POLİTİKA’DAN GEÇMİŞ HAFTAYA BAKIŞ 14.01.2019-20.01.2019

POLİTİKA’DAN GEÇMİŞ HAFTAYA BAKIŞ 14.01.2019-20.01.2019

POLİTİKA’DAN GEÇMİŞ HAFTAYA BAKIŞ 14.01.2019-20.01.2019

AÇLIK GREVLERİ

HDP Vekili ve DTK Eş Başkanı Leyla Güven 75 gündür açlık grevinde. Sağlığı gitgide kötüleşiyor.

Bu bağlamda hafta sonu Türkiye’de önemli gelişmeler yaşandı. İnsanların uzun süredir sokağa çıkamadığı bir dönemde Diyarbakır’da yüzbinlerce insan Leyla Güven ve açlık grevi eylemcilerine destek vermek amacıyla sokaktaydı.Verilen mesajlarda tecridin kaldırılması talep edildi. Aynı amaçla dün yapılan yürüyüşe ise polis sert bir şekilde saldırdı. Devlet özellikle bu tür eylemlerin yayılmasını ve “Kürt sokağının” ısınmasını istemiyor. Bugün 75’inci gününe giren Leyla Güven’in açlık grevi eylemini bitirmek için de, devlet kimi formüllere ve yöntemlere başvurabilir. Ancak, Leyla Güven ve cezaevi direnişçileri Öcalan’ın tecritteki 20 yılını da göz önünde bulundurarak direnişi kararlı bir şekilde sürdürüyor. Önümüzdeki günlerde cezaevlerinde daha acı haberlerin gelme ihtimali yabana atılmamalıdır.
 

YEREL SEÇİMLER

Seçim süreci, önümüzdeki günlerde daha fazla ön plana çıkacak gündemlerden biri olacak. Şimdiye kadar yapılan seçmen kaydırmaları, şaibeli seçmen yazılımları, hayali semen gibi tartışma konusu olan girişimleri fırsata çevirmek için hükümet harekete geçti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kürt illerini kast ederek şimdiye kadar 37 bin 710 haksız adres değişikliği tespit ettiklerini ve isim vermeden bunun sorumlusunun da HDP olduğunu ileri sürdü. Soylu, bu seçmenlerin seçim günü inip oy kullanmak isteyeceklerini ancak buna yönelik tedbir aldıklarını belirtti. Soylunun söylediklerinden iki ihtimal çıkıyor ya bu kadar adres değişiklikleri iptal edilecek ya da en binlerce seçmene denk gelecek bu kadar insana oy kullandırtmayacaklar. Bu da büyük oranda seçimin sonucunu değiştirebilir.

Aynı zamanda iktidar yerel demokrasinin önemli ayaklarından biri olan yerel yönetimleri iyice içeriğinden uzaklaştırmak, merkezi sistemin bir parçası haline getirmek istiyor. Bu konuda kayyum uygulamasından istediği sonucu elde edemeyen iktidar şimdi de içeriği itibariyle tartışma konusu olan “yemin” meselesini belediye başkanlıklarında da hayata geçirmek istiyor. Konuyu bugün manşetine taşıyan Yeni Şafak gazetesi, yeminin “yolsuzluklar konusunda caydırıcı” olacağını ileri sürdü. Oysa AKP döneminde beri yapılan yolsuzlukların tamamı “yeminli yöneticiler ve siyasetçiler” tarafından gerçekleştirildi. Yine iktidarın belediyelerde de hayata geçirmek istediği yemin metni içeriği itibariyle faşist ve en az “andımız” uygulaması kadar gerici.

Seçime yönelik en büyük propaganda yine Türk milliyetçiliği temelinde yükseltiliyor. “Fıratın Doğusu Operasyonu” adı altında bir buçuk aydır temcit pilavı gibi her gün gazete ve TV’leri dolduran açıklamalar devam ediyor. Başta CB Erdoğan olmak üzere tüm üst düzey devlet yöneticileri her açıklamalarını Suriye meselesine ve olası askeri operasyona oturtmaya çalışıyorlar. Bu şekilde halkın nabzını kontrol ettiklerini ve yönlendirdiklerini düşünüyorlar.
 

SURİYE VE ROJAVA

Suriye ile ilgili gelişmelerde yeni ittifaklar, Türkiye’nin Rojava’ya yönelik saldırı niyeti ön plana çıkıyor. Hulusi Akar, Afrin’e yönelik saldırı ve işgal girişiminin yıl dönümünde sınıra gitti ve “saldırı hazırlıklarının” tamam olduğunu söyledi. Erdoğan, Minbiç’da görevi devralmaya hazır olduklarını belirtmek için Trump ile telefonda görüştü. Erdoğan’ın “görevi devralmaya hazırız” dediği Minbiç’da bir süre önce bombalı saldırı yaşanmış ve ABD askerleri hayatını kaybetmişti. Böylece Erdoğan, “Minbiç’da askeri operasyonun diplomasisini” yaptığını göstermiş oldu. Bütün bu arayışlar, Türkiye’nin saldırı isteğinin arttığını gösterirken, hafta sonu Türiye’de ola ABD’li Cumhuriyetçi Senatör, yaptığı açıklamalarla ile adeta satın alındığını gösterdi. ABD’de iken Trump’ın çekilme kararına muhalefet eden, Trump ile görüştükten sonra “bilmediğim şeyler varmış ikna oldum” diyen Graham, Erdoğan ile görüştükten sonra Rojava’ya saldırıyı meşrulaştıracak açıklamalarda bulundu. Graham YPG’nin PKK ile ilişkisinin olduğunu ve ABD’nin Suriye’de Türkiye için yarattığı sorunu çözmesi gerektiğini söyledi. Böylece Türkiye Rojava konusunda sonuç alıcı bir lobicilik yürüttüğünü de bir kez daha göstermiş oldu. Bütün bunlarla birlikte, Karar Gazetesi bugünkü manşetinde, “Kürtlerin Suriye rejimi ile yaptığı” görüşmeleri ön plana çıkardı ve “Şam’da yeni bir ittifak pişiyor” manşetini attı.

Tüm demokrat, ilerici, yurtsever, devrimci yurttaşların MHP destekli AKP-SARAY Rejimi’nin Suriye’deki olası provokasyon ve saldırılarına karşı çıkmaları, barış belgisini yükseltmeleri ve kitleler arasında barış bilincini geliştirmeleri güncel görevdir. Türk, Kürt, Arap, Ermeni, Süryani, Çerkes ve Türkmen halklarının kardeşliği, Suriye’de ülkenin bağımsızlığının korunması ve de Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkına saygı vurgulanması gereken üç ana konudur.


Konuyla ilişkili diğer makaleler