Soma'dan Ermenek'e...Türkiye'nin Asıl Gerçeği
Soma... 13 Mayıs 2014. Resmi rakamlara göre 301maden işçisi, iş cinayetinde katlediliyor. Madende yaşam odaları olsa 301 can bugün hayatta olacaktı.
Torba yasa çıktı. Yaşam odaları onaylanmadı. Her bir yaşam odasının en donanımlısının fiyatı 500.000 TL. Devlet işverenlere ve kendi işletmelerine bu yaşam odalarını şart koşamadı. Çünkü devlet, işverenlerin devleti.
İstanbul... Torunlar İnşaat... 10 işçi 32. kattan düşen asansörde katledildi. 30 kat çıkmaya ve yük taşımaya göre planlanmış bir asansör, 32. kattan, 10 işçi ve 1,5 ton yük ile yere çakıldı.
Ermenek... 28 Ekim 2014... 18 maden işçisi madende mahsur kaldı. Galeriyi su bastı. Galeri çöktü. Öğlen yemeğindeki işçiler birbirlerine sarılarak can verdiler. Katledildiler...Ermenek’te katledilen bir işçinin annesi, Ayşe anne “Oğlum yüzme bilmez...” diye feryat ediyor. Ermenek’te katledilen bir işçinin babası, Recep baba... 7 TL’lik lastik ayakkabı alacak parası olmadığı için yırtık lastiklerle oğlunun cenazesini gömüyor. Fotoğraf, gazete manşetlerine, televizyonlara yansıyor... Devlet, Kaymakam eliyle Recep Baba’ya lastik ayakkabıların en kralını, 11 TL’lik “Lord” modelini hediye ediyor...
İşte Türkiye’nin gerçek hali budur... Türkiye, bir yoksulluklar ülkesidir. Sömürü ve talan ülkesidir. İnsan canının, insan emeğinin beş kuruş değerinin olmadığı bir ülkedir.
Türkiye, sadece İstanbul’dan, Nişantaşı, Şişli, Etiler, Taksim, Beyoğlu ve Bağdat caddelerinden ibaret değildir. 500 bin Avroluk lüks arabaların satıldığı galerilerden, sosyete cafelerinden, markalı mağazalardan, lüks alışveriş merkezlerinden ibaret değildir.
Türkiye 7 TL’ye lastik ayakkabı alamayan onurlu emekçilerin, yoksulların ülkesidir. Bedenini satmak zorunda kalan, iş güvencesiz, sigortasız çalışan çocukların, asgari ücret karşılığı günde 12 saat çalışan annelerin, babaların, gençlerin ülkesidir.
Varlıkları onyıllarca inkar edilen, köyleri yakılıp boşaltılan, sürgüne zorlanan Kürtlerin de ülkesidir.
Ülkenin yüzde doksanı emekçidir, ezilendir, sömürülendir... İşte bu on milyonların artık AKP, CHP, MHP ve bilumum burjuva partisi arasında farklılık arayarak, birinden birine oy verme zamanı artık geçmelidir.
Türkiye..., işçisiyle, işsiziyle, köylüsüyle, alevisi, sünnisi, ezidisi, ermenisi, rumuyla, türküyle, kürdüyle, lazıyla, abhazı, romanı, arnavutu ile bu gidişe bir dur demelidir.
2015 parlamento genel seçimlerinde AKP’si, CHP’si, MHP’si ile burjuva partilerine kırmızı kart göstermeli, emekten, özgürlükten ve demokrasiden yana HDK/HDP’ye yönelmelidir. İşçinin, emekçinin, köylünün Türkiyesi, savaşsız ve sömürüsüz bir Türkiye’nin yolunun açılmasında bu politikanın belirleyici önemi vardır.
Politika gazetesi bu konuda üzerine düşeni yapacak, sorumlu bir yayın politikası izleyecektir.