Türkiye ve Dünyaya Bakış - 142

Türkiye ve Dünyaya Bakış - 142

Türkiye ve Dünyaya Bakış - 142

26 Temmuz Hareketi M-26-7’nin devrimci geleneği yaşıyor

 

Movimiento de 26 Julio veya kısa adıyla M-26-7 Küba Devrimi’nin önderleri Fidel Castro, Raul Castro, Ernesto Che Guevara, Camilo Cienfuegos ve Juan Almeida Bosque liderliğinde kurulan devrimci gerilla örgütünün adıdır. 26 Temmuz 1953’de Moncada Kışlası Baskını sonrası geri çekilmek zorunda ve başta Fidel Castro olmak üzere esir alınan devrimciler, tekrar örgütlendiklerinde bu adı alırlar.

1958 yılında toplam 82 gerilla Granma yatıyla Meksika’dan tekrar Küba’ya ayak basarlar. Saldırıya uğrarlar, kayıplar verirler ve 82 gerilladan sadece 12’si Sierra Maestra Dağları’nda tekrar buluşabilirler. Zorlu bir gerilla mücadelesi sonucunda 1 Ocak 1959’da diktatör Batista’yı devirip Küba Devrimi’ni gerçekleştirirler.

26 Temmuz Hareketi devrimden sonra Sosyalist Parti ile birleşir ve Küba Komünist Partisi adını alır.

Küba Devrimi o gün bu gündür ABD emperyalizminin hedef tahtası durumundadır. Miami’de kurulan karşı-devrimci kontr-gerilla kampları, Domuzlar Körfezi çıkarması, sağlığında Fidel Castro’ya yönelik gerçekleşen 125 suikast girişimi bunlardan sadece bazılarıdır. Küba devrimci iktidarı 60 yıldır ABD Ambargosu koşullarında çok büyük zorluklar ile karşılaşarak varlığını sürdürmektedir. 1991’de Sovyetler Birliği’nde gerçekleşen karşı-devrim Küba üzerinde aşılması çok zor ekonomik sonuçlar yaratmıştır.

Küba halkı, Küba Komünist Partisi önderliğinde eşi benzeri görülmeyen devrimci motivasyon, inanç ve direnme gücüyle bugüne kadar tüm zorlukları aşmıştır. 11 Temmuz 2021’de, daha bir kaç hafta önce, ABD, Fidel ve Raul sonrası Küba’yı yıkma testine girişmiştir. Küba halkı bu girişimi de boşa çıkardı ve Küba Komünist Partisi ve Devrimi Savunma Komiteleri etrafında sıkıca kenetlenmiştir.

Küba’nın sorunları yok mu? Kuşkusuz ki var. Ancak Küba Komünist Partisi’nin bu yıl Mayıs ayında gerçekleşen son kongresinde aylarca halk arasında, parti birimlerinde, savunma komitelerinde tartışılan konular karar durumuna yükseltilmiştir. Küba zorlu ve çelişkili bir Sosyalizm kuruculuğu sürecinden geçiyor. Dünyanın tüm ilerici güçlerinin, sosyalistlerinin, komünistlerinin bu zorlu günlerde ve yıllarda Küba halkının ve Küba devriminin yanında olması gerekiyor.

Fidel Castro 26 Temmuz Hareketi’ni 1956 yılında şöyle tarif eder:

“26 Temmuz Hareketi alt tabakaların, alt tabakalar için ve alt tabakalarla oluşturulan devrimci örgütüdür.

26 Temmuz Hareketi hiç kimsenin politik fitne veremeyeceği Küba işçi sınıfının kurtuluş umududur, ataları tarafından özgürleştirilen topraklar üzerinde paryalar halinde yaşayan köylünün toprak umududur, göçmenlerin, üzerlerinde çalışamadıkları ve yaşayamadıkları topraklarına geri dönüş umududur, açlara ekmek ve unutulmuşlara adalet umududur.

26 Temmuz Hareketi bu mücadelede 10 Mart 1952’den beri düşenlerin davalarını sürdürür ve sükûn içinde ulusa, onların eşlerine, çocuklarına, ailelerine ve kardeşlerine, devrimin mağdurları tehlikeye atmayacağını beyan eder.

26 Temmuz Hareketi yakın saflara sıcak bir davetiyedir, kolları Küba’nın tüm devrimcilerine, ufak tefek partizan farklarını ve daha evvel yapılan hiçbir ayrımı gözetmeksizin açıktır.

26 Temmuz Hareketi ülkemizin canlı ve sağlıklı geleceğidir, halka sözü verilmiş onurdur, vaat yerine getirilecektir.”

  • Ya Özgür Vatan Ya Ölüm!
  • Patria o Muerte!

26 Temmuz 2021


Konuyla ilişkili diğer makaleler