Yığın İlişkileri ve Yerel Meclisler

Yığın İlişkileri ve Yerel Meclisler

Adına “meclis, forum, Sovyet ya da şura” diyelim, yerellerde yığınlarla güven verici ve kalıcı ilişkiler kurmak, insanları, yaşadıkları sorunlardan hareketle örgütlü mücadeleye taşımak, alanlara çıkarmak; yerel sorunlar çerçevesinde bir araya getirilen bu insanları toplumsal, siyasal sorunlar konusunda bilince-süreç içinde- taşımak, tek tek siyasi örgütler aracılığıyla değil, “meclis”ler aracılığıyla mümkündür. Bunu, son on yılda yaşayarak gördük.

Karadeniz Bölgesinde çevre sorunları ve HES’ler nedeniyle kurulan DERELERİN KARDEŞLİĞİ PLATFORMU (DEKAP), Ege Bölgesinde maden ve taş ocakları sorununa karşı kurulan EGE-ÇEP gibi oluşumlar, nasıl ki yerel sorunlar sebebiyle, halkın gönüllü katılımıyla kurulmuş meclislerdir, aynı yöntemler kullanılarak büyük kentlerde, fabrika ve işyerlerinde, mahallelerde ve nerede sorun yaşanıyorsa Türkiye’nin o noktasında yerel meclisler oluşturulabilirse yığın ilişkileri gelişir, genişler ve kalıcı hale gelir. Geçen hafta kurulan “Türkiye Kadın Meclisi” de başka bir örnek olarak önümüzde durmaktadır.

Oluşturulacak bu meclislerde siyasi yapılar, doğaldır ki etkin olarak yer alacaktır. Ancak bu siyasi yapılar adına katılan kişiler, bu meclislere hiçbir örgüt bağı olmayan kişiler gibi, sadece birey olarak katılmalı ve o yereldeki tüm kesimlerle (esnaf, işçi, memur, öğrenci, işsiz, emekli ve diğer…) ilkeli ve güvene dayalı ilişkiler kurmanın araçlarını yaratmalıdır. Siyasi yapılar, o yerelde kendi örgüt çalışmalarını sürdürürken yerelde toplum nezdinde yasallık kazanmak adına, daha geniş yığınlara ulaşmak adına, ya var olan meclislere katılmalı ya da yeni bir meclis oluşturmanın yolunu bulmalıdır.

Bunun en güzel ve en canlı örneği, İstanbul’un Maltepe ilçesinde 2013’ten bu yana var olan “MALTEPE FORUMU”dur. Bu forum, ilk önce ‘Maltepe Çevre Platformu’ adıyla, Maltepeli devrimci, demokrat ve kendini sosyal demokrat olarak ifade eden duyarlı bireylerce kurulmuş, GEZİ sürecinden sonra da ‘Maltepe Forumu’ adını alarak günümüze kadar yaşayan en uzun ömürlü ve etkili bir ‘MECLİS’ olmuştur.

Bu forumda, on beşe yakın (sayı azalıp çoğalıyor) siyasi örgüt bileşen olarak bulunmakla birlikte, değişik siyasi yapılardan bireyler ve hiçbir örgütle bağı olmayan duyarlı, demokrat bireyler de bulunup, toplantı, etkinlik ve eylemlere katılmaktadır. Forumda toplantılar, her hafta pazartesi günü (geçmiş yıllarda Perşembe günü) belirlenen saate ve gündemli olarak Sokak Kültür Sanat Derneği binasında yapılmaktadır. Bu toplantılarda herkes, birey olarak, gündemle ilgili düşüncelerini açıklar, itiraz ve eleştirilerini özgürce ifade eder. Tartışmalar sonucu kararlaştırılan eylem ve etkinliklere katılıp katılmamak bireylere bırakılır.

Maltepe Forumu, yıllardır “panel, toplantı, afişleme, bildiri dağıtımı, yürüyüş, stant açma ve serbest kürsü” gibi çalışmalarıyla, Maltepe halkının, esnafının nezdinde yasallık kazanmış ve sorunu olanların adresi olmuştur. TEKEL direnişi, Gezi eylemleri, Cevizli Tekel arazisinin özelleştirilmesi, sahil dolgusu ve hala devam eden Karayolları arazisinin peşkeş çekilmesi süreçlerinde öncü ve yönlendirici bir rol üslenen bu forum; bildiri, yürüyüş, basın açıklaması gibi etkinliklerle yerel sorunlar konusunda kamuoyu oluşturmuş, böylece –istenilen düzeyde olmasa da- Maltepelilerde çevre bilinci geliştirmiştir. Yine geçen yıldan bu yana, KHK ile açığa alınan çalışan, öğretmen ve akademisyenlerle ilgili birçok etkinlik ve eylem yapılarak veya yapılan eylemlere destek verilerek hak arama mücadelesi verenlerle dayanışma içinde olunmuştur.

Forum, bütün bu anlatılanlar dışında, politik anlamda en etkin ve belirleyici eylem ve etkinliklerini, 2017 ocak ayında başlayarak, REFERANDUM  sürecinde, Maltepe’nin her mahalle ve noktasında, en geniş yığınlara ulaşarak yapmıştır. Bu süreçte, afiş, pankart, stikır dışında Pazar yerlerinde propaganda konuşmaları ve bildiri dağıtımı, esnaf ziyaretleri ve sohbetler, metro çıkışlarında sabah ve akşamları bildiri dağıtımı ve propaganda konuşmaları, yürüyüşler ve alanlarda serbest kürsü konuşmaları ve paneller yapılarak “HAYIR” kampanyası, en etkin ve yoğun biçimde, Maltepe özelinde amacına ulaşmıştır.

Bütün bu çalışmalar sonucu, birçok siyasi örgüt ‘yukarılarda’ – sözüm ona- birlik, meclis oluşturma görüşmeleri yapadursun, Maltepe özelinde tabanda bu birliktelik –işte buna ‘meclis’ denir- sağlanmış ve bu sayede bundan sonra da yerel ve siyasal sorunlar, talepler doğrultusunda, bu meclisin eylemli gündeminde olacaktır. Çünkü bu birliktelik, kısır tartışmalardan uzak, ilkelere ve güvene dayalı olarak Maltepe ilçesinde sürmektedir.

Bütün bu açıklama ve örneklerden hareketle, HDK yönetimi ve bileşenleri, 8. Genel Kurulda alınan alınan karar doğrultusunda, yerellerde “demokratik birlikteliklerin kurulması”, “var olan demokratik birlikteliklere destek ve katılım sağlanması” konusunda daha duyarlı ve kararlı olmalıdır.