Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği (HTİB)'nin Çağrısı: Demokratik Bir Türkiye İçin Sandık Başına!

Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği (HTİB)'nin Çağrısı: Demokratik Bir Türkiye İçin Sandık Başına!

Demokratik Bir Türkiye İçin Sandık Başına!

Türkiye, önümüzdeki 24 Haziran günü sandık başına gidiyor. Hükümet seçim tarihini birbuçuk yıl öne alarak baskın seçim kararı aldı.

Peki, hangi koşullarda sandık başına gidiyoruz?

Ekonomik durum giderek ağırlaşıyor. Türk lirasının değeri günbegün eriyor. İşsizlik had safhada. Enflasyon almış başını gidiyor. Çalışanların ücretleri ve maaşları kar gibi eriyor. Piyasa neredeyse durmuş vaziyette. Şirketler kapılarını kapatmaya hazırlanıyor.  Hükümet kredi adı altında para sürerek piyasayı suni olarak ayakta tutmaya çalışıyor. Herkes patlamaya hazır vaziyette bekliyor. Türkiye’de adeta fırtına öncesi sesizlik hakim.

Hükümet sesini çıkaran, bu duruma itiraz eden herkesi susturmaya çalışıyor. Olağanüstü hal (OHAL) artık olağanlaştı. Parlamento devre dışı ve ülke kararnamaelerle yönetiliyor. Kürt politikacılar üzerinde ağır bir baskı var. Gazetecilerin, yazarların, sanatçıların, akademisyenlerin sorgusuz sualsiz işine son veriliyor, pasaportlarına el konuluyor veya hapishaneye atılıyorlar. İnsanlar neyle suçlandıklarını bilmeden aylarca tutuklu kalıyorlar.  Hapishaneler ağzına kadar dolu. Yer yokluğundan mahkümlar vardiya usulü uyuyorlar. Ülke adeta bir açıkhava hapishanesine dönüştü. Düşünce ve ifade özgürlüğü yerlerde sürünüyor.

AKP iktidarı, başkanlık sistemi adı altında Türkiye’ye bir deli gömleği giydirmeye çalışıyor. Türkiye’nin geleceğini bir kişinin iki dudağı arasına sıkıştırmaya çalışyor. Bu gidişat kesinlikle iyi bir gidişat değildir. Eğer böyle giderse Türkiye ağır bir bunalımın içine yuvarlanır. Sonu belirsiz bir kaosun içine sürüklenir. Bu nedenlerle bu gidişe ‘dur’ demek gerekir.

İşte bu fırsat nihayet önümüze geldi. 24 Haziran’da sandık başına giderek bu gidişi tersine çevirebiliriz. Demokratik değerleri ve özgürlükleri savunan adayları ve partileri destekleyerek bize giydirilmeye çalışılan bu deli gömleğini yırtıp atabiliriz. Bu konuda Avrupa’da yaşayan biz Türkiyelilere büyük görev düşüyor. İki milyon civarında bir oy potansiyelimiz var. Eğer bu potansiyeli demokrasi ve özgürlükler doğrultusunda kullanabilirsek Türkiye’nin kaderini değiştirebiliriz. 

Her seçim önemlidir ama bu seçim hepsinden daha önemlidir. Çünkü, bu seçimin sonucunda Türkiye ya tam anlamıyla diktatörlükle yönetilecektir, ya da bunu ret edip yönünü tam olarak demokrasiye çevirecektir. 

Bu sadece Türkiye’de yaşayan yakınlarımız için değil, Avrupa’da yaşayan bizler için de son derece önemlidir. Çünkü demokrasiden uzaklaşan bir Türkiye bizlerin buradaki yaşamını daha da zorlaştırır. Aksine demokratik bir Türkiye yaşadığımız ülkelerdeki konumumuzu güçlendirir. Yani, vereceğimiz karar sadece Türkiye’de yaşayanları değil, bizim de geleceğimizi yakından ilgilendiriyor.

Bu nedenlerle mutlaka ama mutlaka sandık başına gidelim ve oyumuzu kullanalım. Oyumuzu kullanırken çocuklarımızın, torunlarımızın, yakınlarımızın geleceğini düşünelim. Demokratik değerlerden asla taviz vermeyelim. Adil ve özgür bir Türkiye için oyumuzu kullanalım.

Haydi sandık başına!

Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği (HTİB)


Konuyla ilişkili diğer makaleler