Kurtuluş Savaşı’nda Kürtler: ”Buraya savaşmaya mı geldik, kaçmaya mı?”

Demokratik Çerkes Harekti'nin Protestosundan

Kurtuluş Savaşı’nda Kürtler: ”Buraya savaşmaya mı geldik, kaçmaya mı?”

Kürtler, Bağımsızlık Savaşı’nda ilk silaha sarılan kesimlerden biriydi. 1.Meclis’e çok sayıda mebus yolladılar ve kendilerini ortak mücadeleden koparmak isteyen Batılı emperyalistlere “Türk-Kürt müttehittir (birleşiktir)” diye telgraf çektiler. Mecliste Dersim milletvekili olan Diyap Ağa, Eskişehir’deki yenilginin ardından Meclisi Ankara’dan taşıma önerisi geldiğinde “Efendiler, bir buraya savaşmaya mı geldik, kaçmaya mı?” diyerek onurlu ve kararlı bir duruş sergiledi. M.Kemal, ünlü İzmit konuşmasında Kürtlerin haklarını verileceğine dair vaatlerde bulundu.

Dersim Mebusu Diyap AğaSonrası malumdur. 2000’lere kadar “Kürt” kelimesini söylemek dahi hapisle cezalandırıldı. Aptalca ve ırkçı efsanelerle Kürt kimliğinin yok edilmeye çalışıldığı 90 yıllık süreçte on binlerce insan öldü; hala da ölüyor.

1920’de Aleviler: 500 yıllık zulmün ardından Meclise

Aleviler, Osmanlı döneminden bu yana, Hristiyanlar dahil Anadolu’nun en uzun süre zulme uğrayan kesimi oldu. Utanç verici yalanlarla aşağılandılar, toplumsal ve siyasal yaşamdan dışlandılar. Kurtuluş Savaşı’nda M.Kemal, Alevi dedeleriyle de görüştü ve onların aktif desteğini aldı. Ancak 1923’de bizzat kendi emriyle, dinsel yaşam, yani Diyanet İşleri Sünni temelde organize edildi ve Alevilik gene “yeraltı”na itildi. 1970’lerde dahi “Alevi Partisi” olarak kurulan Birlik Partisi, söylemlerinde “Alevi” kelimesini korkudan telaffuz edemedi.

Çerkesler: Kaf Dağının çocukları işgale karşı direnişte

Çarlığın zulmü sonucu Çerkesler, 1800’lerden itibaren dalgalar halinde Anadolu’ya göç ettiler. Osmanlı, bu insanları gelir gelmez cephelere sürdü ve onlardan yararlandı.

Mustafa Kemal ve Cerkes EthemDayanıklı ve savaşçı bir halk olan Çerkesler, Kurtuluş Savaşı’nda büyük hizmetler gördüler. Çerkes Ethem’in Kuvvayı Seyyare’si, padişah yanlısı ve işbirlikçi çok sayıda güçlü saldırıyı bastırarak Meclis’in hayatını kurtardı. Çerkesler, Ali Fuat Cebesoy, Rauf Orbay, Bekir Sami gibi çok sayıda lider kadroyu içlerinden çıkardılar. Ancak bir “halk ordusu” niteliği taşıyan ve sola yönelen Kuvvayı Seyyarenin M.Kemal tarafından dağıtılmasıyla dışlandılar. Cumhuriyet döneminde her türlü Çerkes örgütlenmesi şiddetle yasaklandı, bastırıldı.

Lazlar: “Hamsiyi, mısır ekmeğini ve konuşmayı şehvetle seven halk”

Nazım’ın bu dizelerle andığı, ve bağrından Mustafa Suphi, Zeki Baştımar, İsmail Bilen, Cihan Alptekin, ve Cihan Alptekin / Kemal PirKemal Pir’i çıkarmış olan Karadeniz halkı, Kurtuluş Savaşı’nda da kahramanca savaştı. Başta M.Kemal’e gönüllü bir “Muhafız Birliği” gönderecek kadar bu mücadeleyi heyecanla karşıladı. Ancak M.Kemal’e muhalif İttihatçı unsurların güçlü olduğu Karadeniz bölgesi, bu sebeple rejim tarafından dışlandı. Bazı Lazistan mebusları faili meçhul cinayetlere ve İzmir suikasti yargılamalarındaki infazlara kurban gittiler. 1938’e kadar Lazlara ve Karadenizlilere fiiliyatta gayrı resmi bir siyaset yasağı uygulandı.


Konuyla ilişkili diğer makaleler