Demokrasi Ve Karanlıkta Işıyan Ateş Böcekleri
Doksanlı yılların sonlarında Güney Marmara’nın İç Anadolu’ya bitişik yoksul bir beldesine matematik öğretmeni atanmıştı. Ormanları içinde kaybolmuş birçok köyün merkezi durumunda olan bu beldede ki ilköğretim okulunda, taşımalı sistemle öğrenim yapılıyordu. Doğu kökenliydi öğretmen, inançları farklıydı. Zorlu bir yaşam ve öğrenim sürecinden sonra ailesi ve kendinin ilk hayali gerçekleşmişti. Gün geçtikçe köylülerin kuşkulu bakışlarına rağmen öğrenciler sevmişti onu. devamı

Eski bir edebiyat dergisinin kapağındaki “görülmüştür” mührü, geçen bunca yılın örtüsüyle yıpranmışlığına rağmen, karanlık örümcek ağları gibi gizleyemiyordu yaşanmışlıkları. Deniz kasabasında manzaralı bir evin gün ortasında, geçmişte kalan uzun yılların anısı, dağınık kitap raflarından inip dizlerimin üzerinde yolculuğa hazırlanırken, sayfalarının birinin köşesine özenle düşülmüş bir not, geçmişe soluk bir çizgi gibi uzanıyordu. Kaynağını hatırlayamadığım bu not, daha işin başında insana ürperten bir sorumluluk yüklüyordu.
2019 1 Mayıs’ında on yıllardır biriken sorunların hala gündem olması, işçi sınıfının mücadelesinin zorlu, ısrarlı ve uzun soluklu olması gerektiğinin de göstergesi. Yerel seçim sonuçları demokrasi güçlerinin birlikçi tavrının, başarmanın önemli koşulu olduğunu ortaya koydu. 