Türkiye ve Dünyaya Bakış - 149

Türkiye ve Dünyaya Bakış - 149

Türkiye ve Dünyaya Bakış - 149

Helalleşme komedisi

Önce şunu belirtelim. Suçlu olan “helalleşme” talep eder. Suçsuz olan genellikle kendini ağıra satar. Bizde işler tersinden işliyor gibi yorumlanıyor. Ama öyle değil.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu durup dururken bir “helalleşme” hamlesi yaptı. 2-3 kez videolar çekti, baktı ki gündem olmuyor, bu sefer grup toplantısında tekrar ele aldı.

Kılıçdaroğlu bir dizi olay sayıyor ve Erdoğan’a “gel helalleşelim” diyor. Saymadıkları niteliksel olarak saydıklarından önemli. Siyasi hasımlarına CHP tarafından yapılan zulüm ve katliamlarla ilgili “helalleşme” arzusu anlaşıldığı kadarıyla yok. Komünist Mustafa Suphi ve yoldaşlarının katli, Alevi, Kürt, Rum, Ermeni, Süryani katliamları ile ilgili söz yok. Bugün devletin kodları ile oynayacak zalimliklerle ilgili söz yok. Bu durumda ne anlamı kaldı helalleşmenin?

Bugün AKP-Saray Rejimi ne yapıyorsa aslında tek parti dönemi CHP’nin yaptıklarının tekrarıdır. O zaman önce onları açık açık dile getirip özeleştiri vereceksin, ondan sonra senin siyasi geleceğini farklı bir kisve altında taklit etmeye çalışanları helalleşmeye çağıracaksın. Birincisi bu.

İkincisi; madem ki muhalifim diyorsun, o zaman helalleşme değil hesaplaşmaya gideceksin. Bu anlamda “helalleşme” nitelemesi doğru değildir. Doğru olmamasının bir gerekçesi daha var. Helalleşme, Erdoğan için arayıp da bulamadığı bir teklif olur. Bunu nasıl anlamak lazım? Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a “sen bugüne kadar ne yaptıysan yaptın, zaten gideceksin, ben de seni affediyorum, yaptıkların yanına kar kalacak, senden hesap sormayacağız” demiş oluyor.

Bu doğru bir yaklaşım değil. Kılıçdaroğlu’nun grup toplantılarında, basın açıklamalarında esip gürlediği konuların tümünü unutması anlamına geliyor. Erdoğan’a yönelik tüm eleştirileri ortadan kaldırıyor.

ABD ve AB’nin Saray Rejimi’nin sonunun yaklaştığını anlaması ile önerdiği yumuşak geçiş böylece gerçekleşmiş olacak. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme” önerisini böyle anlamak gerekir.

Diğer bir nokta ise, “helalleşme” yoluyla “toplumsal barış” sağlanması söylemidir. Sınıflı toplumlarda sınıflar arasında barış anlamına gelecek “toplumsal barış” zehirli bir söylemdir. Sınıf savaşımını terk etmek ve sömürünün ilelebet sürmesini savunmak demektir. Şu olabilir; verili düzen çerçevesinde bir takım demokratik, sosyal ve ulusal konularda demokratik reformlar ve ilerlemeler hedeflenebilir. Ancak 20 yıldır Türkiye halklarını ve işçi sınıfını inim inim inleten bir iktidara bu öneri götürülmez. Bu iktidar ile hesaplaşma yoluyla demokratikleşmenin önünü açmak ile mümkündür.

19 Kasım 2021


Konuyla ilişkili diğer makaleler