Bir Yere Kadar…

Bir Yere Kadar…

Güncel olarak her yerde en çok tartışılan konu ülkenin nereye gittiği ile ilgili. Yaşam bir şekilde sürüyor, yoksulluk ve açlık sınırında yaşayan yurttaşlar dahi, tabiri caizse açlıktan ölmüyor ama bu durum ne kadar sürecek sorusu herkesi meşgul ediyor.

Ülke nüfusunun hemen hemen tümüne yakını borçlu. Çark dönerken sorun yok gibi gözükse de, en ufak bir değişiklik insanlarımızı etkiliyor. Ekonominin taşıma suyla ayakta durduğu ve göstergelerin hiç de iç açıcı olmadığı koşullarda her an derin krizlerin oluşması mümkün.

Yurttaşlarımız aslında bunun farkında. Ancak bu borçlar onları o düzeyde sıkıştırıyor ki, işlerini kaybetme korkusu ile her dayatma karşısında sessiz kalıyorlar. Devlet yurttaşlarımızın bu zaafını bilerek kullanıyor. Yurttaşlarımız ise aslında ne yapmaları gerektiğini bildikleri halde sinmiş vaziyette oturuyorlar.

Bu durum hiç de anormal değil. Sınıf mücadelesinde dönemsel olarak bu tür durgun süreçler yaşanır. Asıl önemli olan, bıçak kemiğe dayandığı zaman ne olacağıdır. İşçi ve emekçileri o zaman hamasi söylemler ile kimse idare edemez, sakinleştiremez, yatıştıramaz.

Türkiye bu ayrıma doğru hızla ilerliyor. Saray Rejimi de bunun farkında. O nedenle kendi içine yönelik operasyon ve düzenlemeler ile gelecek krizi atlatmayı planlıyorlar. Kendi bilgileri dahilinde ve birlikte yapılan tüm usulsüzlük ve istismarları yığınların gözünde yıpranmış birkaç adamlarına yükleyip, şamar oğlanları üretip kendilerini kurtarmaya çalışacaklar. Bu süreci işletmeye başladılar.

Ancak işçi ve emekçi yığınlar bunu da görüyor. Herşeyin farkındalar. Egemenler, kandırdıklarını, kontrol altına aldıklarını sanmasınlar. Bu mümkün değil. Rejim bir süre sonra yemleyerek çözemeyeceği sorunlarla karşı karşıya kalacak. Son vergi zamları taşınacak gibi değil. Devlet fahiş alkol, tütün, yakıt vergileri ile SGK’lı çalışan işçi ve emekçilerin zorunlu olarak maaşlarından kesilerek ödedikleri vergilerle ayakta. Kimse buna mecbur değil.

Vergiyi dar gelirliler ödeyecek, o paralar kredi olarak vergi dahi ödemeyen patronların ve ülkeyi yönetenlerin cebine girecek. Bu devran böyle dönmez. Hep birlikte göreceğiz…

Politika