Newroz Ruhu, Özgür Gelecektir

Newroz Ruhu, Özgür Gelecektir

Newroz 2016Kürtler ve Ortadoğu’nun diğer halkları Newroz’u kutlayacaklar. Newroz, insanlığın en eski, en köklü, en fazla toplumsal değerlerle yüklü bayramıdır. Newroz’u en anlamlı kutlayanlar da, bugüne kadar taşıyanlar da Kürtler olmuştur. Kürtler, toplumsallığın ve insanlığın ilk yaratıldığı coğrafyada Newroz’u ulusal bir bayram, ulusal bir var oluş günü haline getirmişlerdir. Newroz’u sahiplenerek toplumsal varlığını güvenceye almışlardır. Bir bayramla, bir günle bir halkın bu kadar özdeşleştiği başka bir örnek yoktur. Kürt ulusal varlığı ile Newroz’un varlığı birbirine bağlı hale gelmiştir.

1970’li yıllara gelindiğinde Newroz ve Kürtlerin kaderinin ortaklığı daha da netleşmiştir. 20. yüzyılda kültürel soykırım altında yok oluşun eşiğine gelen Kürtlük, aynı zamanda Newroz’un da yok oluşu haline gelmiştir. 1970’li yıllara gelindiğinde Kürdistan’da Newroz çok sınırlı bazı alanlar dışında kutlanamaz hale gelmiştir. Özellikle Bakurê Kurdîstan’da Newroz, Botan dışında unutulur olmuştur. Kültürel soykırımcı sömürgecilik uygulayan Türk devleti, Kürt halkının tüm kültürel değerlerini de yok etmeyi hedeflemiştir. Kürtlüğü akla getirecek her farklılığı ortadan kaldırmayı temel politika olarak uygulamıştır. Bu nedenle Osmanlı’da kutlanan Newroz’u kutlamayarak Kürtlerle özdeşleşmiş Newroz’u da hafızalardan silmek istemiştir. Çünkü Newroz’un güçlü kutlanması kültürel soykırımı engelleyecek temel bir değer olacaktır.

Kürt özgürlük hareketi ve sosyalist kesim Newroz’u yeniden ayağa kaldırmak için büyük bir çaba göstermişlerdir. Öyle ki, Newroz kutlamaları başlatılınca halk bile şaşırmıştır. Unutulan, unutturulan bir günü hatırlatmanın hem şaşkınlığını, hem de utancını yaşamışlardır.

1970’lerde Newroz’un kutlanmaya başlamasıyla birlikte, araba lastiklerinin yakılarak kutlama yapma geleneği de başlamıştır. Neredeyse bir ölüyü diriltir gibi Newroz diriltilmiştir. Newroz’un Kürtlerin varlığı için önemi derinden hissedilmiştir. Nitekim Newroz dirildikçe Kürtler de dirilmiştir. Kürtlerin dirilişiyle Newroz da dirilmiştir. Kürtler, Newroz’a varlıklarıyla ilgili olduğu için o kadar sahiplenmişlerdir ki, Newroz’la Kürtler özdeşleşmiştir. Ortadoğu’nun diğer halkları Newroz’u kutlasa da onların Newroz’a yüklediği anlam Kürtlerin yüklediği anlam kadar güçlü değildir. Kürtler en güzel değerleri Newroz’la özdeşleştirmiştir. Böylece en güzel değerler Newroz’da yaşayacak ve kendini hakim kılacaktır. Varlık, direniş, özgürlük, toplumsal yaşam, ulusal birlik, halkların kardeşliği gibi değerlerin Newroz’da somutlaşması, yaşanması ve kendini kabul ettirmesi çok önemli bir durumdur. Böylece Kürtler hiçbir halkta olmayan kültürel değerler kazanmışlardır. Çünkü artık Newrozlar var oldukça Kürtleri köle yapmak ve ortadan kaldırmak mümkün değildir.

Newroz’un Kürtler için anlamının sosyolojik, ulusal, siyasal ve kültürel olarak kapsamlı değerlendirilmesine ihtiyaç vardır. Kürtlerde Newroz ne diğer halkların kutladığı Newroz gibidir, ne de dünyada kutlanan diğer bayramlara benzemektedir. Zaten böyle olduğu içindir ki özellikle Türk devleti Newrozlardan korkmaktadır. Bu açıdan da Newroz’un içeriğini boşaltmak için büyük bir çaba göstermektedir. Öyle ki, Kürtler neden Newroz’u diğer halklar gibi kutlamıyor diyerek Newroz’u sıradan bir kutlamaya dönüştürmek istemektedir. Bunu da kültürel soykırımın bir parçası olarak yapmak istemektedir. Önceden kaba biçimde Kürtlerin yaşamından silinmek istenen Newroz, şimdi içeriğinden boşaltılarak Kürtlerin ulusal, kültürel ve toplumsal bir günü olmaktan çıkarılmak istenmektedir.

Bu gerçeklik, Newroz’a sahiplenmeyi, Newroz’un anlamını her Newroz’da daha da güçlendirmeyi gerekli kılmaktadır. Newroz’un anlamını güçlendirmek, varlık, özgürlük, toplumsallık, demokratik yaşam mücadelesini güçlendirmek ve yenilmez kılmaktır. Kürtler Newroz’u güçlü sahiplenip her yıl anlamını daha da güçlendirdikçe, hiçbir güç Kürtleri köle kılamaz ve yenilgiye uğratamaz.

Newroz’u Kürtlerde anlamlı kılan, değerli kılan arkasındaki büyük tarihtir. Bir günü ve bir olayı önemli ve değerli kılan, arkasındaki tarihtir. Kürtler Newroz’u beyinlerinin, yüreklerinin ve hücrelerinin derinliklerine işlemiştir. Büyük acılarını, büyük sevinçlerini Newrozlarda yaşamışlardır. Zaten Demirci Kawa efsanesinde acıyla sevincin bir arada olması gerçeği vardır. Acılarını ve sevinçlerini derinden hisseden ve yaşayan toplumlar en güçlü toplumlardır. Kürtler Newroz’da acılarını ve sevinçlerini en güçlü biçimde tarihe kazıyarak güçlü bir halk haline gelmişlerdir. Son 40 yıldaki Newroz günlerinde yaşananlar bile bir halkın nasıl yaratıldığını ortaya koymaktadır. Bu nedenle Newroz’un bu kırk yılda büyük anlam kazanmasında Mazlum Doğan’ın zindanda üç kibrit çöpü yakarak direniş kıvılcımını çakmasının rolü çok büyüktür. 1982 yılı Diyarbakır zindanı tam da Demirci Kawa dönemindeki toplum gerçeğiyle örtüşüyordu. Umutsuzluğun kol gezdiği ve düşmanın saldırılarının arttığı bir dönemde Mazlum Doğan direniş kıvılcımlarını çakmış, zindan direnişinin öncüsü olarak Kürdistan’da yeni bir dönem başlatmıştır. Çağdaş Kawa olarak sadece zindanda büyük bir direniş başlatmamış, Kürdistan’da büyük bir varlık ve özgürlük savaşının da kıvılcımı olmuştur. O günden bugüne de o direniş kıvılcımı harlanmış; bugün tüm Ortadoğu halkları için umut haline gelmiştir. Kürdistan’ın dört parçasında Newroz ruhuyla geliştirilen direniş bölge halkları ve ülkelerini de etkileyip içine çekerek tüm Ortadoğu’nun özgürlük ve demokrasi gücü haline gelmiştir. 2016 Newrozu yeni bir başlangıç yeni bir dönem yeni bir güneşli dünya çağının dönüm noktası olacaktır.

Artık Newrozlarda tüm Kürdistan halkı, Türkiye halkları, tüm demokrasi güçleri, işçi emekçi sınıflar, devrimci demokratlar herkes ayağa kalkmalı newrozu demokratik devrime dönüştürmelidirler. Halklar Newroz’la birlikte yeni bir direniş yılına başlamalıdırlar. Her Newroz yeni bir gündür, umudun, özgür geleceğin, silahların bir daha olmayacağı barışın ta kendisidir. Newroz, özgürlük, demokrasi ve sosyalizmi daha da güçlendirme amacıyla kutlanmalıdır.

Bu Newroz Bakurê Kurdîstan’da özgür ve demokratik yaşamın hamlesi biçiminde kutlanacaktır. 2016 Newrozu’yla birlikte Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü her zamankinden daha fazla Türkiye’nin gündemine girecektir. Bu zemin üzerinden de Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü güçlenecek ve yakınlaşacaktır. Bu açıdan Türkiye’nin demokrasi, özgürlük ve sosyalizm güçleri açısından da 2016 Newrozu bir dönüm noktası olacaktır. On yıllardır yürütülen mücadele bu Newroz’la daha somutlaşacak, Türkiye’nin demokratikleşmesinin birikim gücü olarak önümüzdeki yılı belirleyecektir.

Kürdistan’ın diğer parçalarında ise tüm halkların direnişinin daha da güçlü biçimde varlığını ortaya koyacağı ve Kürt direnişinin zirvesi olarak tüm dünyayı etkileyeceği bir dönemi bu Newroz’da başlatarak büyük gelişmeler sağlatacağı kesindir. 2016 Newrozu’na Rojava, Sur, Cizre, Nusaybin, Silopi, Derik ve birleşik metal işçilerinin,direnişleriyle girilmektedir. Bu direnişler 2016 Newrozu’ndan aldığı güçle daha büyük bir coşku ile zafer kazanma azmiyle gelişecek ve özgür ve demokratik yaşamın hamlesi haline gelecektir. Newroz tüm değerlerin somutlaştığı, yenilmez bir güç haline gelmiştir. 2016 Newrozu’nun tüm halklara barışı, özgürlüğü, demokrasiyi, sosyalizmi, demokratik cumhuriyeti getireceğinden kimsenin şüphesi olmasın, yeter ki halklar birlikte faşist AKP iktidarına karşı mücadele etsinler.


Konuyla ilişkili diğer makaleler