Tütün: Yöre Halkının Ekmeği…

Tütün: Yöre Halkının Ekmeği…

24 Ocak 1980 tarihinde kapitalizmin bekası için bir dizi ekonomik ve politik kararlar alındı. Bu kararlar tarihe ’24 Ocak Kararları’ olarak geçti. Mevcut koşullarda uygulama olanağı bulamayan bu kararlar için 12 Eylül 1980’de faşist askeri bir darbeyle cunta iş başına getirildi. Ardından 24 Ocak Kararları bir bir uygulanmaya koyuldu. Büyük sermayenin çıkarı ve devamlılığını gözeten bu uygulamalarla ülkenin devrimci demokratik işçi ve halk muhalefeti bastırıldıktan sonra kamu alanında hızla bir özelleştirme furyası başladı. Ülkenin bütün zenginlikleri bir avuç tekelci sermayeye peşkeş çekilmek için gereken yasal düzenlemeler yapıldı.

O günden bugüne kadar aradan geçen 41 yıla baktığımızda hayvancılığı bitmiş, tarımına son verilmiş, fabrikaları ve kaynakları yabancı tekellere peşkeş çekilmiş, kendi toprağında ürettiği ürünleriyle geçinemeyen kır emekçilerini, yakılıp yıkılan köylerle birlikte bitmiş bir hayvancılığı, metropollere göç eden milyonları, çığ gibi büyüyen bir işsizler ordusunu ve karın tokluğuna çalıştırılan bir işçi sınıfını görmekteyiz. Ve toprakta karınca kadar açlıktan kıvranan, çöplüklerden beslenen milyonları aşan aç insanları…

Ülke, Temmuz 2021 başında beklenmedik bir gelişmeye tanık oldu. Tütüncülerin eylemi… Hükümet tarafından 1 Temmuz’dan itibaren tütün satışına ‘Yetki Belgesi Zorunluluğu’ getirilmesi tütün üreticilerinin/alıcılarının/satıcılarının haklı tepkisine yol açtı. Sokağa dökülen yörenin tütüncüleri Çelikhan-Malatya yolunu kapatarak protesto etti. “Tütünüme Dokunma!” belgisi altında eylemini günlerce sürdürdü. 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasını öngören yasa 1 Temmuz’da yürürlüğe girdi. 2000 yılında Karadeniz Bölgesinde, Samsun, Trabzon ve Artvin’de önce daraltılmış kota konularak yerli tütün ekiminin imkansız hale getirilip fiilen yasaklanması ülkede birçok insanın bilgisi dışındadır. Bir tütün yaprağı ekene 5.000 TL’den başlayan para ve ödeyemezse hapis cezaları tehtidi, bölgede yerli tütün üretiminin sonu olmuştur. Ege Bölgesi gibi Türkiye Tütün üretiminin yarısından fazlasını karşılayan alanda ise 2000’li yıllardan itibaren yerli tütün yerine yabancı ve büyük yapraklı tütün tarımına geçildiğini geçerken not edelim.

Tütün, Çelikhan (Adıyaman) ve Doğanşehir (Malatya) yöresinin en önemli geçim kaynağıdır. Hükümet, eylemi terörle karalayarak direnenleri terörist ilan etti. 60 yakın kişiyi gözaltına aldı. Daha sonra çoğunu serbest bırakarak Çelikhan MHP belediye meclis üyelerini de içinde olduğu 8 kişi tutuklandı. Bunun üzerine MHP’li üyeler partilerinden istifa ederek saldırıları ve yasayı protesto ettiler. Son günlerde tutuklu bulunan iki kişi de 6 Ağustos günü serbest bırakıldı. Yörede ne ekilirse ekilsin tütün kadar gelir getirerek kazanç sağlamamakta. Yöre halkı taşlık bayır alanları düzelterek ekime elverişli hale getirmiştir. Yeteri kadar hayvan gübresi serpilerek toprağın verimli olması sağlanmaktadır.

Yöre halkı tütün ekiminin yasaklanmasıyla büyük bir belirsizliğin içine girmiş bulunmakta. Tütün üretimini son vermeyi amaçlayan yasanın uygulanmasıyla geçim sıkıntısının daha artacağı gibi şehirlere göç de başlayacaktır. Bütün bu yasal düzenlemeler halkın geleceği, üreticinin çıkarı hiçe sayılarak yerli ve yabancı büyük para babalarının çıkarı gözetilerek yapılmakta. Çelikhan’da seçmenin yüzde sekseni AKP’ye oy vermekte. Doğanşehir’de ise seçmen AKP ile CHP arasında gidip gelmekte. Devletin asimilasyon politikasının en yoğun yaşadığı alanlardan biridir.

Tütün, çok hassas bir bitkidir. Bir o kadar da yoğun ilgi ve emek gerektirir. Karasal iklimin yaşandığı bölgede ekim alanları kıt ve su kaynakları yetersizdir.

Tütün ekiminin en yoğun olduğu Ege Bölgesinin yanı sıra, Kürdistan’da Muş, Bitlis, Diyarbakır, Malatya ve Adıyaman’da yörelerinde tütün ekimi yaygındır. Buralarda yetişen tütün yaprağı kıyımdan geçtikten sonra ülkenin her tarafına yayılmakta ve sarmalık sigarada kullanılarak tüketilmektedir. Tekel fabrikalarının kapatılması ve ardından özelleştirilerek yerli ve yabancı büyük sermaye gruplarına peşkeş çekilmesiyle sigaranın fiyatı fahiş arttı. Bunun için sigara tiryakileri açıkta satılmakta olan kıyılmış tütüne yöneldi. Tütün giderek geniş bir piyasaya yayılınca sigara imal eden tekellerin piyasası ve kar oranı önemli düzeyde azaldı. Buna karşılık tütün ekimi ve verimi müthiş bir artış gösterdi. Neredeyse bir karış toprağı olan köylüler tütün yetiştiriciliğine başladı. Tütünün yurt çapında yayılarak satılmasıyla birlikte fiyatı da çok arttı. Büyük bir bu işle uğraşarak geçimini sağlamaktadır.

Halk yığınlarının bıçak kemiğe dayanınca avazlarının çıktığını, sokağa indiğini, karşı barikatları yıkarak kendi öz barikatlarını yükselttiğini, “Tütünüme Dokunma!” belgisiyle isyan eden Çelikhan ve Doğanşehir yöresi tütüncüleri bir kere daha ortaya koydu. Yöre insanları kararlı bir biçimde bu eylemlerinin arkasında durulması gerektiğini aksi halde ekmeklerinin elinden alınacağını ifade etmekteler.

Malatya ve Adıyaman yöresinde yapılan eylem bir kere daha şu gerçeği gözler önüne serdi: Özelleştirmeler tarım ve ekonomi için bir cinayettir. Tarım ürünlerinin daha iyi yetişmesi, hasadı, pazarlanması ve değer bulması için Demokratik Üretici Kooperatifleri olmazsa olmazdır. Bunun için yerellerde demokratik halk örgütlenmesinin sağlanması ve güçlenmesi demokrasinin mihenk taşlarından başlıca bir tanesidir. Bilinçli ve örgütlü bir halk yenilmez.


Konuyla ilişkili diğer makaleler