Metin gibi...

Metin gibi...

Metin Göktepe“Bir kırık kalem, bir kırık objektif ve bir kırık yaşam Metin’inkisi... Ne ağıtlar, ne kördüğüm olan hukuk süreci; ne her gün yeni bir şekilde baltalanan “gazetecilik” özgürlüğü Metin’i geri getirmedi.” demişti yıllar önce bir meslektaşı Metin için...

Nasıl demeyeydi...

Objektifine yansıyanın aynını bir fotoğraf karesine hapseden makinesini, daha temiz çeksin diye silerken anımsanan Metin için?

Gazeteci olmak zor...

Çünkü gazetecilik; araştırmak, sorgulamak, iyi analiz etmek ve olduğu gibi tüm çıplaklığıyla yazmak demek...

Gazetecilik muhalif olmak demek!

Bütün ideolojilerden arındırılmış, başka bir ideoloji demek.

Peki günümüzde gazeteciliğin tüm bu olmazsa olmaz özelliklerini taşıyor olabilmek ne derece mümkün?

Faşizmin göstere göstere; meslek içi kıyımlara gittiği; gazetecileri dövdürttüğü, birbiri ardına zindanlarına tıktığı, medya kuruluşlarını kurşunlatıp sus payı verdiği bir ortamda ne kadar dik durabiliyor gazeteciler?

En yeni örnekleri Can Dündar ve Erdem Gül elbet.

Tutuklu gazeteciler listesinde Türkiye başı çekiyor.

Gazeteciler arasında işsizlik zirvede. İşten çıkarmalar birbirini izliyor. İşten çıkarmaların genel gerekçesi küçülme zorunluluğu, ancak bu tam manasıyla gerçeği yansıtmıyor.

Merkez medyada genellikle iktidara muhalif gazeteciler işlerinden atılıyor.

Fakat tüm bunlara karşılık belki de en örgütsüz meslek gazetecilik.

Sendikalılaşma oranı oldukça zayıf.

Sol/sosyalist/Muhalif gazetelerde çalışanlar, büyük bir özveri ile mesleklerini yapıyorlar.

Pek çoğu ürettikleri haberler, yazılar için ya ücret almıyor ya da çok mütevazı ücretlerle yetiniyor; baskı ve zorbalıklara karşı durmak gibi ertelenemez ve önemli bir görev duygusu ile gazetelerine destek oluyorlar.

Ama herkes böyle bir durumu taşıyabilecek olanaklara maalesef sahip değil.

Hal böyle olunca iktidar, patron ve işsizlik korkusu kıskacına düşen gazetecilerin büyük bölümü gündelik hayatın havasında yaşıyor hayatı.

Metin tüm bunların bilincinde bir meslektaşımızdı. Metin görev yaptığı gazetenin ve ideolojisinin gereği gibi yaşadı.

Ve muhalif bir gazeteci gibi öldü.

Bu uğurda öldürülen nice gazeteci gibi kazındı hafızalara.

Bugün gazeteciler Metin olmak zorunda.

Baskıya, zulme ve faşizme karşı birlik olmak, örgütlenmek zorunda.

Gazetecilik İçin Ayağa Kalkıyoruz Platformu ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti içerisinde muhalif duruş sergileyen Emeğe Saygı grubu bunun iki güzel örneği olarak karşımızda duruyor.

Politika


Konuyla ilişkili diğer makaleler