MUSTAFA SUPHİ VE YOLDAŞLARIMIZIN KEMİKLERİ SIZLIYOR!

MUSTAFA SUPHİ VE YOLDAŞLARIMIZIN KEMİKLERİ SIZLIYOR!

Mustafa Suphi ve Yoldaşlarımızın Kemikleri Sızlıyor!

10 Kasım Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümüdür. CHP’lilerin, Kemalistlerin, cuntacıların, darbecilerin, Türk milliyetçilerinin, gericilerin, sağcıların, faşistlerin 10 Kasım’larda bayrakları ile marşları ile sokağa çıkmaları, Anıtkabir’e gitmeleri anlaşılır bir durumdur. Ancak kendine devrimci, sosyalist ve komünist nitelemelerini uygun görenlerin bu günü aynı şekilde anmaları mümkün değildir, olmamalıdır. Neden?

En başta komünistler, fakat sosyalist ve devrimciler de Türkiye Komünist Partisi’nin kurucuları ve ilk MK’sının Kemalist Burjuvazi tarafından planlı olarak katledilmeleri konusunda böyle bir politik cinayet işlenmemiş gibi davranamazlar. Alevi halkına karşı işlenen katliamları kabul etmemelidirler. Kürt halkına karşı yürütülen sömürgeciliği, asimilasyonu, imha, inkar ve terörü destekleyemezler. Türkiye’nin emperyalizme göbekten bağımlı sermaye egemenliğindeki kapitalist düzeninin, NATO üyeliğinin destekçisi olamazlar. Türk milliyetçiliğini ve Sunni Hanefi İslam egemenliğini kabullenemez.

Hele İstiklal Marşındaki şu sözlerle kendilerini kesinlikle özdeşleştiremez. Şu mısraları bir de o gözle okuyalım:

"korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
s
önmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
o benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
o benimdir, o benim milletimindir ancak.

çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
kahraman ırkıma bir gül! ne bu şiddet, bu celal?
sana olmaz d
ökülen kanlarımız sonra helal...
hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal! “

Hakka tapan bir millet ve ırk… Tapmak niye, inanmak yetmiyor mu? Sözü edilen millet hangi millet? Irk ne demek oluyor? Yurt da sadece “o milletin”… Baştan sona gericilik, milliyetçilik ve ırkçılık ajitasyonu içeren bir Cumhuriyet anlayışı. Hangi Cumhuriyet? Kemalist Cumhuriyet!

Kemalizm burjuva akımıdır, sermaye sınıflarının düşüncesidir, milliyetçiliktir, ırkçılıktır, işgücü sömürüsüdür. Kemalist olan burjuvazinin etkisindedir. Çünkü kemalizm burjuvazinin savunduğu bir görüştür. Onların Cumhuriyeti kapitalist bir devletin cumhuriyetidir, yönetim biçimidir. Vahdettin ile Mustafa Kemal farklı değildir, aynı emperyalist güçlere ve işbirlikçi sermaye sınıfının temsilcileridirler. Diyanet Başkanlığı’nın devlet kurumu olarak var olduğu ve sadece sünni islamın hanefi mezhebini destekleyip finanse ettiği bir ülkede başka dinler ve mezhepler varsa ve bunların da sayısı nüfusun yarısına yakınını oluşturuyorsa bu ülkede burjuva cumhuriyetinin kuruluşundan itibaren laiklikten söz edilemez. Emperyalizme karşı mücadele adına, komünistler, enternasyonalist islamcı bolşevikler, kesilerek imha edilmişse, aleviler, kürtler, ermeniler, rumlar, süryaniler, ezidiler kırıma uğramışsa, Osmanlı’nın katliamları kabul edilmemişse, bu düzen aynı düzenin devamıdır demektir.

TKP’liler için Mustafa Suphi ve yoldaşlarımızın katilleri, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül askersel faşist darbelerinin özneleridirler. Mustafa Kemal işçi sınıfı ve komünistler açısından “tarihsel bir lider” değildir. Olsa olsa işçi sınıfının ve ezilen yoksul emekçi halkların sınıf düşmanı anlamında “tarihsel bir kişiliktir”.

Bu nedenlerden dolayı aşağıda mesajlarını alıntıladığımız çevrelerin kendilerine yakıştırdıkları isimler ve nitelemeler ile gerçek kimlikleri arasında ciddi bir çelişki görüyoruz. Anlamakta zorlanıyoruz diyemeyeceğiz, çünkü vatandaşlar düşüncelerini açık ve net olarak ifade etmişlerdir.

SİP/KP’nin Haber SOL’u: “Mustafa Kemal, ilerici hamleler gerçekleştirdiği, tarihin akışının hızlanmasına yardımcı olduğu için tarihsel bir liderdir. Ölümünün 79. yılında bunlardan hiç söz etmeden, bütün bu kazanımların ortadan kalktığını itiraf etmeden, ahlarla-vahlarla, sahte gözyaşlarıyla, hamasi nutuklarla tören düzenleyip nutuk atanlar iki yüzlü yalancılardır. Onların ipliğini pazara çıkaracağız.(…) Bu bilinç ve kararlılıkla 10 Kasım 2017’de Mustafa Kemal’e saygıyla…"

TKH’nın Gazete Manifesto’su: "Mustafa Kemal’in imparatorluğa karşı verdiği Cumhuriyet mücadelesinin, emperyalizme karşı verdiği bağımsızlık mücadelesinin ve bunun kazanımlarının, bugün yaşadığımız tabloya bakıldığında, tek tek yok olduğu aşikar.”

1920 “TKP” Facebook sayfası: "Emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesi veren ve Cumhuriyet devrimini gerçekleştiren Mustafa Kemal Atatürk'ü ölümünün 79. yılında saygıyla anıyoruz."

HTKP’nin İleri Haber’i: "Hem Vahdettinci hem Mustafa Kemalci, hem laik hem yobaz, hem Cumhuriyetçi hem Osmanlıcı olunmaz.”

Bütün açıklamaların ortak bir yanı var. HANGİ CUMHURİYET, KİMİN CUMHURİYETİ? Bunun yanıtı yok… Aslında var da, kapitalist cumhuriyete sahip çıkma adına var. Bizim de karşı çıktığımız budur.

Şimdi bu vatandaşların yeni bir sorunu daha oluştu. AKP Mustafa Kemal’e sahip çıkmaya başladı. Tabii ki Ergenekoncu Kemalist paşalar ile AKP’nin girdiği ittifakın sonucunda onların da AKP’ye bu kadar dayatmaları olacaktı. Fakat SOL adına onların devletlerine sahip çıkanlar şimdi Mustafa Kemal’i paylaşamama derdine düştüler. Kendilerine kolaylıklar diliyoruz. Uğraşsınlar ama bilsinler ki bu uğraşların sınıf mücadelesi ile bağı yoktur.

Tavsiyemiz şudur; Safınızı belirleyin vatandaşlar, ya burjuvaziden yana olacaksınız ya da işçi sınıfından. İkisi birlikte mümkün değildir.

Politika