Suruç Katliamı ve günümüz
Tekelci burjuvazi ne zaman köşeye sıkışsa ve yönetme yetisi zora girse teröre baş vurur. Bu 12 Eylül 1980 öncesi de böyleydi, 15 Temmuz 2016’da iktidarlarını kurtarmak için yaşanan “darbe” süreci öncesinde de böyle oldu.
12 Eylül öncesi resmi ve sivil paramiliter güçler tarafından katledilen binlerce demokrat, devrimci, sosyalist ve komünisti anarken tüm kayıplarımız adına 1980 yılının Temmuz’unda katledilen işçi sınıfının sendikal önderi Kemal Türkler’i saygıyla anıyoruz.
20 Temmuz 2015 Suruç Katliamı da aynı mantıkla ve tasarlanmış bir strateji doğrultusunda gerçekleştirilen bir katliamdı. Rojava devrimci güçleri ve özellikle savaş mağduru çocuklar için dayanışma amacıyla dayanışma gezisi düzenleyen onlarca sosyalist genç saldırıya uğradı ve toprağa düştü. Gerçek katiller her zamanki gibi yine yakalanmadı, yargılanmadı. Tetikçilerden seçilmiş birkaç tanesi göstermelik olarak gıyaplarında yargılanıyor ve akıl almayacak şekilde tek tutuklu sanık hafif cezalarla karşılaşacak. Böyle katliamlarda her zaman olduğu gibi kimi tetikçiler de nasıl oluyorsa ölüyor veya öldürülüyor. Aynı tiyatroyu 5 Haziran Diyarbakır Mitingi ve 10 Ekim Ankara Gar Katliamı davalarında da izlemeye devam ediyoruz.
Çok gerilere gidersek, 28-29 Ocak 1921’de Türkiye Komünist Partisi kurucuları Mustafa Suphi ve yoldaşlarının katlinden başlayarak, Cumhuriyet döneminin tüm katliamları, 12 Eylül öncesi ve sonrası katliamlar, Uğur Mumcu dahil 90’larda katledilen aydınlar, 90’larda onaltı bin faili meçhul cinayet, Diyarbakır, Suruç ve Ankara Katliamları ile 15 Temmuz 2016 darbe senaryosu dahil tüm cinayet, katliam ve tezgahların arka planları aydınlatılmak zorundadır.
Gerçekten demokratik bir kuruculuk amacı taşıyan Demokratik İttifak Güçlerinin düzen içi reatorasyonları reddederek öngördüğü niteliksel değişim bu sürecin başlangıcı olabilir. Ama bir konu daha var. Gelecek Partisi Genel Başkanı eski AKP’li Başbakan Ahmet Davutoğlu gerçekten AKP’ye muhalif olduğunu iddia ediyorsa 2009 ile 2016 arası Dışişleri Bakanlığı döneminden başlamak üzere bildiklerini, gördüklerini ve şahit olduklarını açıklamak durumundadır.