Her Gecenin Bir Gündüzü Vardır

Her Gecenin Bir Gündüzü Vardır

Yoksulluk asla kader değildir

Yoksulluk ile zenginlik arasında uzlaşmaz bir çelişki vardır. Bu çelişkiyi gidermenin bir tek yolu da kapitalist toplumlardaki eşitsizliği ortadan kaldırmaktır. Kapitalist toplumlardaki eşitsizliği ortadan kaldırmanın da bir tek yolu vardır.

O da üretim araçları üzerindeki mülkiyet sorununu çözerken, kapitalist toplumda sömürülen kitlelerin yani işçi sınıfının ve emekçilerin kendi toplumsal düzenlerini kurarak devleti yönetmesidir. Bunun adına da Sosyalizm diyoruz. Üç cümlede özetlediğimiz bu durum kuşkusuz ki yazıldığı gibi kolay olmuyor.

Bakıyorsunuz, bir yandan bu sömürü ve yoksulluk yaşanıyorken, diğer yandan muazzam bir bolluk ve rahatlık içinde yaşayan toplum kesimleri varlığını sürdürüyor. Daire ve evlerin, lüks araçların alınıp satıldığı meblağları anlamak dahi mümkün değil. Bir yandan sokakta çocuklar atık kağıt toplarken, aynı ortamda lüks cafe ve restoranlar tıka basa dolu ve bu mekanları dolduranlar sokakta bir dilim ekmek için günde yirmi saat yürüyerek atık toplayan gençleri görüp rahatsızlık dahi duymuyorlar.

Kısacası ne vicdan kalmış ne de duygu. Ülkeyi yönetenler farklı durumda değil. Örnek vermeye dahi gerek yok. Her şey gözler önünde. Saraylar, hanlar, hamamlar olarak özetlenebilecek korkunç bir israf ve gösteriş durumu ile karşı karşıyayız. Nereye kadar…?

Bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de renginden, dilinden, dininden, milliyetinden dolayı ayrıca bir kez daha ayrım ve baskı karşısında olan toplum kesimleri var. Ülkenin doğusu Kürt, Alevi, Arap, Ermeni illeri kapitalist cumhuriyetin kurulması ile resmen “Mahrumiyet Bölgesi” olarak ilan edilmiş. Bu bir itiraf ve durumu daha iyi anlatacak kelime bulunamaz.

Bizleri “bölücülük” ile suçluyorlar ama asıl bu toplumu bölenler kendileri. Yaptıkları da hiçbir akla ve vicdana sığmayacağı için bu düzenlerini ayakta tutup sürdürmek için yasaları, sansürü, baskıyı, zoru kullanıyorlar. Değilse bu eşitsizlikleri sürdürmeleri mümkün olamaz. Ama biz de herkesin bildiği bir şeyi tekrar edelim. Bu durumun ilelebet böyle sürmesi mümkün değil. Ne kadar baskı ve terör uygularsan uygula bu dikişler bir yerde patlar.


Konuyla ilişkili diğer makaleler