2015 yılının ilk 3 ayında 1970 çocuk hak ihlali tespit ettik
Çocukların yaşam hakları, ruhsal ve bedensel bütünlüklerini ortadan kaldıran ağır hak ihlallerinin artarak sürmesi biz insan hakları savunucularını kaygılandırmaktadır.
Çocukların gözaltına alınması ve tutuklanmasına tüm evrensel hak belgelerinde ”istisnai” durumlarda olanak tanınırken; ülkemizde başta toplumsal olaylarda olmak üzere; çocukların karıştığı iddia edilen tüm asayiş olaylarında çocuklar özensizce gözaltına alınmakta ve cezaevlerine konulmakta.
Öyle ki toplumsal gösterilere katıldıkları için; çocuklara ve ailelerine trafik cezaları bile verilmektedir.
Mevcut yasaların çocuklar ve tüm toplumsal kesimler için yol açtığı hak ihlalleri ortada iken; çıkarılan” İç Güvenlik Yasası” ile bu ihlallerin artarak devam edeceği görülmektedir. NİHAT KAZANHAN’ın öldürülmesi olayında olduğu gibi; kolluk güçlerinin ölümden sorumlu olduğuna dair kuvvetli emarelerin olduğu olaylarda bile etkin soruşturma yoluna gitmekte isteksiz davranılmaya devam edilmektedir. Ülkelerinde yaşanan iç savaşlarda canlarını zor kurtaran mülteci çocuklar sağlıksız çadırlarda, soğuktan ya da ısınmak için kullandıkları ısıtıcıların çıkardığı yangınlarda, trajik bir şekilde can vermekte.
Evrensel insan hakları belgelerinde ifadesini bulan “ Her çocuğun kendi anadilinde eğitim alma hakkı” ile “ Farklı İnanca mensup yurttaşların çocuklarının tabi tutulduğu zorunlu din eğitimi” uygulaması uluslararası hukuk otoritelerinin kararlarına rağmen devam ettirilmektedir.
Sayıları milyonlara varan engelli çocuklar uğradıkları tüm diğer hak ihlallerinin yanında bir de engellerinden kaynaklı olarak pek çok haklarına erişmekte zorluk yaşamaya devam etmektedirler.
2015 yılının ilk 3 ayında derneğimiz çocuk hakları çalışma grubunca toplamda 1970 çocuk hak ihlali tespiti yapılmıştır. Bu hak ihlallerinin 122’sini çocukların yaşam haklarının ihlalini oluşturmaktadır.
122 ölümün 13‘ünde intihar iddiası mevcuttur. 8’i kolluk güçlerinin müdahalesi sonucu olmak üzere; toplam 640 çocuk çeşitli şekillerde yaralanmaya maruz kalmıştır.
Yine bu yılın ilk 3 ayında 205 çocuk gözaltına alınmış 18’i tutuklanmıştır.
872 çocuk Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir eğitim kurumu tarafından “potansiyel suçlu” çocuklar olarak kurumun internet sayfasında fişlenerek teşhir edilmişlerdir.
Taciz, tecavüz ve işkenceye uğradığını iddia eden toplam 107 vakanın 100 tanesi devletin gözetimi ve denetimi altında bulunan cezaevleri, yurtlar ve okullarda bu iddiaların yaşandığını belirtmişlerdir.
57 çocuk gözaltı ve cezaevlerinde tacize tecavüze ve işkenceye maruz kalmıştır. 12 çocuk hakkında kayıp başvurusu resmi makamlara yapılmıştır.
Türkiye’nin de 1995 yılında yürürlüğe koyarak taraf olduğu ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ 1989 yılında BM genel kurulunda kabul edilmiş ve dünyada en çok devletin taraf olduğu bir sözleşme haline gelmiştir. Ülkemiz çocuklarının dünyadaki diğer akranlarının kullandıkları tüm hakları kullanarak gerçek bir bayramı yaşayacakları günleri birlikte yaratabileceğimize inanıyor;
Çocuklarımıza yüzlerinde gülüşlerin eksik olmadığı yarınlar diliyoruz.