Komünist İmam: Hasan Kıyafet’in Romanı

Komünist İmam: Hasan Kıyafet’in Romanı

 Hasan KiyafetBir yazımda değinmiş- tim, bazı romanlar vardır, yazarının önüne geçmiştir, diye; bu eserler öyle ünlen- miştir ki, örneğin sokakta herhangi birine: “Don Ki- şot”, hangi yazarındır diye sorsanız, size bir çırpıda “Cervantes” diyemez. Ya da meşhur Faust, Ütopya, İlahi Komedya, gibi kitap- ların yazarlarını da söyleye- meyebilir. Çünkü bu eserler gerçekten yıllar içinde yazarının önüne geçmiştir.

Tabi ki, Faust, Goet- he’nin, tabi ki, Ütopya, Thomas Moore’nindir. İla- hi Komedya, Dante’nindir. Ancak yazarların, işlediği konularla bu kitaplar artık insanlığa mal olmuştur. Yani klasikleşmiştir. Aynı yapıtları yüz, iki yüz yıl sonra da okumak mümkün- dür.

İşte ülkemiz yazarla- rından Hasan Kıyafet’in ‘KOMÜNİST İMAM’ roma- nı da bu yukarda saydığım eserlerden biridir.

Bir işçi sınıfı erinin böylesi romanları okumuş olması, onlara kuşkusuz

daha geniş bir bakış açı-
sı kazandırır. İşçi sınıfı tarihini, sınıf mücadelesini, kavgasını bilmek onun edebiyatını bilmekle başlar. Maksim Gorki’nin ANA romanı, John Steinbeck’in Bitmeyen Kavga’sı, bizden Fakir Baykurt, Kemal Bilbaşar, Yaşar Kemal, Kemal Tahir, Orhan Ke- mal gibi yazarları gözden geçirmek, sürdürdüğümüz sınıf savaşının önemli bir parçası.

Gelelim ‘KOMÜNİST İMAM’a; eser adeta bir polisiye romanı gibi akı-
cı, yalın bir dille, gerilim ögesinin de okuyucuyu fazlasıyla sardığı bir tarzda yazılmış. Çevremde aynı yapıtı okuyan arkadaşlar, kitabı bitirmeden ellerinden bırakamadıklarını söylüyor- lar. Kahramanının güçlü, akıllı iradesi, yılgınlık gös- termeden hedefine ulaşma- ya çalışması, hiç de alışık olmadığımız bir imam’la bizi karşı karşıya bırakıyor.

İmamhatip mezunu olan genç imam, hiç de hurafe- lere, gerici yoz söylemlere kapılmadan, toplumsal yapı içinde kendi yerini, kendi sınıfını bulmaya çalışıyor ve sonunda buluyor da. O kadarla da kalmıyor, bura-

dan, bu karanlıktan kurtulu- şunun ancak sosyalizm ile olacağının farkına varıyor.

Romanın gitgelleri, çev- resini saran düşman yapının katmanlarını gören bu genç adam, daha çok hırslanarak, artık kavgayı kurtuluşunun bir temel taşı olarak beynine kazıyor. Eğer bir özgürlük sözkonusuysa, onun ancak mücadeleyle olacağını, bıkmadan usanmadan çev- resine de anlatmaya kendi kendine and içiyor. Çünkü İmam bu kavganın hiçbir zaman yalnız olamayacağı- nı ve örgütsüz bir başarının sağlanamayacağının farkına varıyor. Bir olgunun farkına varmak, onu bilince çıkar- mak İmam için kurtuluş

mücadelesinin de en önemli ögesi oluyor. Artık yılgınlık söz konusu değildir. Çünkü korkunun kaynağı bilme- mektir, bilgisizliktir; bu genç adam, genç devrimci işte bunu keşfediyor. Geriye sadece kavganın üstüne üstüne gitmek kalıyor.

Yazar, romanın bir yerinde şöye anlatıyor: “... Karanlıkla birlikte ortalığa sinsi bir suskunluk çökmüş- tü. Yaralananlar, ölenler vardı. Fakat ağlayan yoktu. İnsan, acısını paylaşacak birisini bulmadıkça ağlamı- yor muydu ne?Ufuk çiz- gisinde yabalar, tırmıklar, tırpanlar seçiliyordu. Süngü takmış asker, emre uyup uymamakla ikircikliydi...”

Halkın içinde halkla birlikte sosyalistlerin, komünistlerin verdiği kavga anlatılıyordu bu satırlarda. İmamlar an- latılıyordu, çiftçiler, köylü- ler, tornacılar, duvarcılar, emekçiler anlatılıyordu. Daha doğrusu, akşam evine giderken eline bir ekmek alabilmek, okula giden ço- cuğuna defter, kalem, çanta alabilmek için gün boyu ter dökerek kavga veren insan- lar anlatılıyordu.

KOMÜNİST İMAM’ı okuduğunuzda kendinizi bir daha güçlü hissediyorsunuz. Çünkü yaşama dair yeni şeyler öğrenmişsinizdir. İşte o zaman okumanın, öğ- renmenin ne kadar gerekli ve mükemmel bir uğraşı olduğunun farkına varıyor- sunuz. n

* - Komünist İmam/ Hasan Kıyafet/ Ceylan Yayıncılık/ Şubat 2013. Tüm internet sitelerinde bulunur.


Konuyla ilişkili diğer makaleler