Kürdistan

İsrailleşen Türk Devleti ve Kürtler

Ulusal sorununu çözmeyen bir devletin burjuva “demokratlığı” söz konusu olamaz. Türk devletinin tarihinde, burjuva anlamda “demokrat”lığı oldukça sınırlı olmuştur. Sınırlı yıllar içinde burjuva “demokrasisi”ni uygulaması, dış koşulların ve iç koşulların (işçi sınıfı ve emekçilerin) dayatması sonucu olmuş, ama, işçi ve emekçiler ve başta Kürtler olmak üzere diğer azınlık uluslar üzerindeki faşizm sopasını da hiç bir zaman elinden bırakmamıştır. devamı


Özyönetim ve Meclislerin Önemi

Dünyanın her yerinde sorunların çözümünü sağlayan güç halkın mücadelesidir. Siyasetin devreye girmesini sağlayan da halkın mücadelesidir. İnsanlık tarihinde halk mücadele etmeden, halk, halklar devreye girmeden gerçekleşen hiçbir adım ve çözüm yoktur. Görüşme ve müzakerelerle bir çözüm olmuşsa bunun arkasında da mutlaka halkların eylemi ve gücü vardır. Kuşkusuz diyalog, görüşme ve müzakereyle sorunun çözümü olsaydı iyi olurdu. Herkes bunu tercih ederdi. devamı


Sokağa Çıkma Yasakları Yönetememenin Göstergesidir

7 Haziran sonuçlarını tanımayan iktidarın özellikle seçimleri yenileme kararı aldıktan sonra Kürdistan’da atanmış valiler, kaymakamlar eliyle uygulamaya koyduğu güvenlik bölgeleri” ve bununla da yetinmeyip “sokağa çıkma yasakları” ile sürdürdüğü imha ve katliam girişimleriyle Kürt halkına karşı yürüttüğü topyekün savaş, olağan koşullarda yönetememesinin bir göstergesidir. devamı


Demokratik Cumhuriyet ve Barış İçin İleri

Türkiye, birisi 7 Haziran, diğeri 1 Kasım’da yapılmış olan iki seçim yaşadı. 7 Haziran seçiminde devletin bütün baskısına rağmen halkların isteği sandığa yansıdı. O nedenle Erdoğan’ın hoşuna gitmedi, çeşitli oyunlarla “tekrar seçim” söylemi ile ikinci bir seçime götürdü Türkiye’yi. Hiç kimse bu seçimin adil ve eşit ortamda geçtiğini söyleyemez. RTE 1 Kasım seçimleri öncesi herkes sonuçlara saygılı olmalıdır diyordu. devamı


Fiili Durum: Özyönetim

HDP’ nin Haziran (7 Haziran) seçimlerinde % 80’in üzerinde oy aldığı ilçe, mahalle ve semtlerde yaşayan Kürt halkı, seçimlerden hemen sonra yaz aylarında, yaşadıkları bu yerellerde fiili durum yaratarak “özyönetim” bölgeleri ilan etmişti. devamı


Unutmak İhanettir... Barış Kazanacak!

Savaşın da, Türkiye’nin de kazananı barış olacaktır. Daha bu günden oldu zaten. Barış Ankara’da verdiği şehitleri ile birlikte toplumsallaştı. Kitlesel boyut kazandı. Toplumun yüreğine işledi, iliklerine, damarlarına kadar sirayet etti... devamı



#CizreİleDayanışma

Kenar mahallelerin birinde, konfeksiyon atölyelerinde makineci olarak çalışırken “emeği”n sömürüldüğünü öğrenmeden önce kimliğimden ötürü aşağılandığımı hatırlarım net olarak. Çünkü ben Ermeni’yim.

Oysa çok daha öncesinden sömürülmüş emeğimiz kuşaklar boyu. Ancak kimliğiniz olmadan emeğinizin de yok sayıldığını hepimiz biliriz.

Bu yüzdendir mücadele içinde var olmaya çalışan Kürt ‘lere hassasiyetim. devamı


Bereketli Topraklar Demokratik Halk Devrimine Gebedir

Kadın GerillaRojava (Suriye Kürdistanı veya Batı Kürdistan), Suriyenin kuzey-doğu kesiminde, Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgeyi tanımlamaktadır. Kürtçede “bın xet ser xet” olarak da tanımlanır. Suriye Kürdistanı tamamen Suriye toplumundan uzak, korku üzerine inşa edilmiş, Suriye topluluklarından tamamen izole edilen, kardeşin kardeşe, eşlerin eşlere güvenmediği, Baas ve El Muhaberat örgütlerince yönetilen ve insanların sürekli takip edildiği bir toplum olarak anılır. devamı


Sen Rüyanı Hangi Dilde Görüyorsun?

Milliyetçilik konusunu (İlletini) gazetemizin değişik sayı, sayfa ve köşe yazılarında ele almıştık. Bu sayımızda da yine güncel ve elzem olduğu için, farklı bir açıdan, yaşananlar üzerinden ele alacağız. Gerçekten de milliyetçilik denen virüs, bir kişinin, hele hele bir toplumun vücuduna (beynine) sirayet etmişse onu çıkarıp atmak, yok etmek zor ve gerekli bir çalışma ister. devamı