Kamusal Eğitim Tasfiye Ediliyor, Eğitim Ticarileşiyor ve Özelleştiriliyor

Kamusal Eğitim Tasfiye Ediliyor, Eğitim Ticarileşiyor ve Özelleştiriliyor

Eğitim Sen: Temel Liseler KapatılmalıAKP hükümeti ile Gülen Cemaati arasındaki “dershanelerin kapatılması” tartışmaları ile başlayan uygulama devam ediyor. Hatta dersanelere baskınlar düzenleniyor. Bu ortam içerisinde, Eğitim Sen “Dershane Raporu” nu açıkladı. Raporda, AKP hükümetinin ‘dershaneleri kapatacağız’ söylemlerinin asıl amacının “özel okulları doğrudan kamu kaynaklarıyla desteklemek” olduğu dile getirilirken, Politika Gazetesi olarak bu raporun içeriğini siz okurlarımızla da paylaşmak istiyoruz.

“Son dönemde sıkça tartışılan dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi ve özel öğretim kurumlarının kamu kaynakları ile desteklenmesi girişimleri, AKP’nin yıllardır hayata geçirmeye çalıştığı bir hedef olarak bilinmektedir. 2013-2014 eğitim öğretim yılı sonundan itibaren özel dershanelerin kaldırılacağına ilişkin açıklamalar ve bunun üzerinden yürütülen tartışmalar, sorunun özünü bilenler açısından kesinlikle sürpriz değildir. Her ne kadar dershanelerin kapatılarak özel okullara dönüştürülmesi bir ‘eğitim sorunu’ olarak gösterilmeye çalışılsa da, bu konu üzerinden çatışan tarafların çocuk ve gençlerimizin eğitim hakkı ve geleceği ile ilgili en küçük bir endişe duyduklarını söylemek mümkün değildir.

Özel okullara yatırım ve vergi teşvikleri, çeşitli alanlarda yapılan muafiyetler sonrasında gerek özel okul sayısı, gerekse özel okula giden öğrenci sayısında belirgin bir artış yaşanmıştır. Başbakan tarafından yeniden gündeme getirilen, özel okula gidecek öğrencilerin okul masraflarının bir kısmının devlet tarafından karşılanması girişimlerinin bir benzeri 2003 yılında hayata geçirilmek istenmiş, kamu kaynaklarını özel okul sahiplerine aktarma girişimleri o dönem Eğitim Sen’in çabalarıyla yargıdan dönmüştür. Benzer adımların 2014 yılında tekrar gündeme geleceğinin bizzat Milli Eğitim Bakanı tarafından açıklanmış olması, AKP’nin ‘özel okul’ sevdasının hiç azalmadığını göstermektedir. AKP, sermaye sınıfının en kararlı savunucusu olduğunu göstermek için, kamu kaynaklarını sadece eğitimde değil, her alanda özel sektöre aktarmak için bütün imkanlarını seferber etmektedir. Bugüne kadar atılan adımların ardından sıra, özel dershaneleri özel okula dönüştürerek, hem sürekli rekabet halinde olduğu cemaati ekonomik ve siyasal olarak zayıflatmayı, hem de özel öğretim kurumlarının eğitim sistemi içindeki payını arttırmayı hedeflemektedir.

2013 itibariyle Türkiye’de 3.641 özel okul öncesi eğitim kurumu, 992 özel ilkokul, 902 özel ortaokul ve 970 özel lise bulunmaktadır. Türkiye’de 345’i özel sağlık meslek lisesi olmak üzere, toplam 399 özel meslek lisesi vardır. Hükümet sayesinde özel okul işletmeciliği karlı bir yatırım alanı haline getirilmiş, zaten sorunlarla boğuşan kamusal eğitim daha da zayıflatılmıştır.

11 yıllık AKP iktidarı boyunca Türkiye’de özel dershane sayısı 2 bin 122’den, 3 bin 858’e çıkmıştır. 2002 yılında dershanelere giden öğrenci sayısı 606 bin 522 iken, 2013 yılında 1 milyon 280 bin 297’ye yükselmiş; özel dershanelerde çalışan öğretmen sayısı ise 19 bin 881’den, 51 bin 522’ye çıkmış durumdadır. MEB’in Kasım 2013 verilerine göre, özel dershane sayısı 3600 civarındadır. AKP hükümeti döneminde dershanelerin sayısı yaklaşık iki kat artarken, teşviklerin de etkisiyle özel okullara giden öğrencilerin sayısı 223 binden 570 bine yükselmiştir. Bugün özel örgün eğitimde çalışan öğretmen sayısı 51 bini dershane öğretmenleri olmak üzere, toplamda 77 bini bulmuş durumdadır.

AKP hükümetinin ‘dershaneleri kapatacağız’ söylemleri ile asıl amacının özel öğretimi özendirmek ve özel okulları doğrudan kamu kaynaklarıyla desteklemek olduğu açıktır. Hükümetin eğitim sisteminde bugüne kadar attığı ticarileştirme adımlarını, gelecekte yapacaklarının teminatı olarak değerlendirirsek, hepsi ‘kar etmek’ amacıyla kurulmuş, eğitim kurumu olmaktan çok birer ‘ticari işletme’ işlevi gören özel okulların ve öğretim sisteminin kamu kaynakları ile desteklenmeye çalışıldığı açıktır. Halktan toplanan vergilerin, kamu okulları için harcanmayıp, çeşitli yöntemlerle özel okullara aktarılmak istenmesi kabul edilemez ve karşısında durulması gereken bir durumdur.

Özellikle belirtmeliyiz ki biz Eğitim Sen olarak dershaneciliği savunmuyoruz. Dershaneler bir neden değil bir sonuçtur. Dershaneleri doğuran nedenleri ortadan kaldırmayanlar, hiçbir geçerliliği ve bilimsel çalışması yapılmayan bu uygulamayla eğitim-öğretimi içinden çıkılmaz daha karmaşık sorunlarla karşı karşıya bırakacaklardır.

AKP hükümeti, dershane sisteminin bir sonuç olduğunu görmemekte ısrar etmekte, temel lise uygulaması ile eğitimde ticarileşme ve özelleştirme uygulamalarını hızlandırmaktadır. Bu tutum asıl sorunun sınav odaklı eğitim sistemi olduğu gerçeğini değiştirmediği gibi, eğitimin zaten sorunlu olan niteliğinin daha da bozulması anlamına gelmektedir. İktidarın asıl niyeti öğrencileri dershanelerden kurtarmak değil, bu bahaneyle kamusal eğitimi tasfiye edip eğitimi tamamen piyasa ilişkileri içine çekmek, kamu kaynaklarını özel okullara aktarmak ve kamusal eğitimi tasfiye etmektir.

Kamu tarafından herkese eşit ve parasız olarak sunulması gereken eğitimin bilimsel ve demokratik bir içerikte olması, kamusal, nitelikli bir eğitim sisteminin oluşturulması açısından zorunludur. Bu anlamda Eğitim Sen’in yıllardır savunduğu ve eğitim hakkının temel sac ayaklarını oluşturan kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim talebi pratikte yaşam bulmadığı sürece, eğitimde yaşanan sorunların çözümünü sağlamak tek başına mümkün değildir. Eğitim Sen, eğitim sistemi üzerinde oynanmak istenen oyunların farkındadır ve kamuoyunun yanlış bilgilendirilerek, siyasi iktidarın eğitimi tamamen piyasaya endeksleyen girişimlerin karşısında bütün örgütlü gücüyle durmaya kararlıdır. Hükümet gerçekten kamu yararını gözetiyorsa, kamu kaynaklarını özel okullara aktarmak yerine, hepsi ticari amaçlarla kurulmuş bütün özel öğretim kurumlarını kamulaştırarak, herkese eşit ve parasız eğitim anlayışını hayata geçirmeli, demokratik, laik ve anadilinde eğitimin önündeki bütün yasal ve fiili engeller kaldırılmalıdır.”

(Ankara/DİHA)


Konuyla ilişkili diğer makaleler