POLİTİKA’DAN GEÇMİŞ HAFTAYA BAKIŞ 21.01.2019-27.01.2019

POLİTİKA’DAN GEÇMİŞ HAFTAYA BAKIŞ 21.01.2019-27.01.2019

POLİTİKA’DAN GEÇMİŞ HAFTAYA BAKIŞ 21.01.2019-27.01.2019

GÜNEY KÜRDİSTAN

Geçtiğimiz hafta ve hafta sonu Güney Kürdistan’da önemli ve yeni gelişmeler yaşandı. Ön plana çıkan gelişmelerden biri, Kürdistan Bölgesindeki Şeladizê’de bulunan Türk askeri üssüne yönelik sivil halkın başlattığı protesto gösterileriydi.

Türkiye’nin bölgeye yönelik hava saldırıları ve sivil kayıplarını protesto eden Şeladizê’deki halk üsleri basarak tanklar dahil askeri mühimmatları ateşe verdi. Erdoğan dahil yetkililer saldırıdan PKK’yi sorumlu tuttu ve halkın “kışkırtıldığını” ileri sürdü. KDP, YNK gibi partiler ise, halkın Türkiye’nin hava saldırılarına yönelik gösterdiği tepkiye karşılık Türkiye ile işbirliğini gösteren tutumlar sergiledi. Barzani’lerin olaydan PKK’yi sorumlu tutan açıklamaları Türkiye’nin bölgeye yönelik saldırılarını meşrulaştırdı. Hem Kürdistan Bölgesi Yönetimi hem de AKP yetkililerinin yaptığı açıklamalarda PKK konusunda hassasiyeti konusunda ortaklaşıldı ve halkın tepkisine yönelik rahatsızlık ifade edildi.

Bu gelişmenin gösterdiği bir kaç önemli sonuç ve mesaj var. Her fırsatta Kürtlerle bir sorunu olmadığını ve bölgenin huzur ve güvenliği için bölgede bulunduğunu ileri süren Türkiye’nin Kürt bölgelerinde istenmediği, ancak zorla bu bölgelerde bulunduğu bir kez daha ortaya çıktı. Erdoğan’ın olaydan hemen sonra yaptığı, “Askeri üssümüze karşı yanlış yapıldı, İHA’larımız ve uçaklarımız kalktı gereğini yaptı” sözü sivillere karşı bir katliam tehdidi içermekle birlikte, saldırgan tutumun ve askeri olarak var olma arayışının önemli bir göstergesi oldu. Bu olay Türkiye yönetiminin esas olarak Kürtlerle sorunu olduğunu en az Kürdistan referandumu kadar etkili bir şekilde ortaya koydu. Kürtler açısından da KDP ve YNK’nin işbirlikçi siyasetine karşılık, Kürt halkının birlik ruhu ile hareket ettiğini ve Rojava’daki yurtsever tutumun Şeladizê’de hayat bulmaya başladığı belirginleşmeye başladı. Üçüncü ve en önemli mesele, Çavuşoğlu ve diğer yetkililerin “Olayın arkasında PKK var” açıklaması, kuru bir suçlamanın ötesinde bazı mesajlar içeriyor. Devlet, PKK olduğu sürece Kürt coğrafyasının hiç bir bölgesinde askeri zora dayalı var olamayacağının, rahat edemeyeceğinin mesajını almış durumda.

Kürdistan Bölgesi halkının bu yurtsever tavrı karşısında AKP yönetimi Cerablus tarafından obüslerle Rojava’ya saldırdı. Şeladize’deki tutumun Rojava’daki yurtsever damardan beslendiğini tespit eden Türkiye o bölgeyi ateş altına aldı. Böylece bir süredir Rojava’ya yönelik saldırı için fırsat kollayan AKP hükümeti, Şeladizê’deki gelişmeyi bile bunun için gerekçe yaptı. Fakat Suriye’de artık işler Türkiye’nin istediği gibi gitmiyor. Erdoğan’ın Putin ile yaptığı görüşmeye rağmen Rusya’dan Türkiye’yi rahatsız edecek açıklamalar geliyor. Lavrov’dan sonra bu kez Kremlin Sözcüsü Peskov Türkiye’nin İdlib’deki yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek İdlib’e yönelik operasyon sinyali verdi. Putin Erdoğan görüşmesinde gündeme gelen Adana Mutabakatı, bir Avrasya planı olarak Erdoğan’ı yeniden Esad’a mecbur etmeyi amaçlıyor. Ama aynı zamanda bu Adana Mutabakatı’nın gündeme gelmiş olması, 20 yılı aşkın bir süredir Suriye denkleminde yürürlükte olan uluslararası planın devrede olduğu gözüküyor.

 

YEREL SEÇİMLER

Yerel seçim hazırlık çalışmaları artık son düzlüğe girmek üzere. Aday tartışmaları önümüzdeki bir iki hafta içerisinde tükenecek. Bu hafta ağırlıklı olarak CHP’nin kritik bölgelerdeki adayları merak ediliyordu. CHP’nin İzmir’de Tunç Soyer’i aday olarak göstermesi, faşistleri de linç girişimi için harekete geçirdi. Soyer, Kürt belediyeleri ile gösterdiği dayanışma nedeniyle “CHP-HDP adayı” olarak lanse edilirken, Güneş Gazetesi Soyer’in adaylığını “İzmir’de PKK Sevici Aday” manşeti ile verdi. Bu arada adaylık tartışmaları CHP içerisinde Canan Kaftancıoğlu başta olmak üzere istifalar ve rahatsızlıkları da beraberinde getirdi. Kaftancıoğlu yaptığı son açıklama ile istifasını geri aldığını açıkladı.

CHP’li Mustafa Sarıgül’ün İstanbul-Şişli’de, Aziz Kocaoğlu’nun da İzmir’de partilerinden istifa ederek bağımsız aday olacaklarını ve kamuoyuna yansıdığı kadarıyla DSP ile de görüşmeleri, İstanbul ve İzmir’de CHP’nin şansını azaltacak. Bunu dışında Trabzon, Gaziantep, Adana, Mersin, Bursa ve Kocaeli gibi illerde CHP’nin yanlış seçimleri ve Trabzon ile Kocaeli gibi yerlerde aday göstermeyip İyi Parti adaylarının desteklenmesi CHP tabanı ve seçmeni arasında huzursuzluk yaratmaktadır.

 

LEYLA GÜVEN

Leyla Güven’in açlık grevinin bugün 82’inci günü. Tahliye olduktan sonra eylemini sürdürme kararı alan Leyla Güven ile birlikte cezaevlerindeki direnişçilerin sayısı da gittikçe artıyor. En son tutuklu Muş Milletvekili Burcu Çelik de dönüşümlü açlık grevi eylemine başladı. Devlet ve AKP hükümeti ise, herhangi bir adım atmamakta ısrar ediyor ve tecrid henüz kırılmış değil.


Konuyla ilişkili diğer makaleler