Türkiye ve Dünyaya Bakış - 140

Türkiye ve Dünyaya Bakış - 140

Türkiye ve Dünyaya Bakış - 140

Uzlaşma teslimiyettir, haklıyız kazanacağız!

Geçtiğimiz günlerde HDP vekili ve yöneticisi Erol Katırcıoğlu AKP ve Saray ile uzlaşma sinyalleri veren bir açıklamada bulundu. Akabinde HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar tekzip niteliğinde bir açıklama ile bu görüşe ilkesel olarak itiraz etti. Doğru da yaptı.

Bizler bu devletin doktrini değişmeden herhangi bir demokratikleşmenin olamayacağını düşünen ve savunanlardanız. Bu devlet kurulduğundan beri katliamlar ve soykırımlar ile yönetiliyor. 1921’de komünistlerin katledilmesi ile başlayan süreç, Alevilerin, Kürtlerin, Ermenilerin, Rumların katledilmesi ile devam etmiştir.

Dersim Katliamı tarih olmadı, Alevilere yönelik katliamlar yakın tarihimizde Maraş, Çorum, Sivas ve Gazi katliamları ile sürdü. Kürtlere karşı katliamlar, köy boşaltmalar, hukuksuz tutuklama ve baskılar her gün devam ediyor. İşçi sınıfının, kadınların, gençlerin, çevre dostlarının, emeklilerin, işsizlerin en ufak bir hak arayışı anında orantısız terör ile bastırılıyor.

Bu politikaları uygulayan ve savunan bir iktidardan farklı bir tutum takınmasını ummak akıl ve bilimsellikle uyuşmayan bir durumdur. İktidar ve devlet bu yönde açıklamalar yapsa dahi bunun hiç bir inandırıcılığı yoktur. Aynen 2010’lu yıllarda yürütülen sözde “çözüm süreci” gibi… O “çözüm süreci” olarak nitelenen dönemde devlet ve iktidarın planladıkları hedefler bugün yaşanıyor. Nefes almak için taktiksel bir politika olan “çözüm süreci”, kendi halklarına karşı savaşın daha kurnazca ve nitelikli olarak sürdürülebilmesi için hazırlıkların yapıldığı bir dönemden başka hiç bir şey değildir.

NATO üyesi olarak ABD ile güven tazeleme sonrası, rejimin saldırgan ve işgalci politikalarını geliştirmesi ön görülmelidir. Ülke içindeki sorunları perdelemek ve yeni sömürgeci kaynaklar yaratma amacını da içeren bu dış politika, Orta-Doğu, Kafkasya ve Karadeniz’de istikrarsızlığı körükleyecek, bölgede zaten bozuk olan dengeleri daha da alt üst edecektir.

Ülke iç politikasında, ekonomi ve politika alanında, uluslararası alanda ve özellikle de bölgede uygulanmakta olan ve geliştirilecek olan savaş politikaları ne denli kötü ve tehlikeli ise, barış ve demokrasi güçlerine de yeni olanaklar sunmaktadır. Ülkede sınıfsal ve siyasal tüm muhalefet güçleri Demokrasi Cephesi çerçevesinde birlikte hareket ederek, rejimin iç çelişkilerinden de yararlanarak bir sonuç elde edebilir. Rejim çok zayıflamıştır ve bu olanak gerçekçidir.

Kazanma olasılığı varken, uzlaşma ve teslimiyet politikaları teşhir edilmeli, parlamentodan çekilme seçeceği değerlendirilmeli, işçi ve emekçiler üzerindeki işgücü sömürüsüne, Kürt halkı üzerindeki her tür ulusal baskıya, yoksulluğa, işsizliğe, savaş politikalarına karşı, kadın haklarını, doğayı savunmak, gençliğin özgür geleceğini garanti altına almak için rejim karşıtı kitlesel bir güç oluşturulmalıdır. Haklı olanlar kazanacaktır.

5 Temmuz 2021


Konuyla ilişkili diğer makaleler