Kaybının 32. Yıldönümünde İ. Bilen Yoldaş’ı Yaşatmak

Kaybının 32. Yıldönümünde İ. Bilen Yoldaş’ı Yaşatmak

TKP MK Genel Sekreteri İ. Bilen YoldaşBilen yoldaşı anarken O’nun mücadelesini sürdürmek, O’nu Türkiye Komünist Partisi’nin mücadelesi içinde yaşatmak ayrı bir önem taşıyor. Türkiye Komünist Partisi’nin mücadelesi, dünya proletaryasının uluslararası mücadelesinin bir parçası olarak, Türkiye işçi sınıfının mücadelesidir.

Bilen yoldaş, sarsılmaz ilkeleri olan bir komünist olarak mücadele etti. Marksizm-Leninizm’in ilkelerini göz bebeği gibi korurken, partinin yığınlar içinde yaygın örgütlenmesinin, politik etkisinin artmasına da özel dikkat verirdi. Tüm parti örgütlerinin, parti politikası doğrultusunda mücadele içinde olan, işçi, köylü, teknik eleman, aydın, kadın, gençlik örgütlenmelerinin sorunlarını, gelişimlerini en ince ayrıntısına kadar takip eder, sorgular, müdahale ederdi.

Lenin’in ülkesi Sovyetler Birliği’ne sarsılmaz bağlılık, Proletarya Enternasyonalizminin her alanda uygulanması konusunda ilkesellik, Marksizm-Leninizm’i olumsuz etkileyecek sapmalara karşı tavizsiz yaklaşım ve işçi sınıfının içinde örgütlenmeyi, parti birimleri oluşturmayı en öne almak ve parti sıralarında işçilerin görev almaları konusunda titiz yaklaşmak, genç komünistlere güvenmek ve teşvik etmek ilkelerine sadık olan bir yoldaştı O.

Bilen yoldaş hakkında çok görüş dile getiriliyor, ancak O’nu eleştirenlerin dahi eleştirdikleri yanları her zaman O’nun güçlü yanları olan ilkeleri olmuştur. Bizler ise O’ndan öğrendiklerimizi uygulamaya çalışıyoruz. Ne kadar başarılı olduğumuzu ise sınıflar mücadelesinin tarihi yazacak.

Geçenlerde bir yoldaş anlattı; HDK, HDP, Haziran Hareketi, Halk Evleri, EHP, EMEP, KOS, İKS, DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve Barış Bloku’nun da katıldığı bir toplantıya katılmış. Çağrıyı yapan 4 kuruluş DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, oluşacak yeni Platform’da Sekreterya’da görev üstlenmeye bir takım yasal sebeplerden dolayı çok sıcak bakmıyorlarmış. Bizim yoldaşımız dışındaki tüm çevreler hemen “siyasi örgütler o zaman sekreterya oluştursun” diyerek isimlerini yazdırmaya başlamışlar. Bakmış iş terse gidiyor, yoldaş söz istemiş. “Ankara Mitingine çağrıyı yapan 4 Kuruluş bu platformun çağrısını yapıp sekreteryasını oluşturmalı, siyasi örgütler de onun etrafında bir koordinasyon kurulu oluşturarak bu çalışmayı desteklemeleri en doğru yoldur. Değilse bu Platform uzun sürelide yaşamaz, sorunlar çıkar. Sendika ve meslek örgütleri birleştirici olur ve herkes de destekler. Ankara Mitingi, Katliamı ve ardından bunu yaşadık” içerikli bir konuşma yapmış. Tartışma bunun üzerine tekrar başa dönmüş ama bazı siyasi çevreler de istediklerini oldu bittiye getirip uygulamışlar. Bu deney daha sonra değerlendirilir, konu bu değil, asıl ilginç olan, yoldaş bu konuşmayı yaptıktan sonra başka örgütten bir yönetici arkadaşın yaptığı değerlendirme; “Siz hiç değişmemişsiniz, İsmail Bilen size ne öğretti ise onu uygulamaya devam ediyorsunuz. Siz 12 Eylül öncesi de hep DİSK desteklensin derdiniz.”

Evet, aynen öyle, eğer mesele işçi sınıfının mücadelesi ise, sosyalizm ise, biz Bilen yoldaş bize ne öğretti ise onu uygulamaya devam ediyoruz. Çünkü doğrusu budur. Eylem birlikleri ve Platform’ların en geniş biçiminde ve sorunlara boğulmadan oluşturulmasının en doğru yöntemi, içinde herkesin zaten temsil edildiği sendikalar ve meslek örgütlerinin ön plana çıkıp desteklenmesidir. Bu şekilde en geniş kesimlerin desteğini almak da daha mümkündür, siyasi örgütler arası çıkacak sorunları aza indirgemek de.

İşte, Bilen yoldaş mücadelemizde böyle yaşıyor...


Konuyla ilişkili diğer makaleler