Migros işçileri DGD-SEN’de örgütleniyor

Migros işçileri DGD-SEN’de örgütleniyor

Migros işçileri DGD-SEN’de örgütleniyor

Migros işçileri DGD-SEN’de örgütleniyor

“Bir işçinin sırtından günde 13-14 ton yük geçiyor ve depoda 15-16 kilometre yürüyor...”

Migros işçilerinin sorunlarını ve yaşadıklarını işten atılan bir Migros işçisi olan DGD-SEN Genel Başkanı Murat Bostancı ve işten atılan Migros işçilerinden Halil arkadaşlarla görüştük.

Politika: Arkadaşlar hoş geldiniz. Migros Depo’da çalışırken, sendikaya üye olduğunuz için 2009 yılında işten atıldınız. Bu süreci kısaca anlatır mısınız?

Murat: Aşırı derecede fazla mesai oluyordu. Sabah 08:00 gece 22:00 bazen 24:00’e kadar çalıştırılıyorduk. Normal çalışma süremiz, cumartesiler dahil, haftada 45 saat idi. Bize ise haftada 20-25 saat fazla mesai yaptırıyorlardı.

Yani günde ortalama 5 saat fazla çalışıyorduk.

Halil: Oranın mantığı, “iş ne zaman biterse o zaman çıkılacak ” üzerine kurulu idi. Servisler de ona göre çağırılıyordu.

Politika: Peki fazla mesai için ayrıca ücret ödenmiyor muydu?

Murat: Normal saat ücretine göre yüzde elli fazlası, mesai ücreti olarak ödeniyordu. Normal saat ücreti örneğin 10 Lira ise, fazla mesai 15 Lira oluyordu. Hafta sonu ve bayramlarda yüzde yüz fazla mesai ücreti ödeniyordu. Ancak maaş düşük olduğu için, fazla mesai ücreti de tatminkar olmuyor. Asgari ücretin az üzerinde maaş veriliyordu.

Politika: Neden sendikalı olmak istediniz?

Murat: Ücretlerin düşüklüğü, çalışma koşulları, yönetici-işveren temsilcisinin baskısı, performans dayatması, sebeplerinden dolayı sendikalı olmaya karar verdik. Toplam 240 işçiden ilk aşamada 30 işçi sendikalı olduk. İşveren otuzumuzu da işten attı. Ondan sonra sendikalı işçi sayısı 70’e çıktı.

Politika: Çalışma koşullarının zorluğu neydi?

Murat: Çalışma saatlerinin uzun olması ve bu fazla süre içinde yapılan işin ağır olması önemli rol oynuyor. Mesela, raf yüksekliğinin nizami olarak 4 metre olması gerekiyor. Migros Depo’da ise raflar 8 metre yüksekliğinde. Her bölümde birer adet “forklift” mevcut ama biz Migros şubelerine sadece palet palet mal vermediğimiz için, “toplama” olarak tabir edilen biçimde mal verdiğimiz için, iş yoğunluğu ve ağırlığı artıyor.

Halil: Bakliyat bölümüne günde, her biri 20 kiloluk, yaklaşık 600-700 koli atılması gerekiyor. Bakliyat bölümü olarak adlandırdığımız, bakliyatdeterjan-yağ-meşrubat bölümünde şarjlı olmayan, mekanik “transpalet” ile çalışılıyor. Bisküvi-un-şeker bölümünde günde 1400-1500, her biri ortalama 5 kiloluk koli isteniyor. Sonuçta bakliyatta, bir işçi, günde 13-14 ton, bisküvide ise 7,5-8 ton yük taşıyor. Her işçi normal mesai saati içinde 10-11 kilometre yol yürüyor. Fazla mesai ile bu mesafe 15-16 kilometreye çıkıyor.

Murat: “Transpalet” sürerken öğleden sonra insanın dermanı kalmıyor ve kaldırdığın koli gerçek ağırlığının bir kaç katı ağırlık hissettiriyor. Artık kollarını ağırlıktan kaldıramıyorsun.

Politika: Bu çalışma koşullarına işçi nasıl dayanıyor?

Murat: Arkadaşların büyük bir kısmı taksit ve kredi kartı borcundan dolayı çalışmaya çalışıyor. Mecburiyetten. Ama haftanın üçüncü günü, fazla mesaili de çalışılmışsa ve fazla mesailer peş peşe olunca, dördüncü gün şişiyorsun. Doktora gidip rapor alıyorsun. 1-2 günlük rapor alıp toparlandıktan sonra işe gidince, işveren keyfi olarak o çalıştığın fazla mesailerini kesiyor. Bu iş koşullarında çalışılıyor.

Politika: Depoda hijyen ve temizlik nasıl?

Halil: İade bölümü, yani satış özelliğini yitirmiş ürünlerin olduğu bölüm çok kirli. Bakliyat bölümünde lağım faresi çıkıyordu. Böcek, kedi, kene... hepsi depolarda mevcuttu. Depoya giren kuşlardan ölenler oluyordu, onların leşleri paketlerin, kolilerin üzerinde kalıyordu. Paketlerin temizliği içler acısıdır. Müşteri bu koşulları bilse Migros’tan alışveriş yapmaz.

Murat: Migros mağazalarının önünde eylem yaptığımızda depolardaki hijyen koşullarını yansıtmaya çalıştık, Çevik Kuvvet saldırısına uğradık.

Politika: İlk işten atılmalardan beri aradan 5 yıl geçti, değişen ne oldu?

Halil: Değişen hiç bir şey yok. İşveren sendikalaşmayı engellemek için bizi “terörist” ve “bölücü” olarak suçluyor. Biz ise örgütlenmeyi geliştirmek için çalışıyoruz. Bu çalışma şart ve koşullarının değişmesi için işçilerin sendikalarda örgütlenmesi şart.

Murat: Biz, Migros’tan tüm taşeronların çıkarılması ve işçilerin Migros işyerine bağlı çalışması gerektiğini savunuyoruz. Sendika örgütlenme çalışmasında İşyeri meclisi ve komiteleri üzerinden karar alınarak yol yürünüyor. Söz ve yetki süreçlerinde işçi arkadaşlar komite ve meclisler yoluyla kararlara doğrudan katılıyorlar. Migros Depo önünde 9 defa, Kadıköy Migros mağazalarında 2 defa ve Ataşehir Migros Genel Müdürlük binası önünde 1 defa eylem yaptık ve bu eylemleri Migros tüketicilerini aydınlatmak için sürdürmeye kararlıyız. İşveren üzerinde bu yolla baskı kurmayı amaçlıyoruz. Diğer yandan da işten atılan arkadaşların hukuksal süreçleri sürüyor ve davaları tek tek kazanıyoruz. Ancak asıl amacımız sendikal yetki alıp doğrudan Migros ile masaya oturmaktır.

Politika: Arkadaşlar, teşekkür ederiz ve mücadelenizde başarılar dileriz.

 

DGD-SENDGD-SEN; Depo, Antrepo, Gemi Yapımı ve Deniz Taşımacılığı İşçileri sendikasıdır. Daha fazla bilgi almak, üye olmak, çalıştığı işyerinde örgütlenmek isteyen işçilerin başvuruları için; İstanbul: 0533 246 87 11 ve 0506 379 34 08 numaralı telefonlarını arayabilirsiniz veya doğrudan sendika@dgd-sen.org elektronik posta adresine yazabilirsiniz.

Genel Merkez: Yavuz Selim Mh. Şalgamlı Cd. No:222/B Sultanbeyli - İstanbul