Türkiye ve Dünyaya Bakış - 11

Türkiye ve Dünyaya Bakış - 11

Türkiye ve Dünyaya Bakış - 11

DİKKAT! BİR UYARI

MHP destekli AKP-SARAY Rejimi iyice köşeye sıkıştı. Ekonomi battı, siyaseten kendi seçmenleri dahi desteklerini çekmeye başladılar, FLORMAR direnişindeki AKP’ye üye vermiş onlarca genç işçi kadın “kimin ve neyin ne olduğunu anladık” diyorlar.

CB ve AKP Başkanı Erdoğan artık açık hava mitingleri yerine dolu gözükmesi için salon toplantılarını tercih eder oldu. Saadet Partisi, AKP seçmeninden oy çekeceğe benziyor. CHP’li İnce kendi seçmeni dışındaki ortadaki kitleye seslenmeyi beceriyor gibi. Diğer yandan Kürt seçmene 2.Tur için yatırım yapıp olumlu mesajlar vermeye çalışıyor.

Mesele yavaş yavaş netleşmeye başladı. Devlet, kurucu partisi CHP’yi sahaya sürdü. ABD ve AB açık destek sunuyor. İşbirlikçi Oligarşi at değiştirmeye kararlı izlenimi veriyor. Eğer bu izlenimler doğruysa ne yapar eder CHP önderliğinde, İP ve SP koalisyonu kurguları yaşama geçebilir demektir. Burada HDP anahtar parti rolünde olacak. Onun için İP ve SP susuyor, CHP ise HDP’ye titreyerek ve çekincence el uzatıyor.

Kaybedeceğini anlayan Erdoğan pis bir senaryoyu cumartesi günü devreye soktu. Siirt ve Dersim’de üstlenen 15 Gerilla hava saldırısı ile şehid edildi. Amaç belli. PKK’yi provoke edip çatışma ortamı yaratmak ve bu yolla bir yandan HDP oylarını azaltmak, diğer yandan şehid edebiyatı üzerinden kendi oylarını toparlamak. PKK bu oyuna gelmedi ama gözünü kan bürüyen iktidar hırslıları bir senaryo ile misilleme olarak kendi 3 askerlerini öldürdüler. Bu çok tehlikeli bir oyun. Dikkatli olalım, kimse oyuna gelmemeli.

***

SEÇİM YAKLAŞIRKEN

Bu seçim koşullarında MHP destekli AKP-SARAY Rejimi her yolu mübah görecek. Yavaş yavaş devlet partilerinin bir bileşeni olan MHP’nin AKP’yi ve Erdoğan’ı kötü oyuna getirdiğine uyanmaya başlar gibiler. CHP devlet tarafından sahaya sürülürken MHP Truva Atı taktiği ile devlete olan hizmetini sürdürüyor.

Sonuçta CHP, İP ve SP’den oluşan bir Koalisyon İktidarı hedeflendiği net gibi. İMF şimdiden ellerini ovuşturmaya başladı.

Bu süreçte HDP ve S. Demirtaş için her bir oyun önemi artıyor. Bu bir çözüm mü? Hayır! Ancak görece daha burjuva demokratik ortamda sınıf savaşımının gelişmesine ortam yaratmak ve Kürt halkının kazanımlarını koruyup ilerletmesi için kuşkusuz ki daha uygun bir ortam sunuyor.

16 yıllık hovarda AKP Rejiminin faturası Koalisyonu daha baştan teslim alacak. Neki, sınıf savaşımı yükseldiğinde, sınırları aşmaya zorlayan bir hareketin çığ gibi büyümesi bir hayal olmayacaktır. Birleşik mücadelenin sonuç almaya yönelik hamleleri bu noktada yaşamsal önem kazanacaktır.

***

EKONOMİNİN DİBİ DÜŞTÜ

Önce Erdoğan, daha sonra da başta İngiliz vatandaşı Mehmet Şimşek ve diğer kurmayları İngiltere’de ciddi sondajlar yaptılar. Erdoğan kısa bir Londra ziyareti ile ekonomik ve siyasi destek ile ABD ile TR arasında köprü kurulması, diyalog geliştirilmesi ve “tercih edilecek aday” olabilmeleri için kendilerinin desteklenmesi koşullarını sağlamak için harekete geçtiler.İstedikleri sonuçları alamadılar. Bakalım ne olacak? Hep birlikte göreceğiz.

Eski merkez Bankası Başkanı Durmuş yılmaz bir tablo çizmiş; “Şu anda Türkiye'de 30 milyon insanın kredi borcu var. 4 buçuk milyon insanın borcu ya takibe düşmüş ya sicile işlenmiş ya varlık şirketlerine satılmış. 25 milyonun üzerinde icra dosyası var. Üstelik bu insanlar sadece kredi borçlarını değil, elektrik, su, doğalgaz faturalarını, kiralarını da ödeyemez haldeler. Zaten bu çark birbirini besliyor, borç kapatmak için kredi çekiliyor. İçinden çıkılmaz hale geldi bu durum.” Kaynak Yeniçağ Gazetesi: Durmuş Yılmaz: "Erdoğan'ın yönettiği ekonomi..."                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  Kısacası gidişat kötü. Kötü derken AKP-SARAY Rejimi için kötü, işçi sınıfı, emekçi halklar ve Kürt halkı için Güneşli Dünya’nın ilk zayıf ışınlarının başlangıcı olabilir. Güneş kıpkırmızı bir top gibi tümden ortaya çıktığına iş bitmiş demek olacaktır.