Trump, Kudüs kararı ile bölgesel bir savaşın fitilini ateşlemeye çalışıyor

Trump, Kudüs kararı ile bölgesel bir savaşın fitilini ateşlemeye çalışıyor

Halkların Demokratik PartisiHalkların Demokratik Partisi Merkez Yürütme Kurulu’nun 7 Aralık 2017 Tarihli Açıklaması

ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasını, İsrail-Filistin sorunu bağlamında zaten çok zayıf olan barış girişimlerini baltalayan, derhal durdurulması gereken çok tehlikeli bir provokatif girişim olarak görüyoruz.

Uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler kararlarına alenen aykırı olan bu karar, olası etkileri ve zamanlaması açısından diğer Ortadoğu ülkelerindeki siyasi gerilimlerden ayrı değerlendirilemez.

Yıllardır Irak ve Suriye’de devam eden savaşlara ek olarak Suudi Arabistan’da başlayan taht kavgaları, Yemen’de derinleşen ambargo ve vahşet politikaları, Lübnan’daki siyasi istikrarsızlık ile birlikte düşünülünce, bu karar hem İsrail-Filistin sorununu kangrenleştirir, hem de merkezinde İran ve Suudi rejiminin bulunduğu ve tüm bölgeyi yıllarca kasıp kavurabilecek büyük bir savaşa zemin oluşturabilir.

Öte yandan AKP Hükümeti de yine Filistin meselesini iç politikaya tahvil ederek puan toplamaya çalışıyor. Unutulmamalıdır ki, Mavi Marmara mağdurlarına 20 milyon dolar değer biçen İsrail’e diz çökme anlaşması 28 Haziran 2016 tarihinde Ankara ve Kudüs’te akdedilmiş, hükümet tarafından imzalanmış ve Meclis’te onaylanmıştı. Bu anlaşmaya “Hayır” oyu kullanan tek parti HDP olmuştu.

Mavi Marmara mağdurları ile Filistin meselesini bir köşeye fırlatan bu anlaşma metninde Kudüs’ü Ankara’ya eş bir kent olarak görerek fiilen İsrail’in başkenti olarak tanıyan AKP Hükümeti’nin bugünkü tutumu “kurtla birlikte kuzuyu yiyip, sonra sahibi ile oturup ağlama” siyasetidir.

Üç semavi dine ev sahipliği yapmış, cami, kilise ve sinagoglarıyla Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler için kutsal bir kent olan Kudüs, çoğulcu tarihi, kültürü ve sosyolojisi ile her türlü tekçi siyasetin anti-tezidir. Trump’ın bu kararı, ülkemizde de aşina olduğumuz tekçi mantığın bir tezahürüdür.

ABD Başkanı Trump’ı bu sorumsuz ve tehlikeli kararından geri dönmeye, Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplumu da bu karara karşı aktif tutum almaya davet ediyoruz. Filistin halkıyla ve mücadelesiyle tarihsel dayanışmamız bu tür tek taraflı kararlar karşısındaki tutumumuzu da belirler. Kudüs ve Ortadoğu coğrafyasının tüm toprakları farklı kültürleri, halkları, inançları ve dilleri barındırır. Tarihsel, siyasal, toplumsal ve barışçıl bütün çözüm önerileri de ancak bu gerçeklik üzerine müzakereci bir anlayışla inşa edilebilir.


Konuyla ilişkili diğer makaleler