Seçimler ve Avrupa’daki Göçmenler
Türkiye’de ve elbette Türkiye kökenli göçmenlerin yaşadığı Avrupa ülkelerinde 14 Mayıs seçimleri şu sıralar sohbetlerin başlıca konusu oluyor. “Sence seçimlerin sonucu ne olacak?” ile başlayıp “Ya AKP-MHP seçimlerle gitmezse ne olacak?” ile devam eden bu tür sohbetler neredeyse her evde, iş yerinde, kıraathanede, alışverişlerde insanların kafasını kurcalıyor. Memleketteki gelişmelere ve genelde politikaya ilgi ve hassasiyet böylesine seçim dönemlerinde genellikle artar. devamı

Emek ve Özgürlük İttifakının önemini anlamak için önce birkaç saptama yapalım: Türkiye sosyalist hareketi, kendi içinde birliği henüz sağlamış olmaktan uzaktır. Hatta sosyalist hareket kendi arasında ittifak da sağlayamamıştır.
Yıkıntılar arasında dolaşan insanlar eski sokaklarını arıyor. Göçük altında kalanlardan umut kesildi. Birbirleriyle yaşlı gözlerle iletişim kuruyorlar sessizce. Meydan diye bilinen, takoz, beton parçaları, içine iyi kötü anıların saklandığı eşyaların serpildiği daracık alanı çevreleyen kahveler yok.
14 Mayıs seçimleri gerçekleşir ve yeni bir 7 Haziran-1 Kasım süreci yaşanmazsa, ilk kez “askeri darbe” olmadan bir değişim yaşanmış olacak. Bu değişimin sadece sandık sonuçlarına bağlı olmadığı deneyimle sabit olan bir gerçek. “Demokrasinin beşiği” Batı’da bile artık sandık sonuçlarına sokakta sahip çıkmak gerekiyor.