ODTÜ ve Uludağ Üniversitesi'nden Haberler

ODTÜ ve Uludağ Üniversitesi'nden Haberler

 

ODTÜ’de Haksızlığa ve Hukuksuzluğa Son! Soruşturmalar Geri Çekilsin!

Geçtiğimiz Aralık ayında maaş promosyon ihalesi sürecinde üç gün boyunca üniversitede hayatı durduran bir grev yaşanmıştı. 12 Eylül’den bu yana üniversitelerde yaşanan en büyük emekçi eylemi olma özelliği taşıyan ODTÜ promosyon eylemleri sürecinde sendikamızın işyeri temsilcisi önce asistan olarak çalıştığı işyerinde bir profesör tarafından darp edilmiş ardından da sudan sebeplerle işten çıkarılmıştı. Şimdi de disiplin soruşturmaları ile önemli bir mücadele deneyimi ortaya koyan ODTÜ emekçilerini sindirmeye çalışıyorlar. Eğitim-Sen Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şubesi örgütlenme sekreteri araştırma görevlisi Mert Kükrer ve Şube Denetleme Kurulu üyesi teknisyen Barış Çelik işten atılma tehdidi ile karşı karşıya! Her iki çalışanın da dosyaları kamu görevinden çıkarma talebiyle ODTÜ yönetimi tarafından YÖK’e gönderildi. Üç üyemiz ise eğitim öğretimi engelleme suçlaması ile ODTÜ’nün verebileceği en yüksek ceza olan kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına çarptırıldı. Asgari hukuk kurallarının bile işletilmediği soruşturmalar ise, alınan kararların ODTÜ emekçilerinin sesini bastırmaya yönelik bir hamle olduğunu göstermektedir.

Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)Bu kararların tam da ODTÜ tarihinde görülmüş en büyük grev ve eylemlilikler sonrası gerçekleşmesi manidardır. Özellikle son yıllarda ülkenin geneline hakim olan emekçiler ve öğrenciler üzerindeki baskı hali ODTÜ’de de giderek artmıştır. Eğitimin giderek bilimsellikten uzaklaştığı ve niteliksizleştiği üniversitemizdebilimsel üretim, toplumsal ve kamusal yarardan ziyade şirketlere kalifiye eleman yetiştirmenin ve sermayenin projelerini üretmenin bir aracına dönüştürülmüştür. Bu dönüşümü sağlayabilmek için eğitim ve bilim emekçileri güvencesiz ve baskıcı çalışma koşullarına mahkum edilmeye çalışılmaktadır. Öyle ki;

Taşeron işçisinden araştırma görevlisi ve yardımcı doçentine, okutmanından uzman ve idari personeline kadar binlerce emekçi güvencesizlik kıskacında çalışmaktadır,

Çeşitli biçimlerde yaşanan mobbing ve hak ihlalleri, üniversitenin geneline yayılan sistematik uygulamalar haline gelmiştir,

Kamu yararı temelinde bilimsel ve nitelikli eğitim ve araştırmanın sağlanması değil, proje üzerinden üniversiteye kaynak bulmak üniversite yönetiminin varlık nedeni haline gelmiştir,

Emekçilere ve öğrencilere yönelik baskılar ve yasaklar giderek artmış, bu süreçte birçok emekçi ve öğrenciye soruşturmalar açılmış, işten atmalar, okuldan uzaklaştırmalarODTÜ’nün rutin uygulamaları haline gelmiştir.

Ancak, bütün bunlar yaşanırken ODTÜ emekçileri ve öğrencileri tüm bu baskılara karşı daha güçlü bir şekilde örgütlenmeye ve seslerini yükseltmeye başlamışlardır. Berkin Elvan boykotu, Soma grevi, emekçilerin şikâyet ve taleplerini dile getirdikleri Sandık Eylemi ve nice eylem ve etkinlik ile ODTÜ emekçileri ve öğrencileri, ODTÜ’nün devrimci ve demokrat geleneğinin gerçek saihiplerinin kendileri olduğunu göstermiştir. Bugün ODTÜ geleneğini bankalarla, şirketlerle, hatta bu örnekte görüldüğü üzere YÖK ve iktidar ile kol kola giren yönetim değil mücadele içindeki ODTÜ emekçileri ve öğrencileri temsil etmektedir.

Bugün baskılarla, hukuksuz soruşturmalarlacezalandırılmak istenen, insanca ve güvenceli çalışma koşulları talebini yükselten, üniversite yönetiminde söz hakkı isteyen tüm ODTÜ emekçileridir! ODTÜ emekçilerinin hak arama talebine açıkça bir saldırı olan bu soruşturma ve cezalar özelinde tüm baskılara karşı direniş çadırımızı kuruyoruz. Direnişimizin temel taleplerini aşağıda tüm kamuoyuna duyururuz:

Beş sendika üyesi ve bir öğrenciye açılan soruşturmalar ve verilen cezalar geri çekilsin!

Aralık ayında işten çıkartılan EĞİTİM SEN İşyeri Temsilcisi işe geri alınsın!

ODTÜ’de sendikal faaliyeti ve örgütlenme hakkını engellemeye yönelik baskılar son bulsun!

ODTÜ’de yaşanan ve sistematik hale gelen mobbing ve hak ihlallerinin önüne geçmek için somut ve kurumsal önlemler alınsın!

ODTÜ’de eğitim ve bilim emekçilerinin örgütlü gücünün temsilcisi olan EĞİTİM SEN, tüm bu baskılara ve hak ihlallerine karşı yıllardır sürdürdüğü mücadelesine devam etmektedir. Bu direniş çadırı, bardağı taşıran hukuksuz uygulamalara ve baskılara karşı EĞİTİM SEN’in net, meşru ve haklı bir cevabıdır. Bu direniş çadırı, tüm ODTÜ emekçi ve öğrencilerinin söz hakkı mevzisi, taleplerini yükselttiği bir alandır. Bu direnişi daha da güçlendirmek için başta ODTÜ bileşenleri olmak üzere tüm duyarlı kamuoyunu dayanışmaya çağırıyoruz!

BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ!
DiRENE DiRENE KAZANACAĞIZ!

EĞİTİM SEN
ANKARA 5 NO’LU
ÜNİVERSİTELER ŞUBESİ

 

 

Uludağ Üniversitesi’nde UÖDER’li Öğrenci Evlerine Şafak Baskını

Uludağ Üniversitesi Öğrenci Derneği (UÖDER)16.06.2015 günü sabah 06:00 sularında Uludağ Üniversitesi’nde okuyan DÖDEF’li öğrencilerin evlerine TEM polisleri tarafından eş zamanlı baskın yapılarak evlerin arandı ve 2 ayrı evde 1’i kadın 2’si erkek olmak üzere toplam 3 öğrenci arkadaşımız gözaltına alındı. Ayrıca yerelde çalışan 2 kişi de aynı gün eş zamanlı şekilde gözaltına alındı ve bir kaç kişi telefonla aranarak ifadeye çağırıldı.

İfadeleri alınan 3 öğrenci ve yerelde olan 2 kişinin bir günlük gözaltıları ardından savcılığa çıkartıldı ve sorgularının devam ettiği öğrenildi. DÖDEF’li öğrenciler adliye önünde toplanarak arkadaşlarını yalnız bırakmadılar. ve bir açıklama yaptılar: “UÖDER olarak yapılan bu keyfi gözaltıları ve faşist zihniyeti kınıyor, baskıların örgütlü gençliği yıldıramayacağını, haklı mücadelemize devam edeceğimizi belirtiyoruz.”

DÖDEF
Uludağ Üniversitesi


Konuyla ilişkili diğer makaleler