Güncel Durum ve Mücadeleler Üzerine

Güncel Durum ve Mücadeleler Üzerine

Protesto eylemi

Ülkenin dört bir yanında direniş sesleri yükseliyor. İşçiler, emekçiler fabrikalarda ve hizmet sektöründe direniyorlar. Köylüler kırsal alanda Karadeniz’de, Ege’de, Trakya ve Marmara’da direniyorlar. Kürt halkı Kürt illerinde direniyor.

Tutsaklar cezaevlerinde direniyor. Kadınlar ve gençler üniversitelerde, alanlarda direniyorlar. Emekliler ve işsizler yaşamın tüm alanlarında yaşamak için direniyorlar. İktidar bu direnişlere patates ve soğan dağıtarak yanıt vermeye çalıştı, olmadı. Bir dizi mahallede patates ve soğanlar kabul görmedi, reddedildi. Çalışmak istiyoruz, iş ve aş istiyoruz dedi halk…

Halkın canı boğazına gelmiş ve yaşam mücadelesi verirken Kürt illerinde ve komşu devletlerin topraklarında savaş sürüyor. Her gün milyonlarca dolara mal olan bu savaşın ülke insanına, ülkenin kendisine hiç bir getirisi yok. Ama zararı var. Oraya harcanan kaynaklar işçiye, emekçiye, işsize, emekliye, küçük esnafa harcansa bugün yaşanan bir dizi sorun geçici dahi olsa yaşanmayacaktır.

Komşu devletler ile iyi komşuluk ilişkileri geliştirileceğine toprak işgaline yönelmek Türkiye’ye güç ve itibar kazandırmaz. Ama ihtiyaçları var. Başka türlü yaşanan ekonomik sorunların, politik sorunların üstü nasıl örtülecek?

Her gün yeni bir sürprizle uyanıyoruz. Bir gece önemli bir bakan sosyal medyadan istifa mesajı yayınlıyor, bir başka zaman sanal parayla halkı dolandıran bir yandaşın haberleri çıkıyor. Sonra konu bir anda kapatılıyor. Medyada uygulanan kesif sansür haber alma hürriyetimizin önüne geçiyor. Albayrak ne oldu sorusu epey bayatladı ama sanal para vurguncusu Thodex şirketinin sahibi Faruk Fatih Özer hakkında haberler bir anda kesildi. Kendisi nerede acaba? CHP 128 milyar nerede kampanyası başlattı ama nedense o da sönümlendi. Bunun gibi yüzlerce güncel örnek var.

İnsanlar gece yarısı Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı’nın hangi yeni kararı yayınlandı kabusu ile uykularından uyanıyorlar. Onurlu insanların ailelerini geçindiremedikleri, çocuklarının okul taksitlerini ödeyemedikleri, ev kiralarını yatıramadıkları, torunlarına harçlık veremedikleri, işyerlerinin zarar etmesinden dolayı intihar etmeleri günlük olgu haline geldi.

İktidar gidiyor ABD ve NATO Deniz Kuvvetlerine Karadeniz’i açmak için Boğazlar Anlaşmasını rafa kaldırabileceğini söylüyor. Rusya ile bir dizi alanda iş birliği yaparken gidip Ukrayna ile hareket ediyor. Silah veriyor, ortak savaş endüstrisi kurma anlaşmaları yapıyor. Halbuki ABD ve NATO herkesin bildiği gibi Ukrayna’yı ilhak ederek Rusya’ya karşı yeni bir cephe açmaya çalışıyor. Ondan sonra da Rusya Pandemi’yi gerekçe göstererek turist göndermeyi durduruyor ve Türkiye’yi riskli bölge ilan ediyor. Bunun politik bir tavır olduğunun anlaşılmadığı mı sanılıyor? Bu halk bu kadar enayi midir?

Erdoğan’ın yürürlükteki Anayasa’ya göre 2023’te seçimler yapılırsa aday olma şansı yok. Onun için Anayasa’nın bazı maddelerinin değişmesi gerekiyor. Bunu CHP, İyi Parti, Saadet Partisi bilmiyor mu? Bizlerden daha iyi biliyor ama hiç dillendirilmiyor. Normalde bu partilerin Bahçeli “Yeni Anayasa” baklasını ağzından çıkarmadan konuyu kamuoyu nezdinde deşifre etmesi gerekirdi.  Ama hayır, bu partiler TSK’nın “sınırötesi operasyonlar” olarak adlandırılan ve komşu ülkelerin topraklarının işgalini içeren teskerelere destek vermekle meşguller.

Mecliste temsil edilen tüm partiler “Tam Kapanma” adı altında uygulanmaya sokulan sokağa çıkma yasağının aslında bir ev hapsi provası olduğunun farkındalar. Çünkü siyaseti bu kadar yakından takip eden siyasilerin iktidarın içine düştüğü tıkanmışlığın ve çözümsüzlüğün sonucunda kendisine karşı oluşacak yığınsal tepkinin sadece bu yolla önlenmeye çalışılacağını iyi biliyorlar. Bu iktidarın seçimler ile yenilse dahi gitmeye niyetinin olmadığını yaşayarak gördüler. Son 6 yılda yaşanan tüm seçim süreçlerinde AKP ve MHP’nin seçim sonuçlarını tanımadığının sanırız farkınladırlar.

Bütün bunlar olurken, artık hiç bir yetkiye ve yaptırıma sahip olmayan Meclis’te tiyatro devam ediyor. Halbuki, HDP, TİP, CHP vekilleri bugün istifa etseler ve İyi Parti ile Saadet vekilleri de bu yolu takip etseler ülkede hemen Erken Seçim koşulları oluşacaktır. Büyük bir ihtimalle de bugün bu rejimi destekleri ile ayakta tutan ABD ve AB emperyalistleri MHP destekli AKP-Saray rejiminden desteklerini çekeceklerdir. Oluşacak durum ise Türkiye halklarına durumu gözden geçirme ve görece daha demokratik çözümlere yönelmelerine neden olacaktır. Oluşacak görece daha demokratik siyasal bir ortam işçi sınıfı ve emekçi halklar için bir çözüm olmayacaktır ama nefes almalarını sağlayacaktır.

Bizans ve Osmanlı’da olduğu gibi ABD ve AB’nin de oyunları bitmez. Onlara güvenerek yol alınamayacağını Türkiye halkları 101 yıldır biliyor ve yaşıyor. Onun için Türkiye halkları kendi gücüne ve öz güvenine dayanarak, işçisi, köylüsü, genci, yaşlısı, kadını, erkeği, Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkesi, Boşnağı, Bulgarı, Arnavutu, Rumu, Ermenisi, Musevisi, Süryanisi, Alevisi, Sünnisi, Şafisi, Ezidisi, Caferisiyle ve de en önemlisi sadece devrimcisi ile değil, günümüzde bu rejimle çıkarları çelişen tüm burjuva demokrat ve liberal kesimleri ile çözümü kendi ellerine almalıdır. “Bu topraklar hepimize yeter” sözünü “bağımsız, eşit, adil, demokratik ve özgür bir rejim” bilinci ile birleştirerek yaşanılası bir duruma getirmek hepimizin ellerindedir.


Konuyla ilişkili diğer makaleler