HDK 12. Genel Kurulu’nu Gerçekleştirdi: Şimdi İşbaşı Yapma Zamanı!

Halkların Demokratik Kongresi’nin 12. Genel Kurulunu 28 ve 29 Ocak 2023’te gerçekleştirdik.

12. Genel Kurulu’nun, son yıllarda yaptığımız diğer genel kurullardan farklı yanı, genel kurul sürecini en başından itibaren HDK’nin mevcut durumunu masaya yatırarak başlatmış olmamızdı.

HDK Kürt Özgürlük Hareketi ile Türkiye Sosyalist Hareketi’nin birlikte mücadelesini sağlamayı temel alan, böylece mevcut dağınıklığı aşmayı hedefleyen stratejik bir adımdı. devamı



Deprem = Sömürü + İhmal + Katliam = Kapitalizm

Odadaki beyaz ışık cama vuran bir insan başını yansıtıyor pencereye. Onun yanında başka biri, dal gibi boynu, ince, narin elleriyle kış gecesinin sıcacık çayını sunuyor. Masaya dağınık bırakılmış kitap ve defterlerin arasına usulca bırakıyor bardağı. Bir umut ve gülümsemeyle bakıyor babasının yüzüne. Bakışı çocuk, uysal, tedirgin. Duruşu bir yetişkin gibi dimdik. Gecenin bir demir gibi sert soğuğuna gönderip babasını, masa üzerinde duran derslerine dönecek. Sonra sabahın ışığında işten dönüşünü bekleyecek… devamı


OHAL, Neyin Hali?

ürkiye’nin Kahramanmaraş, Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa; Suriye’nin İdlib, Halep, Hama, Lazkiye ve Tartus illerini etkisi altına alan, binaların yıkılmasına, ulaşım yollarının bozulmasına, insanların enkaz altında kalmasına, enkazda sağ kalanlara gerekli şekilde ve gerekli zamanda müdahale edilemediği için ölmesine ve yaralanmasına neden olan, 7,7 ve 7,6 ölçeğinde iki büyük deprem ile sayısız artçı depremlerin yol açtığı felaket karşısında, Türkiye 85 milyon insanıyla bütünleşti. Bütün dünya bu felakete sessiz kalamadı ve çeşitli ülkelerden kurtarma faaliyetlerine katılmak üzere arama kurtarma ekipleri, köpekler, mühendisler, sismologlar ve sahra hastaneleri ile geldiler ve kurtarma çalışmalarına yardımcı oldular.[1] devamı


HDK’lı Eylem Sonuvar: “Dayanışmayı Büyüt, Sahada Ol!”

Deprem bölgesinde aktif çalışma yürüten HDK Mersin İl Eşsözcüsü Eylem Sonuvar, iktidarın deprem yönetimine ve demokratik güçlerin sorumluluklarına ilişkin bir değerlendirmede bulundu.

Sonuvar’ın gazetemize ilettiği yazıyı sizlerle paylaşıyoruz:

Dayanışmayı büyüt, sahada ol!

85 milyon birlikteyiz diyenler, biz; çalanla, zulmedenle, sömürenle, yani burjuvazi ile asla birlikte olmadık, olmayız. İşçiler, emekçiler ve ezilenlerin de burjuvaziyle birlik olmaması gerekli ve zorunludur. devamı


Emperyalizmin Yeşili… Alman tekelci burjuvazisinin siyasi temsilciliğine soyunan Yeşiller Partisi üzerine

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock

1979 ve 1980 yılları Batı Almanya’da çevre ve barış hareketlerinin kitleselleşip, radikalleştiği yıllar olmuştu. 1968 gençlik hareketinden doğan, ama kısa zamanda anti-Sovyet pozisyonlarıyla egemen sisteme entegre edilen “Yeni Toplumsal Hareketler” veya “Yeni Sol” özellikle nükleer enerjiye karşı oluşan çevre hareketinde etkin olmaya başlamış ve barış hareketi içinde de yaygın bir şekilde yer almaya başlamıştı. devamı


Şimdi Acıyı Paylaşma, Dayanışma ve Yanlışları Sorgulama Zamanıdır

Kahramanmaraş merkezli çok büyük iki depremin üzerinden kritik 72 saat geçti. On il, ilçe ve köylerini kapsayan deprem bölgesine gidenler, ortaya çıkan manzaranın TV’lerde ya da sosyal medyada yer alan görüntülerden çok çok daha ağır olduğunu canlı yayınlarda anlatıyorlar. Dördüncü gününde 13 bine yaklaşan ölüm ve 63 bine yakın yaralı var. [1] Enkaz altında kalanların sayısı dikkate alındığında bu sayıların kat kat artacağı kesin. devamı


Deprem, Neo-liberal Devlet Ve Halk

6 Şubat’ta gerçekleşen Maraş merkezli iki büyük depremin Türkiye ve Suriye’de yarattığı yıkım korkunç boyutlarda oldu. Ölen insan sayısının 200 bini bulacağı ifade ediliyor. Depremin yarattığı yıkımın bu kadar büyük olmasının elbette birçok nedeni var. Bunların en temel olanının da direk devletin temel niteliği olduğunun altını çizmek lazım. Devlet, toplumun (‘kamu yararı’) sorunlarını çözmek üzerine değil, doğrudan sermayeye yeni yatırım alanları yaratmak ve bunun gerektirdiği güvenliği tesis etmektir. devamı


Depremle Sarsılmak, Düşmana İnat Kazanmak!

Depremzede6 Şubat 2023, sabah 4:17, merkez üssü Maraş’ın Pazarcık ilçesi, şiddeti 7,6 insanlar uykularında yakalandılar böyle bir depreme. Toz duman içinde uyandı uyanabilenler. Devlet; “asrın felaketi”, “takdiri ilahi”, “kader” diye açıkladı tüm bu yaşanan felaketi. Çok geçmeden ikinci deprem geldi aynı şiddetle. Egemenlerin dediği “kader” planının içinde bu da vardı.

Bu şiddetli iki deprem yaklaşık 15 milyon insanın yaşadığı bir coğrafyada 11 ilde etkili oldu. Bu illerin bir kısmının da, özellikle Hatay, Malatya, Adıyaman, Maraş gibi illerde felaketin boyutları inanılmaz boyutlara ulaştı. Şehirler yok oldu. devamı


Züğürt tesellisi

İnsanların kendilerini kandırmaları kadar komik bir durum olamaz. Özellikle dışarıdan gözlemleyenler durumun farkında olduklarında, kendilerini kandıranları bir tiyatro gibi izlerler. Türkiye’de de 102 yıldır bu durum yaşanıyor. Kendilerine siyasal rakip ve tehlike olarak gördükleri Mustafa Suphi ve yoldaşlarını Karadeniz’in derin sularında kalleşçe katlederek Türkiye’de komünist hareketi, Türkiye Komünist Partisi’ni bitirebileceklerini zannettiler. devamı


Suphilerden Bugüne…

Türkiye Komünist Partisi kurucu önderleri Mustafa Suphi ve yoldaşlarının Kemalist burjuvazi tarafından katledilmelerinin üzerinden tam 102 yıl geçti. Bu cinayet sıradan bir cinayet değildi. İngiliz efendilerine “biz Sovyetler ile ilişkilerimizi görünürde iyi tutmaya çalışıyoruz ama Anadolu’da Sovyet tipi bir rejime izin vermeyeceğiz” mesajı verdiler. Mustafa Kemal de kendine en ciddi rakip olan komünistlerin önünü kesmeyi amaçladı. devamı


Onbeşler Katli Ve Kıssadan Hisse…

Onbeşler'in Karadeniz'de katledislerinin resmi

TKP Liderliğinin Ayırdedici Yanı

10 Eylül 1920’de, Bakü’de Türkiye Komünist Partisi’ni (Türkiye Komünist Fırkası’nı) kuran Mustafa Suphi ve yoldaşlarının ayırdedici siyasi özelliği; ülkenin işgalden ve İmparatorluğu Payitaht Anadolu topraklarının işgal edilebildiği bir çöküşe götüren saltanat ve hilafetten kurtuluşa önderlik etme kararlılığıdır. devamı


28 Kanun-i Sani’yi Unutma!

28 Ocak 1921’i 29’a bağlayan gece, Türkiye Komünist Partisi’nin Başkanı Mustafa Suphi, Genel Sekreteri Ethem Nejat ve Merkez Komitesi’ne seçilen yoldaşları ile birlikte, Karadeniz’de, Sürmene açıklarında, kendilerini takip eden  motordaki katiller tarafından hunharca öldürüldü,  karısı Meryem Suphi esir alındı. Onbeşler’i Batum’a götürmek üzere Trabzon’dan hareket etmiş olan motor sabaha karşı geri döndüğünde Trabzon Valisi, Kuvayı Milliye reisleri ve topladıkları eşkıya ile işledikleri vahşi siyasi cinayetlerden biri daha Türkiye tarihine geçmiş oldu. devamı


Katliamlara Karşı Bir Kez Daha Dayanışma

Bir arada yaşamanın yolu dayanışmanın temelini güçlendirmekten geçiyor. Halklarımız arasındaki gerçek kardeşliği emekçilerin elleri ile örebilir ve güçlendirebiliriz. Irkçı milliyetçiliğin kazananı burjuvazidir. Barış halklarımız için hemen şimdi vazgeçilmezdir.

Kürtlerin cumhuriyetle ortaklığının kandırılmayla sonuçlandığı zamanın üzerinden yüzyıl geçti. Kürtlerin bir yüzyılı daha kaybetmemek için bu yüzyılı başka bir şekilde ele almaları gerektiği tartışmalarının yapıldığı bir dönemde, AKP-MHP faşist odağı “Türkiye’nin Yüzyılı” adıyla bir kampanya başlattı. devamı


“Masumiyet Karinesi” Üzerine

Hem sosyal hem de siyasal yaşantımızda en çok ihlal ettiğimiz insan hakkı insanların masumiyetidir. Esas olan suçsuzluktur. Suçsuzluk bir insanın masumiyetidir. Masumiyet suçsuzluğun işarettir. Herkesin masumiyeti esastır ve bu uluslar üstü bir karine olarak kabul edilir. Temel bir insan hakkı olan masumiyet karinesi, hangi yerde, hangi koşulda olursa olsun, güçlü şüphe altında olan kişiler yönünden dahi göz ardı edilemez. Suçlanan kişi hakkında kesin hüküm kuruluncaya kadar suçsuzluğu esas kabul edilecektir. devamı