HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken’in 5 Ağustos 2015 tarihinde yaptığı Basın Açıklaması: “Partimizi ve partimize oy verenleri tehdit etmek fayda sağlamaz...“
HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken basın açıklamasında, demokratik muhalefetin temsilcisi olan partimize ve seçmenimize yönelik MHP’nin geliştirmiş olduğu saldırı, hakaret, tehdit furyasının AKP iktidarından bağımsız olamayacağını, tehditlere karşı her geçen gün daha da büyüyen demokratik muhalefetin güçlenmesini engelleyemeyeceklerini belirtti. Açıklamanın tamamı şöyle:
Partimizin Türkiye demokrasi güçleri ile birlikte 7 Haziran seçimlerinde ortaya koyduğu başarıyı hazmedemeyen Milliyetçi Hareket Partisi o günden bugüne, siyasi etik ve ahlaki değerleri hiçe sayan bir üslup ve dil ile partimize ve seçmenimize yönelik her türlü hakaret ve saygısızlığı sergilemiştir.
MHP Genel Başkanı Başdanışmanı Metin Özkan’ın 4 Ağustos 2015 tarihinde katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamalar ile durum çok daha tehlikeli bir noktaya gelmiştir. Özkan’ın parti seçmenlerimiz ile ilgili olarak çantasında 3.000 kişilik bir liste olduğunu ve bu listedeki isimleri tek tek okuyabileceğini ifade etmesi MHP’nin seviyesiz bir politik duruşunun ötesinde karanlık çevrelerle bir iş birliği içinde olduğunun itirafı niteliğindedir.
Demokratik bir ülkede insanların Anayasal hakları ve demokratik tercihlerini özgürce kullanmalarından dolayı hedef alınması, onur kırıcı saldırılara maruz bırakılması asla kabul edilemez.
Bu, olsa olsa karanlık rejimlerde yaşanabilecek bir durumdur.
Türkiye tarihinde demokratik muhalefetin güçlendiği her dönemde, iktidarlarını korumak isteyen kesimlerin toplumsal gerginliği ve kutuplaştırmayı bilinçli bir şekilde artırarak faşist saldırılara zemin hazırladığına çokça şahit olduk. Bugün çantasında 3.000 kişilik listelerle dolaşanlar ile dün Sivas’ta, Elazığ’da, Maraş’ta, Çorum’da katliamlar yapanların aynı gelenekten gelmeleri tesadüf değildir.
Demokratik muhalefetin temsilcisi olan partimize ve seçmenimize yönelik MHP’nin geliştirmiş olduğu bu saldırı, aynı dil ve üslubu kullanan AKP iktidarından bağımsız düşünülemez. MHP’nin elindeki listenin AKP ile birlikte hazırlandığı açıkça görülmektedir. AKP ve MHP, seçmenlerimizi ortak düşman olarak görmektedir.
13 Haziran’da AKP’nin resmi kanalı A Haber’de yayınlanan Yaz-Boz adlı bir programda, partimize oy veren belli kesimler açık hedef gösterilmişti. Programda Nişantaşı, Bebek, Taksim, İzmir Karşıyaka, Ankara Çankaya seçmenleri özel olarak hedef alınmış ve Nişantaşı için “Kürtlerin kapıcı dahi yapılmayacağı Nişantaşı’nda HDP’ye 8 bin 178 oy çıktı” denilerek ırkçı dalga o süreçte başlatılmıştı. Nitekim bugün AKP’nin yayın organlarındaki yazarlardan biri, yeni bir takım isimleri bu listeye dâhil eden bir köşe yazısı kaleme almıştır.
Dolayısıyla MHP’nin elindeki bu liste AKP ile birlikte oluşturulan ve gereği yapılmak üzere MHP’ye teslim edilen bir listedir. Bu son derece tehlikeli bir durumdur. Amaç partimize oy verenleri tehdit etmek, baskı altına almak, diz çöktürmektir.
Çok daha tehlikeli olaylar yaşanmasının önüne geçilmesi için yargının bu duruma derhal el koyması gerekiyor. Bu listeyi hazırlayanlar derhal açığa çıkartılmalı ve yargı nezdinde hukuki süreç işletilmelidir. Bu listenin hazırlanmasına devletin hangi istihbarat kurumları yardımcı olmuştur? Bu da açığa çıkartılmalıdır. Bu listeyle ne amaçlanıyor? Ne yapılmak isteniyor? Hedef nedir? Bunun üzerine gidilmesi gerekiyor.
Bir siyasi partinin asla çalışma ve sorumluluk alanına girmeyecek olan bu fişleme listesini çantasında bulunduran danışman başta olmak üzere tüm sorumlular açığa çıkartılmalı ve haklarında derhal soruşturma açılmalıdır. Aynı zamanda hedef gösterici yayınlarıyla ortaklığı bulunan AKP medyasındaki isimlerle ilgili de soruşturma başlatılmalıdır.
Bilinmelidir ki bu tür kirli oyunları planlayanlar ve bu oyunun içinde olanlar asla amaçlarına ulaşamayacak, Türkiye’de partimiz çatısı altında her geçen gün daha da büyüyen demokratik muhalefetin güçlenmesini engelleyemeyeceklerdir.