Kapitalizmin Krizi *

Kapitalizmin Krizi *

o İbrahim GÜZELCE

Türkiye İşverenler Sendikası Genel Sekreteri Rafet İbrahimoğlu’nun da katıldığı Lizbon’da kapitalist Avrupa işveren örgütleri temsilcilerini biraraya getiren toplantıda alınan kararlar bütünüyle işçi sınıfı ve emekçi kitlelerin yaşam ve çalışma koşullarını daha da ağırlaştırıcı niteliktedir. Bu toplantının esas amacı, “ekonomiyi yeniden canlandırma” gerekçesinden öte, ulusal ve uluslararası kapitalist tekellerin sermaye yoğunlaşmasını hızlanırmak, kâr oranını yükseltmek ve sömürüyü daha da şiddetlendirmektir.

Kapitalist sistemin, tekelci devlet kapitalizminin dünya çapındaki buhranı genelleşmiş olarak devam etmektedir. Çok uluslu tekeller ve iktidarları, kendilerinin yarattıkları buhranın sonuçlarını emekçi kitlelerin sırtına yüklemek istiyorlar. Bu doğrultudaki planlarının uygulaması olarak da önce ücret artışlarına ve satın alma gücüne saldırdılar. İkinci olarak, fabrikaları belirli sürelerde kapayarak kısmi işsizlik yarattılar.Fakat aynı zamanda daha az işçiyle daha çok iş yapmaya yönelik tedbirler aldılar. Yani ücretleri sabit tutarak üretim hızını artırdılar. (...)

Temelde, enflasyon hızının artmasına sebep olan büyük sermaye, kâr oranını yükseltmiş, çalışan kitlelerin, ücretlilerin yoksullaşma sürecini hızlandırmıştır. Sadece bununla yetinmeyen büyük sermaye, kapitalizmin buhranının sonuçlarına değil, nedenlerine de HAYIR diyen halk kitlelerine karşı yönelttiği baskı ve zorbalığı yoğunlaştırarak, demokrasi ve özgürlükleri hedef alan düşmanca tavrını açıkça ortaya koymuştur. (...)

İşçi sınıfımızın sadece sınıf ve kitle örgütü olarak değil, fakat ulusal ve demokratik bir örgüt olarak da DİSK, Batı Avrupa kapitalist tekelleri temsilcilerinin, halkların çıkarlarına ve ulusal gelişmeye karşı aldıkları kararların yerine, emekçi kitlelerin yaşam düzeyini yükseltici, ekonomiyi gerçekten canlandırıcı, enflasyona karşı gerçekçi tedbirler önermektedir.

  • Ücret artışlarının fiyat artışlarının önüne geçmesi ve asgari ücretin aile geçim endeksine göre ayarlanması,
  • Paranın değerinin korunması ve satın alma gücünün yükseltilmesi,
  • Haftalık çalışma süresinin, ücret kaybı olmadan 40 saate indirilmesi,
  • Fiyat artışlarına son verilmesi,
  • Tarımsal ürün taban fiyatlarının yükseltilmesi,
  • İthalat ve ihracatın, bankaların, sigorta şirketlerinin, büyük sanayi işletmelerinin millileştirilmesi,
  • Çalışanların; işyeri yönetimine sendikaları aracılığıyla katılmalarının sağlanması,
  • Ulusal çıkarlarımızı gözeten, başta komşularımızla olmak üzere, tüm ülkelerle karşılıklı güven ve işbirliği temeline dayalı yeni ekonomik, kültürel ve siyasal ilişkilerin geliştirilmesi; bağımsızlıkçı, barışçı ve onurlu bir dış politika izlenmesi; NATO ve CENTO’dan çıkılması; tüm ikili anlaşmaların yırtılması.

Sınıf ve kitle örgütü, aynı zamanda ulusal, demokratik bir örgüt olan DİSK, Türkiye İşverenler Sendikası Genel Sekreteri Rafet İbrahimoğlu’nun da katıldığı, Batı Avrupa İşveren Örgütlerini Lizbon’da biraraya getiren toplantıyı ve bu toplantıda alınan kararlar, başta halkımız olmak üzere tüm Batı Avrupa halklarının yaşama ve çalışma koşullarını daha da ağırlaştırıcı olarak değerlendirmektedir.

İşçi sınıfının sendikal örgütü olarak DİSK, emekçi halkımızın emekten yana bir düzen için, bağımsızlık, demokrasi, barış ve toplumsal ilerleme doğrultusunda demokratik hak ve özgürlükler için verdiği mücadeleyi geliştirme ve güçlendirmeye kararlıdır.

(IG Metall, Aralık 1975)

* İşçi sınıfının yiğit önderlerinden İbrahim Güzelce’yi 40. ölüm yıldönümünde anarken onun bu yazısının günümüz sendikal hareketine de ışık tutmasını umuyoruz.


Konuyla ilişkili diğer makaleler