POLİTİKA’DAN GEÇMİŞ HAFTAYA BAKIŞ 07.01.2019-13.01.2019
SURİYE
Suriye’deki gelişmelere ilişkin son sıcak açıklama ABD Başkanı Donald Trump’tan geldi. Yine sosyal medya hesabı twitter üzerinden açıklama yapan Trump, Türkiye’nin Kürtlere saldırması halinde “Türkiye’yi ekonomik açıdan mahfedeceklerini” duyurdu.
Aynı açıklama içerisinde Trump, “Kürtlerin de Türkiye’yi tahrik etmesini istemediklerini” söyledi. İbrahim Kalın da Trump’a twitter üzerinden, “Teröristler müttefikiniz olamaz, teröristlerle savaşmaya devam edeceğiz” sözleriyle yanıt verdi. Trump’ın açıklamaları, ABD’nin Suriye’den çekilme görüntülerinin servis edildiği saatlere denk geldi. Böylece Amerika ilk kez, Kürtlere yönelik olası bir saldırı da nasıl bir “yaptırıma” gideceğini açıklamış oldu. Cumhuriyet Gazetesi açıklamayı, “Trump’tan Türkiye’ye tehdit” olarak servis etti. Açıklamanın tonu Erdoğan’ı tahrik etmeye yönelik gibi dururken; ABD Türkiye’nin saldırı yapmasına da, “Ekonomik bedelini ödersen saldırabilirsin” diyerek aslında bir çeşit onay vermiş gibi duruyor. Rahip Brunson olayında ABD’nin uyguladığı ekonomik yaptırımlar herhangi bir sonuç almamıştı. Şimdiye kadar yaşanan gelişmeler ABD’nin Suriye’ye konusunda gelgit yaşasa da, Kuzey Suriye’yi kaybetmek istemediğini ancak Türkiye’yi de karşısına almaktan çekindiğini gösteriyor. Bu arada ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo IŞİD’e karşı savaşan Kürtlerin terörist olmadığını ancak Türkiye’nin “teröristlere karşı sınırlarını koruma yaklaşımlarını da anladıklarını” belirterek aynı tutumu sergilemiş oldu.
Bu arada Suriye rejimi de Kürtlere yönelik son bir kaç gündür açıklamalarını yoğunlaştırmış durumda. Kürtlerin “Suriye’nin bütünlüğü konusundaki tutum ve açıklamalarının” önemli olduğunu belirten Şam, bunun üzerinden bir anlaşmaya gidilebileceğini açıkladı. Öte yandan Türkiye bölgeye yönelik saldırılar için hazırlıklarını sürdürüyor. AKP medyasının verdiği bilgilere göre başta Minbiç olmak üzere Rojava’ya saldırı için 80 bin asker hazır bekletiliyor ve bu sayı Kıbrıs’a yapılan çıkarmanın iki katı. Karar Gazetesi de, Şam rejiminin İdlib ve Minbiç bölgesine yönelik askeri yığınağını artırdığını yazdı.
ÖCALAN ZİYARETİ
Hafta sonu ve bugün öne çıkan gelişmelerden biri de PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan ile görüşmesi oldu. 2 yıl sonra gerçekleşen 20 dakikalık kısa bir görüşme bile uluslararası alanda yankılandı. Sadece Kürtler değil, hem uluslararası kamuoyu hem de Türkiye toplumunun, Öcalan’ın Suriye başta olmak üzere gelişmeleri nasıl değerlendirdiği, açlık grevleri, savaş meselesi konusunda ne söylediğini öğrenmeye çalışması Öcalan’ın rolünün önemini gösteriyor.
YEREL SEÇİMLER
Yerel seçim sürecine girilirken, AKP baskıyı normalleştirecek yeni arayışlar peşinde. Yeni Şafak Gazetesi, “OHAL sonrası ilk ihraç” manşeti ile çıktı ve OHAL’e gerek duyulmadan ihraçların devam edebileceğine işaret etti. Süreklileşen operasyonlar, süreklileşen ihraçlarla buluştuğunda bir yandan insanların daha çok kendisini koruma duygusunu geliştiriyor ve pasifleştiriyor öte yandan da özellikle bürokraside insanların “kendilerini korumak için AKP’li olduklarını kanıtlamaya çalışmalarını” beraberinde getiriyor. Emniyet ve TSK’da bun durum “kraldan çok kralcı olmayı” beraberinde getiriyor ve sonuç olarak yeni mağduriyetlerin yaratılmasına sebep oluyor.
DERSİM SEÇİMLERİ
Dersim’de bilindiği üzere HDP’li Belediye Eş Başkanları devlet tarafından görevlerinden alınarak yerilerine Kayyım atanmıştı. Bu seçimlerde tüm devrimci ve demokratik güçlerin ortak bir aday çıkararak bu Kayyım’ın elinden belediyeyi geri alma hedefi konusunda bir mutabakat vardı. Yani, bir mutabakat ile HDP’nin adayı tüm devrimci ve demokratik güçlerin adayı olarak desteklenecekti. Devlet icazetli resmi SİP /“TKP” bu konuda uğursuz rolünü üstlenerek şu anki Ovacık Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu’nu Belediye Başkanı adayı gösterdi ve 4 ilçede de ayrıca adaylar gösterdi. Fatih Maçoğlu da kamuoyunda bıraktığı “komünist başkan” izlenimini bir anlamda ezerek Devletin halkın ve seçmenin iradesini yok sayarak atadığı Kayyım Belediye Başkanı’ni ziyaret ederek elinde çerçeveli Atatürk posteri ile poz verdi. Bu gelişme SİP / “TKP” bin rolünü oynamaya devam ettiğinin ve arkasında bir devlet aklı olduğunun ispatıdır. Onlar, HDP seçilmesin ve CHP adayı seçilerek devletin istediği olsun stratejisinin oyuncağı haline gelmişlerdir. Bu konunun nasıl gelişeceğini önümüzdeki dönemde hep birlikte izleyeceğiz.