DEMİRTAŞ'A AÇIK MEKTUP
Sevgili Selahattin Demirtaş
HDP’ye hitaben yazdığın mektubu okuyunca HDP’nin Ankara 3. Bölge Adayı olarak tartışmaya ben de katılmaya karar verdim -sen” diye hitap ediyor olmam samimi duygularımla alakalıdır-.
Yaklaşık bir buçuk ay sahada, seçim çalışmalarına katıldım ve daha önceleri de HDP’yi destekleyen ama içinde yer almayan bir kişi olarak çok önemli deneyimler edindim. devamı
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli liderliğinde bir HDP heyeti yeni TBMM Başkanı Binali Yıldırım’a yaptıkları “ziyaret” ve görüşme sonunda "Demokrasi açısından HDP olarak Parlamento'da mücadele yürütmeye, toplumun tüm kesimlerinin sesi olmaya devam edeceğiz. Halkın meclisi olarak gördüğümüz bu Meclis'te halkın burada olması ve yasakların olmaması gerektiğine de görüşmede vurgu yaptık” açıklaması yaptı.
Geçen yazımızda kapsamlı bir seçim değerlendirmesi ve öncesinde Erdoğan’ın Avrasyacı paşalardan özür dileyerek uzlaşması ile aynı zamanda Kürt Özgürlük Hareketiyle yürütülen sözde “diyalog” ve “barış” sürecinin sonlanmasının üzerinde durmuştuk. Bugünü anlamak için bu “uzlaşmanın” niteliğini ve çerçevesini biraz daha açmayı yararlı görüyoruz. 


Seyahat özgürlüğü temel insan haklarından birisidir ve uluslararası anlaşmalarla garanti altına alınmıştır. Birleşmiş Milletler Örgütü’nün 1948 yılında kabul ettiği Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 13. maddesi herkesin özgürce seyahat edebileceğini belirtmektedir. Bu anlaşmanın altında Türkiye’nin de imzası vardır.
Ezidiler, Kürttür. Kürtlerin islamın etkisine girmeyen ve ilk inanışlarını koruyan azınlık bir kesimidir. Bu inanışlarını ve topluluk olma özelliklerini tüm katliamlara rağmen günümüze kadar korumayı başarmışlardır. Ezidi adı ‘Ezda’, “beni yaratan” anlamına gelen Kürtçe kelimeden türemiştir. 

Her halkın vazgeçemeyeceği değerleri vardı. Hele o halk yüz yıllardır kimi halkların zorba, barbar egemenlerince sömürülüp katlediliyorsa, onların değerleri namuslarıdır, onurlarıdır artık. Cigerxwin de Kürt halkı için öyledir; o yazar, o şair, o sinemacıdır. Öyle ki, halkı için kavgayı ve kültür sanatı yüreğinde bir kardelen gibi büyütmüş daha ismini aktaramadığımız tüm değerlerin, hiç kuşkusuz her evde bir külliyesi olmak zorundadır. Günlük dille ne halk, ne de özgürlük mücadelesi verilir. Bilimsel, entellektüel bir altyapı için araştırma ve donanım şarttır. Bunu da dışarıdan birileri değil, Halkların kendi birikimiyle yetiştirdiği genç kuşaklar yapmak zorundadır.