Metal Direnişi...

Metal Direnişi...

Metal işçilerinin direnişi, ülkeyi sardı. Çorlu’da Vatan Kablo, Bursa’da Renault, Tofaş, Ford, Mako, Coşkunöz direnişleri… Bıçak kemikte, binlerce işçi ayakta! Emek hareketleriyle insanın içi çok hoş oluyor. Karanlığı yırtmak ve açlığı yenmek için insanın umudu artıyor. “İşçi sınıfının sendikal ve siyasal birliği”nin ne kadar önemli olduğu bir kere daha ortaya çıkıyor. Ve Bursa’da direniş ateşinin içinden gür seslerle yükseliyor işçi marşı, “Geliyoruz, zincirleri kıra kıra, hey, Burjuvanın kafasına vura vura, hey !”.

Kapitalizmin devrimci yoldan aşılarak “sömürüsüz bir toplum düzenin kurulması”, emeği yaratan işçi sınıfının devrimci mücadelesiyle olacaktır. İşçi sınıfı en ezilen, en sömürülen, en örgütlü sınıf olduğundan en devrimci sınıftır. Bunu günü geldiğinde işçi sınıfımız dosta düşmana gösterecektir.

Bugün, taşlar yerinde oynuyor. Yarın, hiç bir şey eskisi gibi olamayacak. Patronlar ve onların işbirlikçisi sarı sendikalar, artık eskisi gibi at koşturamayacak. Bu direnişler, sınıf bilincinin ve işçi eğitiminin ne kadar önemli ve gerekli olduğunu bir kere daha gözlerimizin önüne serdi. Devrimci ahlak ve devrimci eğitim bizim için çok değerlidir. Sendikalar, üyelerine sınıf eğitimi vermekle sorumludur. Kendimizi eğitmek için çok çalışmalıyız.

DİSK/Birleşik Metal-İş üyelerinin, metal işçilerinin sermayeye karşı verdiği mücadele, yaptığı direnişler hepimizi çok etkiliyor. Ben de sendikalı ve örgütlü bir metal işçisi olduğumdan sınıf kardeşlerimin bu tavırlarından dolayı onur ve gurur duyuyorum. Haksız mıyım? Siz olsaydınız onur duymaz, gururlu olmaz mıydınız? Ülkemizin yoksul insanlarının ve devrim neferlerinin gözü ve kulağı bizim üzerimizde. İş yerlerindeki kazanımlarımız, sarı sendika Türk Metal’in kaynamasına ve oradaki işçi kardeşlerimizin öfkelerinin sokağa taşımasına yol açtı. Biz metal işçileri hangi iş yerinde ve hangi sendikanın çatısı altında olursak olalım sömürüye karşı mücadele vereceğiz. İşimize, ekmeğimize ve geleceğimize sahip çıkacağız.

Fabrikalar, işçi sınıfının en büyük mücadele alanlarıdır. DİSK, yeniden “Fabrikalar Kalemizdir!” belgisini pratiğe geçirerek gelişecek ve büyüyecektir. DİSK’in mücadele geleneği, bizim için çok değerlidir.. 19 Mayıs 2007’de yitirdiğimiz DİSK’in eğitimcisi Süleyman Üstün, işçileri çok açık ve güzel bir dille eğitti. İşçilere verdiği devrimci eğitim, metal işçilerinin nasırlı ellerinde devrimci pratiğe dönüştü. MESS’i ve sarı Türk Metal’i dize getirmek için binlerce işçi direnişte. Sınıf bilinçli işçiler, DİSK’in eski saygınlığına kavuşması için çalışmaktadır. Bugün hepimize bu konuda çok iş düşüyor. Her şeyden önce de sendikamız Birleşik Metal-İş’e sahip çıkıyoruz. Gün geçtikçe MESS patronlarının korkusu artıyor, gözlerine uyku girmiyor. Tek neden, metal işçilerinin direngenliği ve örgütlülüğüdür. Üyelerine sahip çıkmakla Birleşik Metal-İş’in saygınlığı artacaktır.

Sorun ülkenin içindedir, çözüm de! Kitlelerin gözünü, ilgisini başka tarafa çevirmeye, odaklamaya gerek yoktur. İşte, Türkiye’nin asıl gerçeği: Soma Katliamı, Bursa metal direnişleri ve sokağımızda, mutfağımızda kol gezen, içimizi kemiren açlık! Bu gerçek, en geniş emekçi kitleler tarafından kavranmalıdır. Politik mücadele bu zemin üzerinde yapılmalıdır. Kitleleri ancak bu zemin üzerinde kazanabiliriz. Şimdi metal işçilerinin direnişiyle ilgilenmek, dün Kobanê ile bugün 7 Haziran Genel Seçimleri ile ilgilenmek kadar önemlidir. Türkiye’nin demokratikleşmesi, ülkenin içindeki sorunların devrimci yoldan çözümü değil midir? İşçilerin sınıf kardeşliğinde yatmıyor mu, halkların kardeşliği? Politika Gazetesi’nin yayınlanmasıyla halklarımızın, işçi sınıfımızın, gençliğin ve kadınların devrimci sesi ve soluğu binlerce kat çoğaldı ve gürleşti. Sayfalarında yazılanlar, günlük yaşamda karşılık buluyor.

“Ömür” dediğimiz yaşam sürecinde kaybedecek bir an, boşa harcanacak bir ter damlası bile olmamalıdır. İşçi sınıfına, halklarımıza ve devrime odaklanmak asıl görevimizdir. Bu yola baş koymadan, bütün hücrelerimizle odaklanmadan, etimizden kemiğimizden bu duyguyu hissetmeden nasıl başaracağız? Bizi kurtaracak olan iş, barış, özgürlük ve sosyalizm mücadelesidir.


Konuyla ilişkili diğer makaleler