Türkiye ve Dünyaya Bakış - 136
Görünen köy kılavuz istemez
Konu 29 Nisan ile 17 Mayıs arası uygulanan sokağa çıkma yasağı, diğer adıyla “ tam kapanma” ile ilgili. Bu kararın ne denli uygulanıp uygulanmadığı, “tam kapanmaya” rağmen E 5 karayolunda dahi trafik sıkışıklığı yaşandığına değinmeyeceğiz. Bu “tam kapanma”nın salgın ile çok fazla alakalı olmadığı da aşikar.
Geçen yıl, 2020 yılının Mart ve Nisan aylarında gerçek bir tam kapanma uygulansa ve tam kapanma çıkışında azami aşılama uygulansaydı, bugün ülkede ne vakalar bu derece yüksek olurdu, ne de yaz aylarında ekonominin sıkışıklığını atlatmak için son çare olan turizmi canlandırmak amacıyla bu “tam kapanma” uygulanmazdı. Bir yandan “tam kapanma uygulanıyor, aynı anda 15 ülkeden gelecek turistlere 15 Mayıs’tan sonra PCR testi uygulanmayacağı açıklanıyor. O da yetmiyor Turizm Bakanı müneccim edasıyla 17 Mayıs’tan itibaren vakaların 5 bin altına ineceğini açıklayabiliyor.
Ancak, asıl sorun bunların hiç birinde değil. “Tam kapanma” adı verilen yasak aslında bir sokağa çıkma yasağı provasıdır. Değilse 2 haftalık bir “tam kapanma” için İçişleri Bakanlığı “Görev Belgesi” oluşturmak için bu kadar kapsamlı, neredeyse yaşamın her alanındaki hizmetlerle bağlantılı bir yazılım hazırlatmaz. TC kimlik numaraları, SGK ve BAĞ-KUR sicil numaraları, ev adresleri, işyeri adresleri, otobüs, tren, uçak bileti rezervasyon sistemleri, her şey bir birine bağlanmış durumda. Batılıların “totaliter polis devleti” dedikleri, bazılarının faşist diktatörlük olarak nitelendirdikleri bu olsa gerek…
Asıl konu ne diye düşünürsek, “tam kapanma” uygulaması ile önümüzdeki dönemde uygulanacak olan “sokağa çıkma yasaklamalarının” provası yapılıyor diye düşünebiliriz. Neden olduğu ise şöyle açıklanabilir. Erdoğan, Saray rejiminin sonunun geldiğinin farkında. Ekonomi, siyaset, dış politika, kısacası her alanda tıkanmış durumda. Seçilemeyeceğini biliyor. Sandık hileleri ile 2015’ten itibaren sürdürdükleri “gelenek” de ters tepebilir. İnsanlar bu ekonomik ve siyasal şartlar alında artık tepkisiz kalmayabilirler. Bunun için “önlem” almak gerekir.
Hesaba katılmayan bir konu daha mevcut. Anayasa’ya göre Erdoğan’ın tekrar aday olması mümkün değil. Onun için Anayasa’nın değişmesi “gerekir”. Bahçeli bugün baklayı ağzından çıkardı. “Yeni Anayasa” konusunu ortaya attı.
Ülkede en geniş barış ve demokrasi güçlerini bir araya getirebilecek olan HDP engeli en azından göstermelik Meclis’te de olsa ortadan kaldırılmalıydı. Ne ki, saldıra saldıra bitiremedikleri, ve konunun sadece Meclis konusu olmadığını rejim de biliyor. İşçiler, emekçiler, işsizler, emekliler, Kürtler, tüm yoksullar parlamentoda ve parlamento dışında insiyatifi ele aldıklarında rejimin baş vuracağı “son çare” baskı, sansür ve hukuksuzluğun artırılması olacaktır. İşte tam da o zaman bugün “tam kapanma” ile denenen sokağa çıkma yasağı gündeme gelecektir. Tüm hazırlıklar bu yöndedir, görünen köy kılavuz istemez, kendimizi aldatmayalım.
5 Mayıs 2021