Türkiye ve Dünyaya Bakış - 130

Türkiye ve Dünyaya Bakış - 130

Türkiye ve Dünyaya Bakış - 130

HDP’yi kapatma davası nafile çaba

Yargıtay Baş Savcılığı AYM nezdinde dava açarak HDP’nin yasaklanmasını talep ediyor. İnsan hakları savunucusu HDP’li vekil Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun yıllar önce barışı savunan bir tweetini gerekçe yaparak cezalandırılması nedeniyle dokunulmazlığının kaldırılması ile aynı gün bu davanın açılması dikkat çekiyor.

Yetmiyor, HDP kapatılırsa, kurulacak yeni bir partide siyaset yapmalarını engellemek için 687 HDP yönetici ve vekilinin 5 yıl siyaset yasağı ile cezalandırılma istemi ile iddianame hazırlandığı da açıklandı.

Birincisi; Halkın seçtiği bir vekil olan Ömer Faruk Gergerlioğlu’nu ancak seçmen görevden geri çağırabilir. Başka partiler adına seçilmiş vekillerin seçilmiş başka bir vekili görevden almaları hukuksuzluktur.

İkincisi; Parti kapatma davası halkalar nezdinde geçersizdir. Zamanında AKP hakkında kapatma davası açanları anti-demokratik olmakla suçlayanlar şimdi bu uygulamayı nasıl açıklayacaklar? HDP’yi kapatmak MHP destekli AKP-Saray rejimini rahatlatmayacaktır.

Üçüncüsü; HDP’de vekil ve merkez yöneticisi olarak görev üstlenen 687 etkin siyasetçinin 5 yıl siyasetten men edilmesi iddiası ile dava açılması HDP’yi kapatma davasının arkasındaki mantığın açığa çıkmasıdır. Çaresizliğin ve korkunun ifadesidir.

Dokunulmazlıkların kaldırılması, HDP’li belediyelere kayyum atanması, onbinlerce HDP üye ve sempatizanının tutuklanması yetmezmiş gibi, şimdi de HDP’nin kapatılma ve 687 HDP’li siyasetçiye 5 yıl siyasetten men için dava açılması devlet ve iktidarın kendi güçsüzlüğü göstermektedir. Sokaktaki insana sorsanız aynı yanıtı alırsınız.

AKP her şart ve koşulda 2023 seçimlerinden kazanan olarak çıkmak istiyor. Ve biliyor ki, bunun önündeki tek engel HDP’dir. 5 Haziran 2015 genel seçimleri, 31 Mart 2019 yerel seçimleri ve 23 Haziran 2019 tekrarlanan İstanbul Belediye Başkanlığı seçimleri AKP için açık bir mesajdı. MHP destekli AKP-Saray rejiminin, devletin tüm olanaklarını kullanmasına rağmen 2019’dan sonra da güç kaybetmeye devam etmesi HDP’ye ilişkin tehlikeyi daha da artırdı.

Her ne pahasına olursa olsun iktidarını korumaya çalışan bir yönetim ile karşı karşıyayız. Devlet de bu koruma çabasını bire bir desteklemektedir. Her tür yasak, sansür, baskı, terör yeterli görülmedi. HDP’yi çalışamaz haline getirme çabaları boşa çıktı. Kayyumlar, başta Demirtaş olmak üzere yönetici ve vekillerin 5 yıldır rehin alınması yetmedi. Rahat edemediler. Tehlikeyi bertaraf edemediklerini düşündüler. Garanti olsun diye şimdi de HDP’ye kapatma davası ve yeni bir “tehlike” oluşmaması için 687 HDP’li siyasetçiye 5 yıl siyaset yasağı istemiyle dava açıldı.

Tüm girişimler nafile. HDP kapatılsa, tüm siyasetçilere siyaset yasağı uygulansa dahi sonuç almaları mümkün değildir. HDP’de vücut bulan mücadele çizgisi Türkiye’nin barış ve demokrasi çizgisidir. Bu çizgi milyonları sarmıştır ve nesnel olarak nüfusun ezici çoğunluğunun istemlerini ifade etmektedir. Bu yola taş koymaya çalışabilirsiniz ama yolu kapatmanız mümkün değildir. İktidarın sonlanmasını geciktirebilirsiniz ama engelleyemezsiniz. En fazla uzatmaların uzatmalarını oynarsınız.

Şimdi parlamenter mücadele ile parlamento dışı mücadelenin daha da iç içe geçerek gelişeceği döneme gireceğiz. İşçiler, emekçiler, işsizler, emekliler, köylüler, Kürt, Türk, tüm yoksul ve emekçi halklar haklı taleplerini dile getirecekleri ve yaşama geçirecekleri yeni kanallar açacaklardır. Kısacası  şairin dediği gibi, “durduramazsınız halkın çoşkun akan selini…”

19 Mart 2021


Konuyla ilişkili diğer makaleler