Türk Tabipleri Birliği ve İstanbul Tabip Odası Barış ve Demokrasiden Yana Oy Kullandı

Türk Tabipleri Birliği ve İstanbul Tabip Odası Barış ve Demokrasiden Yana Oy Kullandı

İstanbul Tabip OdasıYalnız Türkiye’nin değil aynı zaman da Avrupa’nın da en fazla üyesine sahip olan İstanbul Tabip Odası’nda (İTO) iki yılda bir yenilenen olağan seçimi 15 Nisan’da gerçekleştirildi.

Özünde bu sadece bir meslek odası seçimi gibi görülse de aslında iktidara karşı hekimlerin her zaman ‘BARIŞ’ tan yana tavır aldıklarının gösterisi oldu.

12 Eylül 1980 faşist darbesi ile başlayan 2002 AKP iktidarı ile birlikte zirveye tırmanan her zaman muhalif ve engel görülen meslek odalarına karşı yürütülen yok sayma, değersizleştirme çabasının hiç de öyle kolay olmayacağının göstergesiydi bu seçim.

İktidarın her türlü anti-demokratik faşistçe eylemi karşısında hep demokratik kitle örgütlerinin direnciyle karşılaştı. Demokratik kitle örgütlerinin her zaman içinde yer alan Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve İTO her zaman halktan, demokrasiden, barıştan yana olan tavrıyla da ön saflarda yer aldı.

Bu zaten tavrını bildiğimiz iktidarın kabul edeceği bir durum olamazdı. O nedenle önce TTB’nin elinde olan bazı yetkileri kısıtlamaya ve etkisizleştirmeye çalıştı. TTB’yi hekimlerin temsilcisi olarak görmemeye, bin bir türlü bahane ile muhatap almamaya, çıkaracağı yasalarda görüş dahi almamaya çabaladı ama buna rağmen TTB kimliğinde tüm hekimlerin başta sağlıkta dönüşüm projesi olmak üzere son zamanlarda da ‘’rantçı’’ ve ‘’özelleştirmeci’’ sağlık politikalarının bir sonucu olarak ‘’şehir hastaneleri’’ ne karşı net muhalefeti ile karşılaştı.

Sağlıkta dönüşüm projesinin çöktüğü resmen ilan edilmese bile iktidar sürekli sistem değişikliği ile bunu kabul etmiş durumda. Şehir hastanelerinden açılan bazıları, bu sisteminde ne kadar sıkıntılı olduğu, halka hizmet götürmeden ne kadar uzak olduğu ve asıl önemlisi yandaş sermayenin bundan nasıl yararlandığını göstermesi iktidarı daha da saldırganlaştırdı.

Afrin savaşına karşın TTB’nin ‘’SAVAŞ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR’’ başlıklı bildiri, iktidarı açık saldırıya geçmesi için bahane edilmiş olup, TTB yöneticileri gözaltına alınması özünde sermaye ile emeğin çelişkisinden başka bir şey değildi. Dünya’da belki de ilk kez savaşa karşı çıkma nedeniyle hekimler gözaltına alınıyordu. Yalnız beklemedikleri oranda hem ulusal hem de uluslararası bir tepki ile karşılaşan iktidar 7 gün sonra adli kontrol şartı ile serbest bırakmak zorunda kaldı.

Ama bu AKP iktidarını tatmin etmediği için barış imzacısı halk sağlıkçısı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’nu tutuklattı. 2011 yılında Dilovası’nda bebeklerde sanayi artığı olarak ağır metal maruziyetini ortaya çıkarıp basın duyurusu yaptığından beri sermayenin hedefindeydi zaten.

İşte tüm bu mücadeleler altında İTO seçimleri yapıldı. Meslek odalarını yok etmede başarısız olan iktidar yönetimi ele geçirmek için çaba sarf etmeye başladı. Yandaş gruplarda hastane yöneticilerinden aday gösterip hekimleri kendileri lehine oy vermeleri için kliniklerde baskılara başladı.

Çok zorlu bir seçim hazırlığı sonrası dört grup İTO yönetimine talip oldu.

Demokrasiden, barıştan yana, bilimsel düşüncede çağdaş, laik, ilerici, demokrat, halkçı sağlık politikalarından yana olan Demokratik Katılım Grubu (DKG); Vatan partisi çizgisinde olan ve söylemlerinde ulusalcılık ve Kemalizm dozunun yüksek olduğu Cumhuriyetçi Hekimler (CH); hacamatçı-sülükçü tedaviyi halkların sağlığı için layık gören Hekimlikte Birlik ve Haklar Platformu (HBH); sağlıkta bile ırkçı düşüncelerinden bir gıdım ayrılmayan Türk Hekimleri Birliği (THB) olan MHP çizgisindeki grup seçimlerde yer aldı.

İTO tarihindeki ikinci yoğun katılımın olduğu bir seçim sonucunda kullanılan 7265 oyun 4124 adedini alan DKG ezici bir üstünlükle kazanarak hekimlerin demokrasiden, barıştan, bilimsellikten, laiklikten ödün vermeyeceğini gösterdi. CH 1304, HBH 1455 ve THB 382 oy alarak  hiç gerçekleşemeyecek hayallerini bir sonraki seçime bıraktılar.

Tüm bu saldırgan karşı kampanyalara rağmen Türkiye’nin diğer illerinde de DKG paralelinde ki hekim grupları seçimleri kazandı. Bunlardan en önemlisi yaklaşık 12 yıldır Vatan partisi çizgisinde olan İzmir Tabip Odası seçimlerini Demokratik Katılımcı Hekimler grubu 5/2olarak kazandı. 2 VP’li de seçimin ertesi günü istifa ettiler.

Aynı şekilde Ankara, Balıkesir, Antalya ,Mersin, Bolu, Bursa tabip odası seçimlerini de aynı çizgideki barış ve demokrasiden yana olan grupların kazanması, yapılacak olan TTB seçimlerinde AKP-MHP-VP blokuna GEÇİT YOK diyecektir.