PARİS KOMÜNÜ BİZE NELER ÖĞRETTİ?

PARİS KOMÜNÜ BİZE NELER ÖĞRETTİ?

Paris Komünü1851 Fransız burjuvazisi 1848 devrimi’nde işçi hareketini bastırmıştı, ama korkusundan III. Napolyon’un ordusuna sığınmayı da ihmal etmemişti. Çünkü bu militarist bürokratik sistem, burjuvazinin egemenliğini güvence altına alacak gibi görünüyordu.

Ancak iç politikadaki çelişkileri ile dış politikadaki saldırganlık eğilimleri, bu sistemin çürümüşlüğünün kanıtı olarak beliriyor, serüvenci bir dış politika da bu çürümeyi hızlandırıyordu. Napolyon’un Almanlara teslim olmasından sonra halk yığınlarının baskısıyla cumhuriyet kuruldu.

Fransız burjuvazisi, ulusal savunmayı örgütleyeceğine söz verdi. Bunun geçekleştirilmesi için gerekli askeri ve ekonomik güçlere sahipti ve halk yığınlarına dayanarak Prusya’lı istilacılara karşı ulusal bir savaş vemek olasıydı. Ne ki, Fransız Burjuvazisi, Prusya’lı istilacılardan çok, silahlanmış işçilerden korkuyordu.

1848 Devrimi’nin deneyimleri hala belleğindeydi ve Prusyalılar nede olsa aynı sınıftan kardeşlerdi. Fransız Burjuvazisi durum değerlendirmesinde Prusya lehine karar verip istilaya boyun eğdi ve halka ihanetin belgesini tarihe yazdı. Halkın ulusal birliği korumak için silahlı savunma isteklerine kulak tıkayınca Prusya birlikleri bu ulusal ihanetten yararlanarak bir kaç günlüğüne de olsa Paris’te göründüler. Fransa 5 milyar altın Frangı Almanlara savaş tazminatı olarak ödedi. Alsa-Loren’den çekildi.

Fransa’nın burjuva hükümeti olan Thiers Hükümeti, düşmana teslimi onaylayınca, çoğunluğu küçük burjuvalardan ve işçilerden olan Paris Ulusal Muhafız Birliği’ni silahlarından arındırmaya cesaret edemedi. Paris Halkı kenti savnmak için askeri bir örgüt olan bu örgütte birleşmişti. Ulusal muhafızlara saldıran burjuva hükümeti iç savaşı başlatmış oldu. Paris’in kuşatılmasından önce Bordo’ya çekilen hükümet, başkenti de Versay’a taşıyınca, çok geçmeden Fransız büyük burjuvazisi ve bürokratları da hükümeti izlediler. Paris’in küçük burjuvazisiyle işçiler, böyle bir duruma hazır olmadıkları için ellerine iktidarı geçirmenin şaşkınlığı içinde kalmışlardı.

Komün’ün kurulmasından önce iktidara hazırlıksız geçmenin sakıncalarını gösterip uyarılarda bulunan Marks ve Engels, Komün’ün ilk gününden itibaren ellerinden gelen desteği esirgemediler. Komün’e uluslararası dayanışma sağlamaya çalıştılar. İktidarı 71 gün koruyabilen Paris Komünü’nün yenilgisinden sonra bu tarihsel olaydan, bu ilk işçi devletinin deneyimlerinden, geleceğin işçi hareketleri için gerekli dersleri çıkardılar.

Komün, Marks’ın devlet teorisinin gelişmesinde olağanüstü önem taşıyan bir deneyimdi.