Gelin Yüzleşelim…

Gelin Yüzleşelim…

Kanlı tarihimiz o kadar karanlık o kadar çığlık sesleri ile dolu ki atalarımızdan devraldık, çocuklarımıza anlatır olduk.

Bütün kimlikler yaralı acılarla dolu.

Bireyler ve toplumlar kendisini sorgulamadıkça kendisi ile yüzleşmedikçe adil ve demokratik, eşit haklara dayalı  barış nasıl sağlanır?

Parti ve devlet başkanları arasındaki anlaşma ile mi?

Kin ve nefretin yerine barış sevgi nasıl sağlanacak, okullardan cemaat ve camilerden

çıkıp “ey insanlık nere gidiyoruz” hiç sorgulayan çıkmayacak mı?

Her inançtan her ulustan insanlarımız, her gün şu soruyu kendimize sormamız gerekmiyor mu?

“Ne zaman yüzleşmeliyiz. Çocuklarımıza çevremize anlatmalıyız?

Hani inançlar, dinler insanlığa barışa çağırıyordu.”

Ülkemizde ve Orta-Doğu’da çoğunluğu Müslüman olanlar bir birlerini kesmekten, vurmaktan ne zaman vaz geçecekler.

Cuma namazından çıkıp Alevileri yakanlar. Katli vaciptir diyenler? ve onların çocukları gençleri, aydınları ne zaman yüzleşecekler?

Şöyle bir tarihe bakalım. Hıristiyanlar ne yapmışlar.

BİLİM DİNDEN BAĞIMSIZ OLMADIKÇA HEP DİNİN ENGELLERİ İLE KARŞI KARŞIYADIR:

22 Haziran 1633 günü Galileo Engizisyon Mahkemesi tarafından ortaya attığı görüşlerle dine karşı çıkmak suçundan yargılandı. Engizisyon Mahkemesi şu karara varmıştı; “Galileo kiliseye karşı işlediği suçları ve küfürleri samimiyetle, temiz bir kalp ve inançla geri almazsa, mahkeme tarafından ömür boyu hapse mahkûm edilecektir”. Mahkeme başkanı Galileo’nun düşünüp karar vermesi için oturuma 15 dakika ara verdi. Duruşma başlayınca mahkeme başkanı hâkim bu değerli bilim adamının bilimsel çalışmalarından uzak ömür boyu hapiste kalmasını istemediğinden “Galileo dünya dönmüyor değil mi?” diye sorunca Galileo bir süre düşündü. Arkadaşlarının fısıldayarak “Dünya dönmüyor deyiver. Dilin mi kırılacak” ısrarları arasında “sayın hâkim sizin dediğiniz gibi olsun” diyerek yanıt verdi. Galileo’nun mahkeme salonundan çıkarken kapıda, kendi kendine şu sözleri mırıldandığının duyulduğu rivayet edilir: “BEN DÜNYA DÖNMÜYOR DESEM DE, DÜNYA DÖNMEYE DEVAM EDİYOR.

ÖRNEK TAVIR. Ülkemizde neden olmasın?

Papa II. Jean Paul 1979`da Papalık Bilimler Akademisi`nin önünde yaptığı bir konuşma ile bilim ile inançlar arasında herhangi bir ayrılık olmadığını ifade etmiştir. Beraberliğin bir nişanesi olarak da, GALİLEO’YA İTİBARININ İADE EDİLECEĞİNİ söylemiştir. 1980 yılında bilim insanları, din adamları ve tarihçilerden oluşan komisyon kararına göre; kilisenin Galileo`yu mahkûm etmekle büyük hata işlediğini kabul edilmiştir. 1992'de ise Vatikan, "evrenin merkezi dünyadır" savını geri çekip, Toscanalı inatçı bilim adamının haklılığını kabul etmiştir. Böylece Galileo, 359 yıl önce tahkir edilerek mahkûm edildiği kilise tarafından 359 yıl sonra beraat ettirilerek aklanmış ve itibarı geri verilmiştir.

 

Bu yazıdaki verilen örnekten umarım biz Türkiyeliler, Orta-Doğu’dakiler, yönetenler, yönetilenler dersler çıkarmadıkça savaşlar ve kin nefret devam edecektir. Hadi gelin yüzleşelim.