Yeşil Artvin Derneği’nin Basın Açıklaması

Yeşil Artvin Derneği’nin Basın Açıklaması

Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan Başbakanla görüşmelerinin ardından 26 Şubat günü bir basın açıklaması yaparak gelişmeleri değerlendirdi ve özet olarak şu noktalara dikkat çekti:

“Artvin halkı olarak bugüne kadar hiç yaşamadığımız olayları son 15 günde yaşamaya başladık. Cerattepe mücadelesi 20 yıldır sürüyor ama hiç böyle bir zulmü ve baskıyı görmedik. 20 yıllık mücadele deneyimi ile demokratik tepkimizi barışçıl eylemlerimizle, basın toplantıları, mitinglerle, panellerle göstermeye çalıştık. Ancak son onbeş gün içerisinde yaşadığımız olaylar nedeniyle bu ilde huzur ve güven içerisinde yaşamaktan çıktık, gaz bombaları, plastik mermiler günlük yaşam içerisinde olağan şeyler haline geldi. Daha bir hafta öncesinde ülkenin en huzurlu ve güvenli ili seçilen Artvin’de huzur kalmadı, güven kalmadı. Çalışmaya başlamamış bir şirketin bu aşamada halka reva gördüğü bu zulmü düşündüğümüzde ileride küstahlaşan ve zalimleşen bir şirketin neler yapacağını tasavvur etmek gerçekten zor.

... Bu dönemde sayın Başbakan’ın konu hakkındaki beyanlarından kendisinin yanlış bilgilendirildiği izlenimi edinilmiş, gerek ilimizdeki bu zalimliğe son verilmesi ve gerekse doğru bilgilerin sunulması amacıyla kendisinden randevu istenmiştir.

... Sayın Başbakan Cerattepe bölgesinde mahkemenin karar vermesinden önce bil çalışma yapılmayacağına Başbakan olarak söz vermiş, bu sözünü kamuoyuyla da paylaşmıştır.

... Bu görüşmelerin yapıldığı sırada il yöneticileri sayın Başbakan’ı adeta yok sayarak ve umursamayarak maden şirketine yer teslimi yapma çalışması yapmış, bir hukuksuzluğu örtmek için kamu idaresinin başında bulunan kişinin verdiği sözü görmezden gelmiştir. Aslında bu çalışma Orman Bölge Müdürlüğü’nün daha önceki işlemlerinin hukuka aykırı olduğunun itirafı niteliğinde olup suçlarının telaşı içerisinde teslim işlemi yapılmaya çalışılmıştır.

... Son 15 gündür yaşananlar Artvin halkı olarak asla istemediğimiz şeyler olup yaşam hakkımızı ve doğanın haklarını savunmak zorunda bırakılmış durumdayız. Bunu canımız pahasına yapmaya da devam edeceğiz. Yaşanan bu acı günler elbette hepimize ders olmalıdır. Bir kez daha yaşam hakkımızı savunmaktan başka şansımızın olmadığını gördük. Bir kez daha maden şirketinin hukuk ve adalet dinlemediğini, umursamadığını, açgözlü bir kâr hırsı ile ülkenin her türlü değerinin yağmalanmaya çalışıldığını, ülkenin güvenlik güçlerinin bu zalimliğe bekçi tutulduğunu gördük. Bu yağma ve talan düşüncesi ile mücadele etmekten başka yol olmadığını gördük.

... Biz bu ülkenin özgür yurttaşları olarak hep birlikte zafer şarkıları söyleyip horona durduğumuzda Cerattepe binbir renkli çiçekleriyle bir gelin gibi süslenecek, onlar işbirlikçilerini de yanlarına alarak geldikleri gibi gideceklerdir.”

Politika / Artvin