Sosyalizmde kent planlaması
Başlığımız “Sosyalizmde Kent Planlaması” olmakla beraber bu konuda her sosyalist ülke için reçete haline gelmiş kentleşme politikalarından bahsedeceğimiz düşünülmesin.
Yaşanmış tüm ‘Sosyalist Devlet’ örneklerinin kendilerine ait özgünlükleri olduğu gibi, kentleşme politikalarında yaşanan süreçler için de aynı şeyleri söylemek mümkün.
Biz, örneklerimizi daha çok Sovyetler Birliği deneyiminden ve Moskova’dan vereceğiz.
Sosyalizmin , hayalini kurduğumuz sınıfsız toplumun yolunda bir evre olduğu gerçeğini, hayalini kurduğumuz kentlerin dönüşümünde de bir ara aşama olduğunu öncelikle belirtmeliyiz.Buna karşın Sovyetler Birliği 70 yılı aşkın bir sürede “Konut ve Planlı Kentleşme” konusunda dev adımlar atmıştır.
Kapitalizmin kent anlayışı tüketimin mükemmel altyapısının oluşması amacını öne koymaktadır.Dolayısıyla kent merkezlerini birer Alışveriş Merkezi ve İşyeri olarak planlamakta ve konut alanlarından buraya ulaşım problemini yeterince çözemedikleri için genellikle kent merkezleri çevresinde trafik kaosları yaşanmaktadır.
Kapitalizmde kentin dokusu da sınıfsal yoğunluklara göre belirlenmektedir. Özellikle az gelişmiş kapitalist ülkelerde işçi sınıfının yoğunlukta olduğu banliyöler ve kırdan kente göçenlerin genellikle kendi imkan ve yöntemleriyle oluşturdukları altyapıdan yoksun yerleşimler, buna karşılık kent merkezlerine yakın “Lüks Konutlar” şeklinde bir hiyerarşi ile karşılaşırken, örneğin Sovyet Döneminde planlanan ve yaklaşık 50 yıl boyunca plana uygun gelişen Moskova’da kent merkezi, sosyal-kültürel yaşamın ağırlıklı olarak oluştuğu alan olurken, konut alanları kendi içerisinde yeşili, spor ve sosyal tesisleri ile çocuk oyun alanlarını da barındırmakta idi. Kent merkezine yaygın toplu ulaşım araçları her iki yöndeki trafiği de çözebilmektedir. Bir milyon nüfusu aşan her kentte Stalin döneminde Metro hatları kurulma zorunluluğu yasal olarak getirilmiştir.
Sovyetler Birliği Moskova’daki başarılı kent planlamasını birliği oluşturan tüm Cumhuriyetlerin önemli kentlerinde de başarıyla uygulamıştır. Moskova’da ki kentleşme modeli bazı özgünlükleri dışında Kiev’de, Alma Ata’da, Bakü’de, Aşkabat’ta ve benzer kentlerde, Sovyetlerin her yerinde uygulanabilmiştir.
Yukarıda Moskova’nın Sovyet döneminden kalan bir yerleşim birimi yer almaktadır. Kentin her yerinde (2000’li yıllardaki yapılaşma hariç) bu dokunun hakimiyetini görmek mümkündür. Konut binalarının arka bahçeleri yeşil ve çocuk oyun alanlarına ayrılmıştır. Bununla da yetinilmemiş, her mahallede büyük bir yeşil alan-park oluşturulmuştur.
Sosyalist ülkelerde, konut sorunu, sosyal bir sorun olarak çözülmesi hedeflenen bir görev olarak ele alınmasına rağmen, doğanın dokusunun, çevre kurallarının ve kent sakinlerinin insani gereksinimlerinin ön planda ele alınması örnek bir kentleşme anlayışıdır. Bunun adı da Sosyalist kentleşmedir.