarmıyor.Ermenilerin politik olarak temsilini ise kabullenemiyor. HRANT DİNK bunun için öldürüldü. Ben de bu bayrağı taşımak istiyorum.
Politika: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Filor Uluk Benli - Bu seçimleri çok önemsemek gerekiyor. Tarafsız kalıncak zaman değil. Ülkemiz sert bir diktotoryal rejime sürüklenmek isteniyor. Bu savaş demektir. HDP’nin barajı geçip mecliste daha etkin bir temsilinin sağlanması ise, savaşın önündeki en büyük barikat olacaktır...HDP’nin temsil edildiği bir meclisten diktatör çıkaramazlar. Buna izin vermeyiz.